Diyarbakır, Van ve Mardin’de görevden alınarak yerlerine kayyım atanan üç başkan bu akşam Halk TV’ye konuk oldu. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınan Ahmet Türk görevden alınma süreçlerini, geçen sürede yaşadıklarını, belediyenin borçlarını ve kayyımdan kalan faturaları anlattı.
Yerine kayyım atanan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk, "Yargılanan bir Ahmet Türk olarak benim ne gücüm var da Mardin Valisi’ne iftira atayım. 46 yıllık siyasi hayatımda kimseye iftira atmamışım, hiç yalan söylememişim" dedi.
“Başladığımız günden beri müfettiş var belediyede”
Bugüne kadar kimseye hakaret etmemişim. Belgelerden anlaşılıyor ki göreve başladığımız sırada kayyım ataması yapılacaktı ama İstanbul seçimi iptal edilince ertelediler. İçişleri Bakanı’na çağrı yapıyorum. O da gelsin ben de geleyim tüm belgeleri hep beraber inceleyelim. Kime, nereye para göndermişiz? Belediyede görev başladığımız günden itibaren müfettiş var belediyede.
‘Erdoğan’ın ‘İstanbul’daki terör odaklarını da temizleyeceğiz’ sözleri: Ya bendensin ya teröristsin mantığı
(Erdoğan’ın İstanbul’daki terör odaklarını da temizleyeceğiz sözleri) Hep farklı düşünenleri terörist sayma mantığı. Ya benden yanasın ya teröristsin mantığı. Demokratik bir ülkede asla böyle bir şey olmaz. Gücünü kaybedenler tehditle gücünü korumaya çalışıyor. Apolitik kesimleri ikna etmek, kandırmak için bu yola başvuruluyor. Muhalif kesimi terörist ilan ederek, potansiyel tehlike göstererek bu durumu sürdürmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz biliyoruz ki Kürt’ü kazanan bir Türkiye, Ortadoğu’nun en güçlü en müreffef ülkesi olur. Bugün çok sancılı bir süreçten geçiyoruz. Huzur içinde değiliz. Türkiye halkları bilsinler ki bizim mücadelemiz sadece Kürtler için verdiğimiz bir mücadele değil. Demokrasi için halklarımızın ortak bir geleceği için verdiğimiz bir mücadeledir.
“Görevden alma gerekçelerim arasında Kandil’e para göndermek yok”
Yerine kayyım atanan Van Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan, “Görevden alma gerekçelerim arasında Kandil’e para göndermek yok. Sendika değiştirme baskısı yapmak var ki böyle bir şey yok. Terör propagandası yapmak var, HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ın konuşması sırasında tepki göstermeyip sessiz şekilde dinlemek var. Şaka değil bu. Böyle fezleke gönderildi savcılıktan" dedi.
Yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, "Hepimizin konuşmaya ihtiyacı var. Konuşarak anlaşmaya, uzlaşmaya ihtiyaç var. Tamamen mesnetsiz ve hiçbir karşılığı olmayan eğer Kürtseniz, eğer muhalifseniz her döneme uydurulan yaftalamalarla karşı karşıyayız." şeklinde konuştu.
"19 Ağustos Türkiye’de siyaset anlamında yeni bir deprem"
19 Ağustos Türkiye’de siyaset anlamında yeni bir deprem durumuna işaret etti. Önce sosyal medyaya belgeler sızdırıldı. Geceden belediyeler ablukaya alındı. Sabahın 6’sında belediyeye gittiğimde belediye başkanı olarak içeri alınmadım. Neden, İçişleri Bakanı öyle karar vermiş. Üç belediye için aynı anda neye dayanarak karar vermiş. Seçmen görüşünü hiçe sayan pervasız bir durumla karşı karşıya kaldık.
Bir vali yardımcısı bana geçici görevden alma kararı olduğunu söyledi ve onların nezaretinde belediyeye girebildim. Görevden alma kararını imzalamayacağımı orada not ettim. 15 Temmuz günü haksız bir durum vardı, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakı sokağa çağırdı. Hakikaten herkesin o darbeci anlayışa karşı durması gerekiyordu.
Peki bizim 19 Ağustos’ta ne oldu?
O sabah insanlar belediyenin önüne gelip kayyım anlayışına karşı olduklarını dile getirdiği zaman ortaya çıktı ki… Bir gün önce yani 18 Ağustos’ta valilik kararıyla eylem yasağı kararı alınmış. Aynı gece 29 ilde operasyonlar yapılmış, 418 kişi gözaltına alınmış… Yani 19 Ağustos darbesinin ön hazırlığı yapılmış.