Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Şu anda İsveç ve Finlandiya ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içinde değiliz” demesi ancak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ise “Türkiye, İsveç ve Finlandiya'ya NATO üyeliği için kapıyı kapatmıyor” sözleri AKP içerisinde tepkilere neden oldu.
ESKİ AKP’Lİ VEKİL, KALIN’I İŞARET ETTİ: “AĞRIMIZA GİTTİ”
Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinde bugün kaleme aldığı yazısında, isim vermeden Erdoğan’ın sözlerinin aksi yönünde açıklamalarda bulunan Kalın’a tepki gösterdi. Metiner, “Anlamadığım şey şu: İsveç Dışişleri Bakanı’nın Başkan Erdoğan’ın ilk açıklamasına verdiği ‘Büyük güçler arkamızda. Türkiye’nin bizimle olması kendi çıkarına olur’ tarzındaki küstah ve tehditkâr cevabından hemen sonra ‘Müzakereye açığız, şartlarımız var’ açıklamasının gelmesi doğrusu ağrımıza gitti” dedi.
AKP İÇERİSİNDE NATO-ABD ÇATLAĞI
Öte yandan İbrahim Kalın’ın, ABD ve NATO’ya yönelik sahiplenici ve savunucu açıklamaları yakın zamanda da AKP içerisindeki çatlakların gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
AKP’nin ABD ve NATO çelişkisi, üst düzey bürokratların ve bakanların açıklamalarına sık sık yansıdı.
İlk olarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi üzerine, Türkiye denge siyaseti izlemeye yönelik hamleler yaparken, İbrahim Kalın, “Bir ülkenin işgal edilmesi haklı ve meşru değil” açıklamasında bulundu.
Ayrıca, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da Rusya’nın karşısında bulunan NATO’ya desteklerini dile getirdi. Akar, "Türkiye, Balkanlar'dan Orta Doğu'ya, Afganistan'a ve Kafkaslar'dan Afrika'ya ve ötesine kadar NATO'nun aktif ve yapıcı bir üyesi olmaya devam edecektir” dedi.
Kalın ve Akar, Rusya-Ukrayna savaşında NATO ve ABD yanında yer aldıklarına yönelik açıklamalarda bulunurken, AKP’nin önde gelen isimleri karşıt çıkışlar yapmaya başladı.
ÇATLAK, AÇIKLAMALARA YANSIDI: SOYLU, AKAR VE KALIN’IN AKSİNE TEPKİ GÖSTERDİ
Türkiye, başta Hulusi Akar ve İbrahim Kalın olmak üzere çeşitli açıklamalarla NATO ile arasındaki bağı korumaya çalışırken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Eğer biz Avrupa’ya veya Amerika’ya güvenseydik, eğer biz NATO’ya güvenmiş olsaydık, eğer biz dünyanın küresel kulüplerine güvenmiş olsaydık bugün Kuzey Irak’tan Afrin’e kadar terör koridorunu kurmuş olurlardı. Biz bugün kendi göbeğimizi kendimiz kestiğimiz için ayaktayız” ifadelerini kullandı.
Soylu konuşmasının devamında ise “Batı’nın, Amerika’nın, Avrupa’nın o tasallutundan dünyayı kurtaracağız” dedi.
FAHRETTİN ALTUN’DAN SOYLU’NUN AÇIKLAMASINA DESTEK NİTELİĞİNDE ÇIKIŞ
Kalın ve Akar’ın aksine ABD ile NATO’ya sert sözlerle yüklenen Süleyman Soylu’nun açıklamalarına, Saray’ın önemli bir isminden destek geldi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Kalın ve Akar’ın açıklamalarına karşı NATO’nun tartışılır hale geldiğini ifade etti. Altun, “BM ve NATO bu amaca hizmet için varken, bugün gelinen noktada bu kurumların ne kadar başarılı olduğu tartışılır hale geldi” dedi.
Görülüyordu ki AKP’nin üst düzey bürokratlarının ve bakanlarının açıklamaları, parti içerisinde ABD-NATO çatlağını gözler önüne sermişti. Bununla birlikte şimdiye kadar ABD-NATO eleştirileri ve savunuculuğu bakanlar veya bürokratlar nezdinde devam ediyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği başvurusuna tepki göstermesi ardından Kalın’ın ABD-NATO kanadında yer alan “ılımlı” yaklaşımı AKP’deki çatlağı bir başka seviyeye taşımış oldu.
