Savcı, 400 günü aşkın süredir cezaevinde bulunan Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu altı kişinin tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme bu talebi kabul ederek tutuklu yargılamanın devamına karar verdi.
Çağlayan Adliyesi'nde saat 10:00'da başlaması gereken duruşma, 45 dakika gecikmeli başladı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kemal Selçuk Yalçın, esas hakkındaki mütalaadan önce söz almak isteyen avukatlar Ergin Cinmen, Figen Çalıkuşu, Ferat Çağıl ve Melike Polat'ı duruşmadan çıkardı.
Duruşma sırasında söz alan Nazlı Ilıcak, kendisine yöneltilen suçlamalara "Allah kimseyi haksız yere suçlanma durumuna düşürmesin. Ben hayatım boyunca darbelere karşı oldum" diyerek tepki gösterdi.
Ilıcak'ın savunmasından öne çıkanlar şunlar:
'NAZLI ILICAK'IN DARBECİ OLDUĞUNA KİMSEYİ İNANDIRAMAZSINIZ'
AİHM benim ve Ahmet ve Mehmet Altan'ın davalarında karar için inceleme yapıyor. Bundan da söz etmek istiyorum. Allah kimseyi haksız yere suçlanma durumuna düşürmesin. Ben hayatım boyunca darbelere karşı oldum. Nazlı Ilıcak'ın darbeci olduğuna kimseyi inandıramazsınız. (Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Muiznieks'in AİHM'e kendisi ve Altanlar için sunduğu mütalaadan bir bölüm okuyarak) Bu mütalaa ışığında AİHM'in bizler için ihlal kararı alacağı açık. Ben Türkiye'nin bir kez daha bu duruma düşmesini istemem. Yargıtay, manevi cebir suçlamasının faşist İtalya'ya ve Yassıada yargılamasına özgü olduğunu kararında yazmıştır. Yargıtay 16. Daire araç fiilin de suç olması gerektiğini karara bağladı. Yazılar, röportajlar, konuşmalar suç değildir. Yargıtay'a göre, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek için fiilin örgüt talimatıyla işlendiği kanıtlanmalı. ''
''Sürekli hâkim, savcı değişikliği yargılama usulü açısından olağan bir şey midir? Bunun kayıtlara geçmesini istiyorum. Yargıtay'ın son kararları çok önemliydi. Ancak biz bu konuda yeterince konuşma, savunma yapma imkânı bulamadık. Avukat kısıtlaması sadece bizler için sürüyor ve bu kısıtlama savunma hazırlamayı çok sıkıntılı bir hâle sokuyor. Yargıtay 16 Ceza Dairesi kararlarını gündeme getirmek istiyorum. Benim durumumu, hakkımdaki suçlamayı doğrudan ilgilendiriyor.''
Nazlı Ilıcak konuşmasını tahliye talebiyle bitirmeden önce ''Hulusi Akar'ın bilmediği darbeyi ben, Ahmet, Mehmet mi biliyorduk da bir gece önce bunun için bir panel düzenledik?'' dedi. Ilıcak sözlerini "yaşıma binaen de bir an önce tahliyemi rica ediyorum" diyerek bitirdi
MEHMET ALTAN: NEDİR BU HUSUMET ANLAYAMADIM
Duruşma savcısının değiştiğini hatırlatan Mehmet Altan "İddianame savcısı olağanüstü bir hukuksuzlukla algı operasyonuna devam ediyor, nedir bu husumet anlayamadım. Yeni savcı iddianameyi okudu mu? Okumadıysa tutukluluğun devamını nasıl istiyor?" diye konuştu.
“Darbelerin Ekonomisi” kitabını göstererek konuşmaya başlayan Mehmet Altan şu ifadeleri kullandı.
''Cezaevinden bir türlü çıkaramadığım bu kitap alanında tektir. Darbelerin önlenmesi için dönemin siyasetçileriyle konuşarak yazdığım kitaptır. TBMM davada müşteki oluyor. Ben Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'na çağrıldım ve orada da konuştum.
