Gülen Hareketi mensuplarına açılan hukuksuz davalardan biriyle ilgili daha AİHM’e başvuru yapıldı. AİHM, ByLock, KHK ile kapatılan işyerinde çalışma, Bank Asya’ya para yatırma, sohbet toplantılarına katılıp himmet verme, sendika ve dernek üyeliği suçlamaları nedeniyle 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Sabri Paçaman’ın başvurusunda hükumetten savunma istedi.

Boldmedya'da yer alan habere göre 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Paçaman’ın, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurular reddedildi, Paçaman da bunun üzerine AİHM’e gitti. AİHM, ByLock’la ilgili pilot dava olarak gündemine aldığı davaların ardından Paçaman’ın başvurusunda sohbetlere katılma, sendikaya üye olma gibi suçlamalarla ilgili AKP hükumetinden savunma istedi.

AKP hükumetine ByLock’la ilgili daha önceki pilot davalarda yönelttiği soruları yineleyen AİHM, başvuranın dini sohbetlere katılması nedeniyle terör örgütü üyeliğinden mahkum edilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin din ve vicdan özgürlüğü hakkı kapsamında değerlendiriyor. AİHM, bu kapsamda hükumete, “AİHS’nin 9 § 1 maddesi anlamında başvuranın vicdan ve din özgürlüğüne bir müdahale olmuş mudur? Özellikle, başvuranın “sohbetlere” (sohbet toplantılarına) katılması, bu hüküm anlamında din özgürlüğü müdür, Türk Ceza Kanununa göre suç mudur? Öyle ise, bu müdahale kanunla öngörülmüş ve bu hükmün ikinci fıkrası açısından gerekli miydi?” sorularını yöneltti.

AİHM Paçaman’ın başvurusunda bir dernek ve sendika üyeliği nedeniyle terör örgütü üyeliğinden mahkûm edilmesinin, örgütlenme özgürlüğü hakkına müdahale teşkil edip etmediğini de sordu. AİHM, “Örgütlenme özgürlüğüne müdahale için haklı sebepler var mıydı?” dedi.

Hükumete iletilen sorularda ‘kanunsuz suç ve ceza olmaz’ anlamına gelen ‘nullum crimen sine lege’ ilkesinin ihlal edildiği iddiasına da yer verdi.  AİHM, Gülen Hareketi mensuplarının başvurularında AİHS’nin 7. maddesi uyarınca ceza kanunlarının geriye dönük olarak uygulanması yasağının ihlal edilip edilmediğini de sordu.