Erdem Gül'ün aktardığı kulis habere göre AKP, referandum kampanyası öncesinde hem kendi içinde hem de ortağı MHP içindeki, toplamı yüzde 10’ları geçen hayır ve kararsız eğilimindeki seçmeni ikna etmenin yollarını arıyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında AKP’nin oy oranları ciddi biçimde yükselirken, diğer partilerde düşüşler yaşanmıştı. Anketler aradan geçen sürede AKP’nin 15 Temmuz nedeniyle yakaladığı avantajı kaybettiğini, partilerin oy oranlarının 15 Temmuz öncesine doğru çekildiğini gösteriyor.
Kayıp oylar
Referandum, doğrudan bir parti seçimi olmamasına karşın Meclis’teki 4 partiden AKP ve MHP evet, CHP ve HDP ise hayır blokunda yer alıyor. AKP ile MHP için, yalnızca başkanlık değil, başka konulardaki benzer söylemleri nedeniyle “ortak partiler” ifadeleri kullanılıyor. Anketlerde bu iki partinin oy toplamı yüzde 60’lara yaklaşıyor. Ancak referandum için yapılan anketlerde evet oranı kararsızların dağıtılmaması durumunda yüzde 45’lerde kalıyor. Bu tablo, iki partiye oy verecek seçmenin yüzde 10’dan fazlasının evet demeyeceğini ortaya koyuyor.
AKP’nin başağrısı
Kampanya öncesi her iki partiden kaçak oyların nasıl ikna edileceği, AKP kurmaylarının en çok üzerinde düşündükleri sorun haline geldi. Her iki partiye oy vermekle birlikte referandumda evet demeyeceğini belirten yüzde 10’un üzerindeki seçmenin MHP’li olduğu konusunda yaygın bir görüş bulunuyor. Ancak AKP kurmaylarına göre hayır ve kararsız konumundaki yüzde 10’un üzerindeki seçmenler arasında MHP’lilerle birlikte AKP’liler de yer alıyor.
Hayırcı AKP’liler
AKP içindeki hayır ve kararsız oranı, parti kulislerine yansıyacak boyutta ciddiye alınıyor. Başkanlık paketinin Meclis’teki oylamalarında partinin olağanüstü baskısına karşın az sayıda da olsa bazı AKP’lilerin hayır oyu kullandığı biliniyor. AKP kurmayları, bir süredir dışlanan ancak eleştirel tutumlarını yansıtamayan bazı eski yönetici ve milletvekillerinin hayır oyu kullanacaklarını da hesaplıyor. Bunların dışında AKP kurmayları, referandumda evet oyu vermeme eğiliminde olan partili bir grubu daha belirledi.
Bu grubu, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde AKP’den aday olan ve partiyle bağı süren bazı isimler oluşturuyor. Her iki seçimde de partiden milletvekili adayı olan çok sayıda ismin kendi aralarında durum değerlendirmesi yaptıkları belirlendi. Bu değerlendirmede, “Bizler partiden aday olduk. Seçilseydik şimdi milletvekiliydik. Ancak başkanlıkla getirilen model ve zamanlaması partiye zarar veriyor. Partiyi ve milletvekilliğini zayıflatıyor. Bu, kolayca savunulup evet denecek bir model değil” dedikleri belirtiliyor.
Ankara’da daha profesyonel kadrolar arasında görülen bu direnişin tabanda ve seçmende daha ciddi bir boyut kazanmış olabileceği, AKP kurmaylarını kara kara düşündürtüyor.
MHP yönetiminin çok ciddi bir kampanya yürütemeyeceği tezinden de hareketle bugünlerde AKP yöneticileri, her iki partinin tabanındaki bu hayır ya da kararsız seçmeni evet ya da sandığa gitmeme yönünde ikna etmenin yolları üzerinde düşünüyor.
Erdem Gül/Cumhuriyet