RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Meme dokusundaki hücrelerin anormal bir şekilde çoğalması sonucu oluşan kötü huylu bir tümör olan meme kanserinin nedeni tam olarak bilinmiyor ancak bazı faktörler meme kanserini tetikleyebilir. Bunlar ilerleyen yaş, genetik unsurlar (BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları), erken yaşta adet görmek, geç menopoz, geç çocuk doğurmak, hiç emzirmemek, doğum yapmamak ve uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmak gibi hormonal faktörler, obezite, sigara içmek ve hareketsiz yaşamdır. Fazla kilo özellikle menopoz sonrası dönemde meme kanseri riskini artıran önemli unsurlar arasında yer alır.
Meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 10'u artmış genetik bir riskten dolayı meydana gelir ve aile öyküsü bu hastalığı etkileyebilir. Meme kanseri gelişme riskinin en yüksek olduğu durum, aileden aktarılarak meme kanseri gelişimine eğilim yarattığını bildiğimiz genlerin kişide var olmasıdır. Halk arasında kalıtsal riskin sadece anne tarafından geçtiğine dair yanlış bir inanış var. Kadınlar ‘Benim annemde, teyzemde yok' diyerek taramalarını önemsemiyor.
Ancak büyüklerimizden gelen genler anne ve babadan eşit olasılıkta geliyor. Yani sadece anne tarafını değil, yani babaanne, hala gibi akrabaları da dikkate almak lazım. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan, genç yaşta ya da agresif türde meme kanseri tanısı alan kişiler 40 yaşından önce meme kontrollerine başlamalı.
Bu arada sadece meme kanseri değil, ailesinde prostat kanseri olanlar da meme kanseri açısından risk altındadır. Çünkü araştırmalar, meme kanserine yol açan genlerin, prostat kanserine de neden olduğunu gösteriyor.
Ailede risk varsa meme dokusunun cerrahi ile tamamen çıkartılması ve yerine protez yerleştirerek ya da yerleştirmeden memenin rekonstrüksiyonu mümkün. Bu sayede dışarıdan görüntüyü bozmayacak şekilde meme kanseri olma riski yüzde 99 oranında azaltılabiliyor.
Doğru bilinen yanlışlar