Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 10 milyar dolarlık mal varlığına el konulan iş adamı Akın İpek’e “Onun mülkiyet hakkı yok” dedi. Erdoğan’a cevap veren İpek, haklılığını uluslararası hukuk ile tane tane anlattı. “Benim derdim para değil. Bize yaptıklarının bedelini ödemeleri” dedi.
Azerbaycan’a yapacağı resmi ziyaret öncesinde Esenboğa Havalimanında konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hizmet Hareketi’ni işaret ederek mallarına el koyduğu iş adamlarının mülkiyet hakkı olmadığını savundu. Erdoğan el koyduğu Koza İpek Holding’in İngiltere’de yaşayan patronu Akın İpek’i hedef aldı ve öfkeli şekilde tepki gösterdi.
Erdoğan şunları söyledi: “Bunların mülkiyet hakkı diye bir şey yok ki. Bunların bu halka ödemesi gereken çok büyük hesapları var. Şu anda İngiltere’de bulunan zat bunun bedelini nasıl ödeyecek? Niye kaçak? Gel o zaman ülkende dur biz bunun mücadelesini veriyoruz, vermeye de aynı şekilde devam edeceğiz.”
TÜRKİYE’NİN KÖKLÜ ŞİRKETLERİNDEN
Erdoğan’ın “İngiltere’de bulunan zat” diye nitelediği kişi iş adamı Akın İpek’ti. Ünlü iş adamı İpek, turkishminute.com‘dan Cevheri Güven’e konuştu.
Akın İpek, 2015 yılından beri İngiltere’de yaşıyor. İpek’in yönetim kurulu başkanı olduğu İpek Matbaacılık ve Koza Holding’e 2015 yılında el konuldu. İpek, aynı zamanda bünyesinde iki televizyon kanalı, iki gazete ve bir radyonun bulunduğu İpek Medya Grubunun da sahibiydi.
Tüm medya grubu el konulduktan sonra Erdoğan yönetimi tarafından kapatıldı.
İpek Grubu’nun geçmişi 1948 yılına dayanıyor. Akın İpek, babası Ali İpek’in kurduğu İpek Davetiye’yi dünyanın en önemli davetiye markalarından biri haline getirdi.
Şirket asıl büyük atılımını ise madencilik alanında yaptı. Koza Holding bünyesinde faaliyet gösteren altın madenleri, ülkenin en karlı şirketlerindendi. Turizm alanında yatırımlarıyla bilinen Akın İpek’in kurucusu olduğu Angel’s Peninsula, World Travel Awards’ta dünyanın en iyi aile oteli seçildi.
TÜM MAL VARLIĞINA EL KONULDU
Akın İpek’in madenleri, matbaaları, farklı sektörlerdeki şirketleri hatta yaşadığı eve bile el konuldu. Erdoğan’a yakın gazetecilere Akın İpek’in evinin içi dolaştırılarak, yatak odasının fotoğrafları gazetelerde yayınlandı.
Akın İpek’in bağışlarıyla kurulan İpek Üniversitesi de kapatıldı. Akın İpek, mal varlığına el konulmasıyla ilgili açıklamalarında kendisini en çok yaralayan şeyin üniversitenin kapatılması olduğunu söylüyor.
Akın İpek’in kardeşi Tekin İpek yaklaşık 5 yıldır tutuklu ve 90 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Anne Melek İpek’e ise 20 yıl ceza verildi.
Erdoğan yönetimi, Akın İpek’in İngiltere’den iadesi için yaptığı başvurular nedeniyle açılan dava Akın İpek’in lehine sonuçlandı. Türkiye’nin iade talebi haksız bulunarak reddedildi.
10 milyar dolarlık mal varlığına el konulan Akın İpek, şimdi küçük bir bütçeyle İngiltere’de madencilik alanında faaliyet yürütüyor.
London Advocacy’nin hazırladığı rapora göre Hizmet Hareketi’ne ait, okul, üniversite, öğrenci yurtları, vakıflar ve derneklerin el konulan mal varlığı tutarı 35 milyar dolar. İş adamlarının el konulan varlıklarının tutarı ise tam olarak bilinmiyor.
