Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk TV’de soruları yanıtlayarak EYT’ye ilişkin ayrıntıları açıkladı. EYT’de yaş sınırı olup olmamasına henüz karar vermediklerini belirten Bilgin, yaş şartının çalışmalar tamamlandıktan sonra belli olacağını belirtti.
Ayrıntılı, son çalışmayı 26 Aralık’ta Erdoğan’a sunacağını dile getiren Bilgin, “EYT ile ilgili düzenlemeyi bu ay sonuna kadar Meclis’e gider bitiremezsek Ocak ayının ilk haftası götürürüz, EYTde 8 Eylül 1999 öncesi prim günü ve hizmet süresi şartları geçerli olacak.” dedi. EYT’de yaş ortalamasının 49,9 olduğunu aktaran Bilgin, doğum ya da askerlik borçlanmasının ancak 8 Eylül 1999 tarihinden önce gerçekleşmişse yapılabileceğini söyledi.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Sendrikalara da eleştirilerde bulunan Bakan Bilgin, bazı sendika yöneticilerinin ‘Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız’ dediklerini aktardı. Bilgin’in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
TÜİK’in büyüme, enflasyon başta olmak üzere itiraz ediyorlar. ‘TÜİK neden yoksulluk sınırı araştırması yapmıyor’ sorusu saçma. Çok basit, sendikalar bağlansınlar açıklasınlar, ‘bizim kurumumuzda yoksulluk sınırının üstünde şu kadar arkadaşa para veriyoruz’ diye.
Arkadaşlarımızın yaptığı çalışmada; sokaktaki insanın beklentisiyle, işçilerin meseleye bakışı farklılaşıyor. Fabrikada araştırma yaptırdık. İşçiler üç büyük şehirde, Ankara, İstanbul, İzmir’de 8 binin üzerinde istediler. Türkiye ortalaması daha düşüktü.
Anadolu’nun muhtelif illerinde 7 bin 600 küsur istediler. Üç büyük şehirdeki örneklemi dikkate alarak baktığımızda talep edilen rakam 8 bin lira civarındaydı. Biz sadece onunla sınırlandırmadık. Sendikalarımızla tek tek görüştük.
SENDİKALAR 8 BİN LİRANIN ÜZERİNE KARŞI ÇIKTI
Sendika başkanlarının taleplerini aldım. Bana gelen en önemli şey; Türkiye’de sendikacılığın bir anlamda eleştirmesi gerektiğinden bahsedeceğim. ‘Siz 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız’ dediler.
‘Neden’ dedim, ‘Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler’ dediler. Sendikalarımızın daha pazarlıkçı, aktif, netice alıcı söyleme sahip olmalarını ifade etmek için söylüyorum.
Konfederasyonlara da sesleniyorum burada; Türkiye’de en yüksek toplu sözleşme yaptıkları yerde 10 bin liranın üzerinde kaç işyerinde sözleşme yaptılar? Bahsettiğiniz ücretler toplu sözleşmelerinizde var mı? Talep ettikleri asgari ücretle, yaptıkları toplu sözleşme ücretleri arasında böyle bir fark olmaz!