Hükümet, Türkiye’de 15 yıldır mülteci statüsünde yaşayan Uygur Türklerinin kanaat önderlerinden Abdulkadir Yapçan’ı iade etmeye hazırlanıyor. Çin hükümetinin kırmızı bülten kararını güncellemesinin ardından gözaltına alınan ve 40 gün Maltepe Cezaevi’nde tutuklu kalan Yapçan, yapılan itiraz sonrası mahkeme kararıyla serbest kaldı. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Yapçan’ın serbest kaldığı gün, gözetim kararı çıkardı. Yapcan şimdi Kırklareli’nde Çin’e iade edilmek üzere bekletiliyor.
Yeni Şafak’ta çıkan habere göre, Yapçan, Türkiye’de gelmeden önce ülkesinde bulunduğu dönemlerde 3 yıl hapis cezası aldı ve bu cezayı çekti. 1996 yılından itibaren ülkesini terk ederek Pakistan üzerinden Türkistan Cumhuriyetleri’ne geçen Yapçan, 12 Eylül 2001’deki İkiz Kule Saldırısı sonrası ise Çin tarafından terörist olmakla suçlanınca Türkiye’ye sığındı.
Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti, Yapçan’ın iade edilmesi kararının ardından, İstanbul’da özel bir toplantı düzenledi. İade kararının Uygur Türklerinde derin üzüntü ve endişe doğurduğu ifade edilen açıklamada, “Pekin yönetiminin 15 yıl sonra güncelleyerek hazırladığı ‘kırmızı bülten’ ile iadesini talep ettiği Doğu Türkistanlı dini âlim ve kanaat önderlerinden Abdulkadir Yapçan hakkındaki ‘bölücü ve terörist’ suçlaması tamamen iftiradan ibarettir, hakikati yansıtmıyor” ifadeleri kullanıldı.
Hür Doğu Türkistan Platformu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup göndererek Doğu Türkistanlı kanaat önderi Abdülkadir Yapçan’ın Çin’e iade edilmemesini istedi.
TAYLAND HÜKÜMETİ 90 UYGUR’U ÇİN’E İADE ETTİ DİYE KIYAMET KOPARMIŞLARDI
Tayland hükümetinin Temmuz 2015’te, 90 Uygur’un Çin’e iade edildiğini açıklaması üzerine Türkiye’den hükümet kanadı ve iktidar medyasından tepkiler yükselmişti. Yaklaşık 200 kişilik bir grup 8 Temmuz’da İstanbul’daki Tayland’ın Fahri Konsolusluğu’nu basmıştı. Tayland bayrağını indiren grup konsolosluk binasının camlarını ve kapılarını kırarak binanın içerisine girmişti.
GÜRSEL TEKİN SORDU: UYGUR TÜRKLERİ FEDA MI EDİLİYOR
Konuyu soru önergesi ile Türkiye gündemine taşıyan Tekin, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde konuyu şöyle özetledi;“Türkiye’de 15 yıldır mülteci statüsünde yaşamasına rağmen vatandaşlık hakkı verilmeyen Uygur Türklerinin kanaat önderlerinden Abdulkadir Yapçan, Çin hükümetinin kırmızı bülten kararını güncellemesinin ardından Türkiye'de gözaltına alınmış ve 40 gün Maltepe Cezaevi’nde tutuklu kalmıştır. Yapılan itiraz sonrası mahkeme kararıyla serbest kalan Yapçan'ın serbest kaldığı gün, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü gözetim kararı çıkarmıştır. Soydaşımız Yapcan, Kırklareli’nde Çin’e iade edilmek üzere bekletilmektedir. Son yıllarda Türkiye’de, Doğu Türkistan'dan gelip Türkiye üzerinden IŞİD’e katılmak için Irak ve Suriye’ye geçmek isteyen Uygur gençlerine engel olan, Doğu Türkistanlılar tarafından bilge adam olarak nitelendirilen Yapçan'ın kırmızı bülten kararının Çin tarafından yenilenmesini ise yine Doğu Türkistanlılarca, olmayan bir örgütün ismiyle bir iftiraya dayandığı ileri sürülmektedir. Özellikle ekonomi, güvenlik ve siyasi anlamda altyapısız bir söylem olan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyeliğine üye olma sözlerinin üzerine böyle bir hamlenin yapılması, kamuoyunca “ŞİÖ'ye yaranmak için soydaşımız bir iftira uğruna teslim ediliyor” yorumlarına neden olmuştur. AKP Hükümetleri, aynı tutumu Uygur Ana olarak bilinen Rabia Kadir'e de uygulamış, soydaşlarımızın haklarını dünya çapında savunan Kadir'i Türkiye'ye sokmamıştır.
İŞTE O SORULAR: YAPÇAN’IN İADESİ, ŞANGAY BEŞLİSİ İÇİN Mİ?
Tekin, önergesinde hükümete şu soruları sordu;
1. Yapçan'ın Çin'e iade edilmesinin nedenleri nelerdir? Hükümetiniz, Doğu Türkistan’daki zulüm ve katliamlara maruz kalan soydaşlarımıza sahip çıkmaktan vaz mı geçiyor?
2. Yapçan'ın iade edilmesi için Çin tarafından Hükümetinize herhangi bir talep gelmiş midir?
3. ŞİÖ üyeliğinin kamuoyunda tartıştırılmasıyla Yapçan'ın iade edilmesi arasında siyasi bir ilişki var mıdır?
4. Rabia Kadir'i Türkiye'ye sokmayan Hükümetinizin, Yapçan'ı da iade etmesi, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan soydaşlarımız arasında nasıl bir etki doğuracaktır?
5. Yapçan'ın iadesi sonrası yaşamsal tehlikesi ya da işkence görme riski olduğu Hükümetiniz tarafından bilinmekte midir?
6. Ülkemizde, kendi ülkesi tarafından terörist ilan edilen ve IŞİD ile işbirliği açık biçimde bilinen Tarık Haşimi gibi kişiler polis korumasıyla rahatça yaşamaktayken, Yapçan neden iade edilmektedir?
7. Son 10 yılda kaç kişi, Yapçan'a benzer gerekçelerle ülkelerine iade edilmiştir? Bu iadeler hangi ülkeleredir?”