AKP’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa krizi, özellikle Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından partide başlayan gruplaşmalardan kaynaklanan sıkıntının ilk kez su yüzüne çıkması olarak değerlendiriliyor. Parti içinde en üstte ‘Berat Albayrakçılar’ ve ‘Bilal Erdoğancılar’ olmak üzere ana iki gruplaşma, altta da Soylu ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla anılan vekil grupları bulunuyor. Albayrakçılar ile Bilal Erdoğancılar arasında yoğun bir çekişme yaşanıyor. Bu gruplaşmalar parti içinde rahatsızlık yaratırken, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce aile üyelerini hükümet ve parti işlerine karıştırmazdı. Ama şimdi parti yöneticilerinden kabine üyelerinin belirlenmesine ve bürokratik atamalara kadar pek çok konuda aile üyeleri etkili oluyor” görüşü dillendiriliyor. AKP kulislerinde, partideki gruplaşmalar ve bunun yarattığı sonuçlarla ilgili şu değerlendirmeler yapılıyor:
-Ekipleşme arttı : Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014 tarihinden sonra parti içinde gruplaşmalar ve ekipleşmeler başladı. Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olmasının ardından “Erdoğancılar” ve “Davutoğlucular” olarak ayrılan ekipleşmenin yansımaları hem genel merkez hem parti tabanı hem de parti grubunda kendini gösterdi. Başbakanlık’tan ayrılmasının ardından Davutoğlu’nun ekibi dar da olsa hâlâ varlığını sürdürüyor.
-Albayrak etkisi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, damadı Berat Albayrak’ı milletvekili yapıp kabineye alınca bu kez yeni gruplaşmanın adresi Albayrak oldu. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da parti yönetimi, kabine oluşumu ve bürokraside etkin olmak istemesiyle bu kez Albayrak ve Bilal Erdoğan çevresinde bir gruplaşma oluştu. Zaman zaman Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın bazı atamalarda etkili olduğu, ona yakın isimlerin atamasının yapıldığı dile getiriliyor.
-Yoğun çekişme: Albayrak ve Bilal Erdoğan ekipleri arasında gerek parti yönetimi, gerek parti teşkilatları gerekse parti grubunda çekişme yaşanıyor. İki isim arasında yaşanan çekişme, zaman zaman kendilerine yakın isimlere yansıyor. Albayrak ve Bilal Erdoğan’a yakınlığı nedeniyle bazı görevlere getirilen isimler, birbirlerine karşı çalışıyor. Önce yakındılar, sonra araları bozuldu: Kabineye girmeden önce Albayrak’a yakın olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Albayrak’ın arası bozuldu. İkili arasındaki sıkıntı sık sık parti kulislerinde dile getirilmeye başlandı. Albayrak’tan kopan Soylu’nun da kendi halkasını oluşturduğu yorumları yapıldı. Zaman zaman iki ismin pek çok konuda karşı karşıya geldikleri kaydedildi.
Soylu ile belediye başkanı krizi: Soylu’nun istifa mesajı verdiği konuşmanın perde gerisinde ise Trabzon’daki bazı yatırımların olduğu dile getiriliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Soylu’ya rağmen bir cami projesini vali onayıyla başlattığı belirtiliyor. Soylu’nun tepki göstermesi üzerine Gümrükçüoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Soylu’yu şikayet etti. Sorun büyüyünce Erdoğan, Soylu’nun da aralarında bulunduğu Trabzon milletvekilleriyle bir toplantı yaparak kendilerine uyarılarda bulundu. Soylu istifa kararından, Erdoğan’ın bazı aracıları devreye sokarak ve bizzat arayarak ikna etmesi üzerine vazgeçti.
‘Ekipleşme’ tepkisi: Parti içindeki irili ufaklı ekipleşmeler, milletvekilleri arasında tedirginlik ve rahatsızlık yaratırken zaman zaman pozisyon alma sıkıntısı çıkarıyor. Parti kulislerinde, “Genel Başkanımız, daha önce aile üyelerinin parti ve hükümet işlerine karışmasına izin vermezdi. Ama şimdi tersi bir durum var. Bu şimdi olmasa bile ileride sıkıntı yaratır” görüşünü dile getiriyor.
-Trol rahatsızlığı: Parti içindeki ekipleşmeler, sosyal medyada ‘trol’ olarak adlandırılan hesaplara da yansıyor. Ufak bir sıkıntı ya da kamuoyuna yansımayan bir sorunda troller, karşılıklı olarak algı yaratma ve üstünlük sağlama çalışması yapıyor. Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlıktan alınma sürecinde sosyal medyada yaşanan kamplaşmanın şimdi diğer ekipleşmeler üzerinden devam ettiği yorumları yapılıyor.