Vatandaşın yeniden iktidar vermediği AKP tarafından açık açık erken seçim sözünün dillendirildiğini ve  kaos atmosferi körüklenerek kitlelere “Biz olmazsak siz de batarsınız” tehdidi yapıldığını ifade eden Gazeteci Oğuz Karamuk çok öenmli bir ayrıntıya da dikkat çekti. 

Karamuk, "AKP için pembe bir ekonomik atmosfer oluşturmakla görevlendirilen kamu bankaları, şimdiden ters yönde hareket etmeye başladı bile. 7 Haziran öncesi haftalarca ‘nereden geldiği bilinmeyen’ dövizleri piyasaya süren bu bankalar, dünden itibaren döviz satışını kesiverdi." ifadelerini kullandı.

Neresinden baksanız AKP açısından büyük bir siyasi yenilgi. Neden böyle söylüyoruz? Çünkü benzer şartlarda, yani devletin tüm olanaklarını bir partinin siyasi iktidarı için kullanan Rusya’da, Putin son seçimi yüzde 62’nin üzerinde bir oyla kazandı. AKP’nin aldığı yüzde 40.7’lik oy, nasıl bir siyasal kriz içinde olduklarının kanıtı…

Ve elbette bu tip büyük yenilgiler, hayal kırıklıkları, iktidar rahatlığına alışmış bir topluluk için öfke yoğunlaşması, intikam gibi çeşitli yan etkilerin çıkmasına neden olur. Zaten iktidarın tepe isimlerinin dün yaptıkları açıklamalar da bunu ispatlıyor. Örneğin Yalçın Akdoğan’ın “Çözüm sürecinin ancak filmini yaparsınız”, Burhan Kuzu’nun “Halk kaosu ve uçurumdan düşmeyi tercih etti” sözleri bu öfke halinin dışa vurumlarından sadece birkaçı… 

Kuşkusuz intikam duygusu, kazanırken halka “Milli irade” diyenlerin, kaybedince “Bidon kafa” diyecekleri sözlerle de sınırlı kalmayacak. İşin ekonomik boyutu daha etkin ve acımasız olacaktır. AKP’ye bağımlı özel ve kamu medyasının seçim sonuçları anlaşılır anlaşılmaz verdikleri haberler ve attıkları başlıklar da bunu kesin olarak ispatlıyor.

AKP medyası dolardaki artışı, ekonomideki yavaşlamayı, artan işsizliği, düşen ihracatı, kısacası enkaz haline gelen ekonomiyi ancak 7 Haziran saat 22.00’den sonra görmeye başlamıştır.

Açık açık bir erken seçim sözü dillendirilmekte, belirsizlik ve kaos atmosferi körüklenerek kitlelere “Biz olmazsak siz de batarsınız” tehdidi yapılmaktadır.

 

 

Elbette tehditler, yandaş medyanın yayınlarıyla kalmayacak. Bunun somut sonuçları hızla ortaya çıkacaktır. Örneğin seçim öncesinde doları düşük tutup, AKP için pembe bir ekonomik atmosfer oluşturmakla görevlendirilen kamu bankaları, şimdiden ters yönde hareket etmeye başladı bile. 7 Haziran öncesi haftalarca ‘nereden geldiği bilinmeyen’ dövizleri piyasaya süren bu bankalar, dünden itibaren döviz satışını kesiverdi.

Önümüzdeki günlerde Maliye’nin mükelleflerin üzerine daha yoğun gitmesini, elektrik, gaz, akaryakıt vs. gibi fiyatları kamuya bağlı ürünlerin de art arda zamlanmasına şahit olmamız da pekâlâ mümkün… 

Özetle AKP halka ekonomik olarak ölümü gösterip, gitmeyi düşündüğü erken seçimlerde oylarını artırma peşindedir. Bunun için zaten kendi batırdığı ekonominin enkazını rakibi siyasi partilere yıkma ve yeniden iktidara gelme arayışındadır. Ancak bu çok tehlikeli bir oyundur. Çünkü olası bir krizde en büyük zarar, AKP’nin yıllardır kendi eliyle büyütüp beslediği yandaş patronların üzerindedir. Bu da AKP’de yeni çatlama ve kavgaları ortaya çıkartacaktır…