AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "Recep Tayyip Erdoğan bu yüzyılın Yavuz Sultan Selim'idir. Onun kıymetini bilin." dedi.
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk, partisi tarafından başkanlık sistemini anlatmak üzere Büyük Anadolu Otel'de düzenlenen toplantıya katıldı.
Külünk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen büyük yetkilerin olduğunu, başkanlık sistemine geçilmesi takdirde bu yetkilerini kaybedeceğini, Erdoğan'ın bir insanın dünya gözüyle görebileceği her şeyi gördüğünü söyledi. Metin Külünk, "Anayasanın 104. maddesinde Cumhurbaşkanı'nın yetkileri… Bir başbakanı atamak. Cumhurbaşkanı dilerse dilediği partiden birine genel başkanlardan birine de hükümet kurma görevini verebilir. Bakanlar kurulunu tayin etmek. Beştepe'ye giden herkes oradan bakan olarak çıkmıyor. Bakan olarak gider, milletvekili olarak geri döner. Dikkat edin yetkileri söylüyorum. Başkomutan, genelkurmay başkanını atamak. Kanunları yayınlamak, onaylamak. Üçlü kararnamedeki tüm kararları atamak. YÖK başkanını belirlemek. Rektörleri belirlemek. Büyükelçi atamak. Meclisi feshetmek. Seçime götürmek. Bakanlar kuruluna başkanlık etmek. Bu kadar bu yetkiyi bir insana niye devredelim. Derdi ne? Cumhurbaşkanımızın derdi ne? Güçse güç, itibarsa itibar. Bir insanın dünya gözüyle görebileceği her şeyi gördü. Tarihin en kritik dönemindeyiz. Türkiye bu parlamenter sistemle gelecek yüzyıla çıkamaz. Beka meselemiz beka. Dünya yeniden şekilleniyor, coğrafya yeniden şekilleniyor. Türkiye mutlaka tek başlı, demokratik, güçlü bir devlet yönetimine kavuşması lazım." dedi.
"ERDOĞAN BU YÜZYILIN YAVUZ SULTAN SELİM'İDİR. ONUN KIYMETİNİ BİLİN"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Yavuz Sultan Selim'e benzeten AK Partili vekil, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye bu iki başlı sistemle gidemez' Türkiye Parlamenter sistemle, hele Meclis'teki iç tüzükle bir yere gidemez. Türkiye'nin uçak yapmasına, gemi yapmasına, zengin bir ülke olmasına engel olmak istiyorlar. Çünkü Türkiye'nin fıtratı ve genetiği güçlü liderlerle sıçrama yapmıştır. Örnek mi? Alparslan'a bakın, örnek mi? Fatih Sultan'a bakın, örnek mi? İkinci Murat'a bakın. Örnek mi? Osman'a bakın. Örnek mi? Kanuni'ye bakın. Dikkat edin. Tarihimiz hep güçlü liderlikler olduğu dönemlerde sıçramıştır. Recep Tayyip Erdoğan bu yüzyılın Yavuz Sultan Selim'idir. Onun kıymetini iyi bilin. Onun kıymetini iyi bilin. Çok açık söylüyorum. Erdoğan'ı anlamak yüzyılı anlamaktır. Türkiye'yi onsuz bırakmak istiyorlar. Erdoğan'sız Türkiye'yi istemelerinde bir tek sebep var. Türkiye'yi küçültmek."
HER ZAMAN BİR ERDOĞAN GELMEZ
Metin Külünk, halkın güçlü bir lider aradığını, bulmadığında ise istikrarsızlığa bile razı olduğunu ifade ettiği konuşmasını şöyle tamamladı: "Her zaman bir Erdoğan gelmez. Bu millet Erdoğan ile buluşabilmek için tam 12 yıl bekledi. 12 yıl bu millet sandıkta koalisyonlara mecbur kaldı. Çünkü arıyordu. Parlamenter sistemde ancak güçlü ve güven veren liderlerle bu millet istikrar tablosu yakalıyor. Ya yoksa? Sonuç? Bekle. Öyle bir enteresan basiret ve veraseti yüksek milletimiz var ki, Erdoğan karakterinde bir lider bulmadığı zaman bekliyor. Sabrediyor, tahammül ediyor. İstikrarsızlığı dahi kabul ediyor. Ta ki bulana kadar. Peki her zaman Erdoğan geliyor mu? Her zaman Erdoğan geliyorsa niye rahmetli Turgut beyden sonra 89 dan sonra 13 yıl niye bekledi. Niye bekledi. Çıksaydı. Her seçimde bir istikrar çıksaydı. Hayır. Sistemde bundan besleniyor. Türkiye'yi kontrol etmek isteyenlerle bundan besleniyor. Hoşlarına gidiyor. Türkiye'deki faiz düzeninden, devalüasyon üzerinden borsa üzerinden Türkiye lobisini, cebimizdeki parayı kontrol etmek parayı yönetmek için bu sistem hoşlarına gidiyor. Onun için bas bas bağırıyorlar Türkiye başkanlık sistemine geçemez diye." CİHAN