Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Başkanı Fikret Aslan, 10 Ekim sonrasında açılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Aslan, "AK Parti, 1 Kasım seçimleri sonrasında 'güç sarhoşluğu' hastalığına yakalandı." dedi.

Ankara Garı'ndaki bombalı saldırı sonrasında açılan adli ve idari soruşturmalar hakkında sendika genel merkez binasında basın açıklaması yapan BES Genel Başkanı Fikret Aslan, "AK Parti, 1 Kasım seçimleri sonrasında 'güç sarhoşluğu' hastalığına yakalandı. Sahip olunan güç ve elde edilen büyük başarılar yüzünden kibir sahibi olma, akla mantığa ters kararlar alıp başkalarını umursamadan mağdur edebilme durumu, aşırı güven, akıl tutulmasının neden olduğu ileriyi görememe sendromu ve şiddet bağımlılığı başta olmak üzere 'Güç sarhoşluğu' hastalığının tüm emareleri AKP'de mevcuttur." diye konuştu.

Aslan, AK Parti'nin 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında başarılı olmak için her yolu denediğini aktardı. Aslan, "Tüm devlet imkanlarını AKP için seferber eden, toplumu kutuplaştırmak için her türlü baskı aygıtlarını devreye sokan AKP, işi 10 Ekim katliamından sonra oylarımız arttı deme aşamasına kadar götürdü." sözlerini kaydetti.

10 Ekim katliamında yitirilenler üzerinde siyasi hesaplar yapıldığını hatırlatan Aslan, seçim süreçleri ve sonrasında toplumun kutuplaşma noktasına geldiğine vurguladı. Aslan, şöyle devam etti: "10 Ekim katliamı sonrasında Konya'da milli maç esnasında yapılan saygı duruşu manzarası, son olarak Paris katliamı sonrasında İstanbul'da mili maç esnasında yapılan saygı duruşunda ortaya çıkan tablo sözün bittiği yer olup, kutuplaşma noktasında toplumun geldiği yeri de ortaya koymakta."

İdari baskı ve soruşturmaların her gün arttığını tekrarlayan Aslan, "17 Kasım tarihinde Adana'da 10 Ekim Ankara mitingi öncesi yapılan çağrı eylemi gerekçe gösterilerek çoğunluğu kamu emekçisi olan 14 kişi düzenlenen şafak operasyonu ile gözaltına alındı." diye aktardı.

AK Parti'nin muhalefeti sindirme çabasına girdiğini iddia eden BES Genel Başkanı Fikret Aslan, şöyle dedi: "AKP'ye yönelik yapılan eleştiriler sözde tarafsız Cumhurbaşkanı'na hakarete kadar götürülmekte her gün onlarca yurttaşımıza dava açılmakta. Sosyal medya hesapları üzerinden tüm muhalefet izlenmekte ve fişlenmekte. Son 10 gün içerisinde 10 Ekim Ankara mitingi öncesi ve katliam sonrası yapılan eylem ve etkinliklerle ilgili adli ve idari soruşturmalar artarak devam etmekte. 10 Ekim katliamı sonrasında yaşanan can kayıpları ve onca yaralının tedavisinin sürdüğü bir dönemde katillerin peşine düşmek yerine, katliamdan sağ kurtulanları suçlayanlar, 10 Ekim yürüyüşünü yapanları gözaltına alarak, hangi tarafta olduklarını bir kez daha gösterdiler." CİHAN