"Avukatlarım olmadığı için tahliyemi ben talep ediyorum"
''İddianame savcısı olağanüstü bir hukuksuzlukla algı operasyonuna devam ediyor, nedir bu husumet anlayamadım. Yeni savcı iddianameyi okudu mu? Okumadıysa tutukluluğun devamını nasıl istiyor? Subliminal mesaj diye bir suç var mı yasada? Türkiye’de hukukun güvenliği rafa kalkmadıysa bu iddianamede hiçbir delil yok; 14 aydır matbu kararlarla tutukluyuz. 419 gündür hiç somut delil görmeden aynı kâğıtlardan tutuklu olmanın sıkıntısını yaşıyorum. Allah rızası için delil gösterin. Bizim durumumuzda olup da tutuksuz yargılanan da var; bu çifte standardın kaynağı ne? Birleşmiş Milletler "tiyatro" diyor davaya. Niye bizim durumumuzdakiler tutuksuzken biz tutukluyuz? Niye avukat kısıtı var? Reddi hâkim kararınızı bekliyorum ama avukatlarım olmadığı için tahliyemi ben talep ediyorum. ''
AHMET ALTAN: BÖYLE MAHKEME OLMAZ, SÖZLERİM BU KADAR
Mehmet Altan'ın ardından söz alan Ahmet Altan da "Böyle hukuk olmaz, böyle mahkeme olmaz" ifadesini kullandı.
Ahmet Altan şöyle konuştu:
''BM, AİHM raporunda bu davaya tiyatro dedi. Biraz evvel savcının repliklerini dinlerken bu tiyatroda bir aktör olduğunu anladım. Dosyaya hâkim olmayan bir savcı nasıl böyle ezberden konuşabiliyor. Böyle hukuk olmaz, böyle mahkeme olmaz. Sözlerim bu kadar.''
YAKUP ŞİMŞEK: ÖDEMELERİ BULUN Kİ SUÇSUZ OLDUĞUM ORTAYA ÇIKSIN
Tutuklu gazeteci Yakup Şimşek ise savunmasında "7 sayfalık yazılı savunmamı sunuyorum. Taleplerimi ise sözlü olarak iletmek istiyorum" ifadesini kullandı.
Şimşek ''Zaman'ın reklamını yapan şirkete ödemelerin belgesini bulun ki, senaryosundan suçlandığım filmi ajansın yaptığı ortaya çıksın'' derken dönemin Zaman gazetesi reklam ve marka pazarlama departmanı çalışanlarının tanık olarak mahkemede dinlenmesini talep etti.
Zaman gazetesinde hedef olduğu tenzil-i rütbe konusunda bilirkişi raporu ve Bank Asya hesaplarının incelenmesini isteyen Şimşek kendisi hakkında ByLock araştırması istedi; cep telefonunun ve bilgisayarının ailesine teslim edilmesini şu sözlerle talep etti:
''Kör değilim, ülkede yapılan birçok iyi şeye şükran duyuyorum. Burada yaşamanın ne büyük nimet olduğunu biliyorum.Eşim ve çocuklarımın başına, Allah adına yemin ederim ki suçsuzum efendim. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.''
TUĞRUL ÖZŞENGÜL VE FEVZİ YAZICI SAVUNMA YAPTI
Tutuklu gazeteci Fevzi Yazıcı, ''Benden 15 ayımı çalan darbe girişimini lanetliyorum" dedi. Yazıcı, "Suçsuzum. 15 aylık tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliyemi talep ediyorum" ifadesini verdi.
Tutuklu eski Polis Akademisi öğretim görevlisi Şükrü Tuğrul Özşengül ise "Darbe haberini aldığımda televizyonda 'çok üzgünüm, annemin ölüm haberini almış kadar üzgünüm' dedim" ifadesini kullanarak delillerin toplanması gözönünde bulundurularak tahliyemi istiyorum şeklinde konuştu