AGİT zirvesinde dernek adına konuşan Coşkun Yorulmaz, uygulanması halinde AİHM’nin kararının Türkiye hükümeti açısından da olumlu olduğunu vurguladı. Yorulmaz, “Türk Hükümetini, bu kararı hukuka dönmek için bir fırsat olarak görmeye, hukuka aykırı şekilde geniş ve muğlak olan terörle mücadele yasalarını değiştirmeye çağırıyoruz. AGİT’e ve üye devletlere, özellikle de aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi olan ve Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi Türkiye ile daha güçlü diplomatik ve ticari bağları olan devletlere, Türkiye’ye hukukun üstünlüğünü sağlama konusundaki taahhütlerini nazikçe hatırlatmaları çağrısında bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
TR724'ün haberine göre Coşkun Yorulmaz’ın konuşmasının önemli bölümleri şöyle:
İki hafta önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, en önemli kararlarından birini verdi. Mahkeme, Türkiye’de Gülen Cemaati üyesi olmaktan mahkum edilen (KHK’lı) öğretmen Yüksel Yalçınkaya’ya aslında kendisini savunma fırsatı bile verilmediğine ve bu nedenle keyfi olarak mahkum edildiğine hükmetti.
Aleyhindeki deliller arasında o dönemde herkese açık olan bir mobil mesajlaşma uygulamasını (ByLock) kullanmak, bir eğitim sendikasına üye olmak ve bir Türk bankasının hizmetlerini kullanmak yer alıyordu.
Karar, aynı delillere dayanılarak yaklaşık iki milyon Türk vatandaşının soruşturmaya uğraması, yüzbinlerce kamu görevlisinin işinden atılması ve yine bir o kadar kişinin hapse atılması açısından oldukça önemlidir.
Mahkeme, Türkiye’nin başvuran hakkındaki ceza davasını yeniden açmasına karar vermiştir. Daha da önemlisi AİHM Büyük Dairesi, şu anda Mahkeme önünde benzer şikayetleri içeren 8 binden fazla başvuru olduğunu ve Türkiye aleyhine yapılması muhtemel 100 binden fazla başvuru olduğunu söyledi.
Mahkeme ayrıca Türkiye’nin Türk yargısı içindeki sistematik sorunlarını ele almasını emretmiştir. Türk hükümeti AİHM kararlarını uygulama konusunda oldukça isteksizdir. Söz konusu karara verdiği yanıt da umut verici değildir.
Adalet Bakanı kararı “kabul edilemez” olarak nitelendirmiş ve bizzat Cumhurbaşkanı AİHM’i terör örgütlerinin yanında yer almakla suçlayarak Türk hükümetinin karara saygı duymayacağını söylemiştir.
Zira Türkiye’nin söz konusu kararı uygulaması, haksız yere yargılanan, mahkum edilen ve hapsedilen milyonlarca insan için hayati önem taşımaktadır.
Türk Hükümetini, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksinde süregelen düşüşünü tersine çevirmek için bir fırsat olarak görmeye, hukuka aykırı şekilde geniş ve muğlak olan terörle mücadele yasalarını değiştirmeye, yargı üzerinde gereksiz baskı uygulamaktan kaçınmaya ve benzer Türk vatandaşlarının haklarının iade edilmesini sağlamaya çağırıyoruz.
Ayrıca Türk yargıçlara, AİHM kararını gecikmeksizin uygulamaları ve bunu yaparken de yürütmenin yersiz baskılarına boyun eğmemeleri yönündeki anayasal görevlerini hatırlatmak isteriz.
AGİT’e ve üye devletlere, özellikle de aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi olan ve Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi Türkiye ile daha güçlü diplomatik ve ticari bağları olan devletlere, Türkiye’ye hukukun üstünlüğünü sağlama konusundaki taahhütlerini nazikçe hatırlatmaları çağrısında bulunuyoruz.
Son olarak, insan hakları savunucusu dostlarımızdan ve medya kuruluşlarından, hukuka aykırı bir şekilde mahkum edilen yüz binlerce insanın sesini duyurmak için bize katılmalarını ve böylece bir değişiklik yapabilecek konumda olan kişiler tarafından duyulmasını sağlamalarını rica ediyoruz. Nazik ilginiz için teşekkür ederiz.