FETHULLAH GÜLEN’İ “EN ETKİLİ 50 MÜSLÜMAN” LİSTESİNE SOKMUŞTU
Savaş devam ederken, Ukrayna’ya gidip Zelenskiy’le görüşen de oydu, ABD – Türkiye ilişkilerinin tarihin en dip noktasına ulaştığında, dönemin ABD Başkanı Trump’ın ekibinden şahin görüşleriyle bilinen John Bolton’la görüşen de…
Georgetown Üniversitesi’nin 2009 yılında hazırladığı “en etkili 500 Müslüman” listesine Fethullah Gülen’i 13. sıradan sokan oydu…
ABD’de yaşadığı dönemler, Washington’da (Hizmet Hareketi'nin) kurumlarıyla yakın ilişkide olduğu biliniyor. Today’s Zaman’da kaleme aldığı yazılar, arşivlerin ‘nedendir bilinmez’ silinmesinin ardından ulaşılamıyor.
SETA’NIN KURUCUSU
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) kurucu başkanıydı. SETA, son yıllarda yabancı gazetecileri fişlediği raporlarla gündeme gelse de, AKP’ye ideolojik zemin hazırlamak üzerine kurgulanan bir kurumdu. Ne kadar başarılı olduğu tartışılır ancak, kurulduğu günden bu yana tartışmaların hep odağında oldu. SETA’da görev yapanlar ya AKP’nin önemli kadroları haline geldi ya bürokraside yükseldi ya da Saray bürokrasisinde bir koltuk sahibi oldu.
İbrahim Kalın SETA’nın kurucu başkan iken, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi Burhanettin Duran da SETA’nın Genel Koordinatörlüğü görevini yürüttü.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da bu göreve gelmeden önce SETA İstanbul Genel Koordinatörü ve SETA Genel Koordinatör Yardımcısıydı.
“GÖLGE CIA”
15 Temmuz gecesi Erdoğan’ın uçağının lokasyonunu paylaşan Stratfor, Teksas merkezli, George Friedman tarafından yönetilen, güvenliğin özelleştirildiği dünyada ücreti karşılığında istihbarat hizmeti veren bir kuruluş.
WikiLeaks, Stratfor’un arşivini yayımladığında, kurumun Türkiye’deki kaynaklarını da ortaya çıktı. WikiLeaks belgelerine göre; Stratfor’un Türkiye’deki istihbarat kaynaklarından biri SETA’nın kurucu başkanı İbrahim Kalın’dı. “Gölge CIA”nın Türkiye uzmanı Reva Bhalla’nın 10 Mart 2010’da Başbakanlık ofisinde İbrahim Kalın’la görüştüğü belgelerde yer alıyor. Stratfor Direktörü George Friedman’ın Kalın’a, “Gülen hareketi ile aramızı düzeltmemize yardım et” ricasını Kalın’ın yerine getirmesi de…
31 Mayıs 2010’da Friedman eşiyle istihbarat toplama gezisi için Türkiye’ye geldiğinde altlarına araba ve şoför ayarlayan ismin de İbrahim Kalın olduğu belgelerde yer aldı...
Biraz daha somutlaştıralım… Friedman, 14 Eylül 2010 tarihli e-postasında Kalın’dan şöyle bahsetti:
“Bu adam büyük bir kaynak... Bu adamla kurduğum ilişki ve yaptığım görüşme kesinlikle gizli kalmalıdır.”
Kalın’ın Stratfor’a gönderdiği bir e-posta da arşivlerde duruyor. E-postada anlattığına göre Kalın, Türkiye’de medyaya “gölge CIA” lehine haber yaptırıyor ve bunu şöyle bildiriyordu:
“Sevgili George ve Kamran, bazı medya kuruluşlarına Stratfor’un Türkiye ve Balkanlar hakkındaki raporunu haber yapmalarını söyledim ve ürettikleri haberlerin linklerini aşağıda gönderiyorum. İbrahim.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ OLDU
Ocak 2010'da kurulan Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nün ilk koordinatörüydü. 2012 yılında Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevinde…
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi. 11 Aralık 2014 günü Saray'a taşındı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü oldu. İşte o günden bu yana, Sözcü sıfatıyla ya dış politika açıklamaları, ya bağlaması ya da kitabıyla gündemde yer alıyor. Belli ki bir süre daha da almaya devam edecek.