“PARA İÇİN CİNAYET İŞLİYORLAR”
Erdoğan’ın “Bunların mülkiyet hakkı yok” sözleri sonrası teröristlikle suçladığı iş adamı Akın İpek, Erdoğan’a şu sözlerle cevap verdi:
“Kamu denetim kurumları şirketlerimizde hiç bir kusur bulamaması üzerine 2015’te kayyum müessesi ilk Koza İpek Holding için keşfedildi. Kayyum atamak için daha sonra MASAK raporları ile sahte olduğu ortaya çıkan bir bilirkişi raporu kullandılar. Ben yurt dışında olduğum için benim hakkımdaki dava devam edemiyor ve şirket hisselerinin o kısmına el koyamıyorlar. Kardeşim Tekin ve annemin hisseleri şirketi kontrole yetmeyince, şirketlerde bir görevi olmayan Tekin’in eşinin hisselerini de müsadere ettiler. Müsadere edebilmek için de hepsine hapis cezası verdiler. Verdikleri ceza anneme 20 yıl, kardeşim Tekin’e 90 yıl hapis. Bunun idam cezasından ne farkı var? Ailece taşıdığımız yük bu. Benim, para için cinayet işliyorlar deme sebebim budur.”
Akın İpek, İngiltere’den iadesinin istenme sebebini ise Türkiye’ye götürülüp tutuklanarak hisselerine el konulma çabası olarak açıklıyor:
“Türkiye ye iade edilmem için Erdoğan’ın kendisi dahil siyasi girişimde bulundular. İngiltere’de tüm imkanları ile davalar açtılar. Bunun sebebi, Ben Türkiye’de olmayınca, benim hisselerimi müsadere edemiyorlar. Ayrıca burada uluslararası davalar açıyorum, hukuken yapılması gerekenleri eksiksiz yapıyorum. Geldiğimiz noktada bize yapılanların tek sebebi paradır. Yoksa, kardeşim Tekin’e, hayatının son yıllarında anneme yapılanların bir izahı yok.
Sayın Erdoğan’ın en son açıklamasında 5 yıldan fazla bir süredir el koydukları varlıkları tekrar gündeme getirip, bizim için onların mülkiyet hakkı yok demesi, yargıya bir talimattır.
Çünkü; Dosyaya bakan Türk yargıçları, suçtan elde edilmemiş, kaynağı meşru ve belli olan bir servete el konulamayacağını, bunun yarın gerek Türkiye’de, gerekse Uluslararası mecrada çok büyük sorunlar oluşturacağını görüyorlardır. Koza İpek dosyası, Uluslararası ticari ve cezai mahkemelere eninde sonunda gidecek. İmzası olan herkes sorumlu olacak. Sanırım bazı yargı mensuplarının haklı talep ve önerilerine tepki gösterdi ve Erdoğan bu şekilde bir baskı kurdu. Yoksa, 2015 de el konulmuş kayyım yönetiminde olan şirketleri, 2016 ki darbe iddiaları ile ilişkilendirmeye çalışmak, aklı başında bir davranış değil. Ne ilgisi var diye sorarlar adama. Dünyada Mülkiyet ve Temel insan haklarının yasal tanımı belli. Bu konuda bir yorum yapmak mümkün değil. Yapılacak olan; İnsan hakları ve mülkiyet hakkı gaspı var mı, yok mu? Buna; Eninde sonunda Uluslararası mahkemeler karar vereceklerdir. Hak ihlalinin büyüklüğüne göre de Uluslararası ceza mahkemeleri de ileride görev yapacaklardır.
1 DOLAR BİLE KAÇIRMADIM
El konulan şirketlerinin büyüklüğüyle ilgili de konuşan Akın İpek şunları söyledi:
“Şirket değerlerim 7 ile 10 milyar dolar arasında hesaplandı. Yurt dışına 7 milyar dolar kaçırdığım söylendi. Ben bir dolar kaçırmadım ama aslında kendileri bana tazminat olarak ödemek zorunda kalacakları parayı yazmış oldular. Belki kaderin cilvesi. Fakat; benim esas derdim para değil. Bize yaptıklarının bedelini ödemeleri… Adaletin, hepsi için tecelli etmesi. Bunun için uğraşıyorum. Elimden geleni yapıyorum.”