Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1987 yılında alınan karar gereği 26 Haziran “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak belirlendi. Uyuşturucu pek çok ülke gibi Türkiye’nin de ciddî bir sorunu. 2019 Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre uyuşturucu kaçakçıları tarafından kullanılan önemli bir transit ülke konumunda olmasından dolayı Türkiye’de bir yıl içinde ele geçirilen eroin miktarının bütün Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ele geçirilen miktarın çok üzerinde olduğu belirtildi. AK Hayatlar Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Derya Ülger, konuyla ilgili Independent Türkçe’ye konuştu.
Mağduriyetler arttı
Ülger, Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede başarılı, ama bağımlılıkla mücadelede yeterli düzeyde başarılı olmadığını şu sözlerle ifade etti: “Türkiye’de acılan AMATEM ve ÇEMATEM’lerin güvenli olmaması, kapasitesinin yeterli olmaması, tedavi sonrası rehabilitasyon merkezlerinin bulunmamasından kaynaklı bağımlılık tedavisinde başarısız olmamızı sağlamıştır.” Ülger, özellikle Kovid-19 salgınının uyuşturucu bağımlılığıyla mücadeleyi sekteye uğrattığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Salgın nedeniyle birçok Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) geçici süreyle de olsa kapatıldı. Zaten AMATEM’lerin yeterliliği başlı başına bir sorun. İçlerinde düzgün çalışanlar sayılı. Birde çoğunluğu kapatılınca bağımlılar ve aileleri nereye gideceklerini bilemediler. Sadece bizim derneğe başvurup tedavi için bekleyen 300 kişi var. Geri kalanı siz düşünün. Bu süreçte mağduriyet arttı.”
Cezaevlerinde tedavi yok
Ülger, son infaz düzenlemesinin sokaktaki bağımlı sayını artırdığını öne sürerek bununla ilgili şöyle bir iddiada bulundu: “Son düzenleme ile uyuşturucu satıcılarına af getirilmediği söylendi. Doğru ama şöyle bir sorun var. Düzenlemeden faydalananların büyük çoğunluğu hırsızlık vb. gibi suçlardan tutuklu ve hükümlüler. Bu insanların büyük çoğunluğu da madde bağımlısıdır ve birçoğu da zaten madde alabilecek parayı bulabilmek için hırsızlığa yönelir. Cezaevinde de herhangi bir tedavi olmadığından dışarı çıktıklarında da madde arayışına girecekler. Her madde bağımlısı potansiyel suçlu ve potansiyel madde satıcısıdır. Bundan dolayı son infaz düzenlemesi sokaktaki uyuşturucu bağımlısı sayısını arttırdı.”