Yerel seçime 3 hafta kalırken, Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Adayı Mansur Yavaş’a önce hükümete yakın medyadan, ardından AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten ‘sahte senetle icra takibi’ suçlaması geldi. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Yavaş’ı bu konuda açıklama yapmaya çağırdı.
Erdoğan'ın ezan çıkışının ardından İstanbul Taksim'de sokağa çıkan saldırgan grup hakkında da konuşan Çelik, hükümetin eylemi desteklemediğini, grubun saldırgan tavırlarının kabul edilemeyeceğini söyledi.
'YAVAŞ HAKKINDAKİ İDDİALAR ÇOK AĞIR İDDİALAR'
Çelik, haftalık bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada ilk olarak Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Adayı Mansur Yavaş hakkındaki iddiaları dile getirdi:
"Önemli bir gündem konusu var, günlerdir basında CHP’nin Ankara adayı olan Mansur Yavaş ile ilgili iddialar var. İddialar basında yer alıyor ve bunlar önemli, vahim iddialar. Fakat ne CHP’den ne de Yavaş’ın kendisinden bir açıklama gelmedi. Halbuki sorumlu bir partinin derhal açıklama yapması, olayı açıklığa kavuşturması gerekirdi. Bu iddiaları, arkadaşlarımız sordular bize. Bizim önce incelememiz gerekiyordu. İddiaların hepsini takip ediyorduk fakat bir açıklama yaparlar mı diye bekledik, gelmedi. Bizim vardığımız sonuçlar, belgeli bilgili sonuçlar olarak vahim bazı durumların olduğunu ortaya çıkardı. Yavaş ile ilgili olarak ortaya atılan iddia, sahte senet kullanarak icra takibi yaptığına dairdir. Ne Yavaş’ın kendisi ne CHP genel başkanı açıklama yapmıyor. Bu çok ağır bir iddiadır."
'YAVAŞ HAKKINDA 28 AYRI ŞİKAYET VER SORUŞTURMA VAR'
CHP'nin konuyu görmezden gelme, üstünü örtme tavırları olduğunu söyleyen Çelik, "Yargı neticesinde kötü niyet tazminatına ve para cezasına çarpıtıldığı bir tabloyla karşı karşıyayız" dedi:
"Yapılan incelemede görülen şudur; basında ortaya koyulan iddia şuydu. Bir vatandaş Mansur Yavaş’ın sahte bir senedi 2015’te icra takibine koyarak kendisinden 600 bin dolar tahsil etmeye çalıştığını iddia ediliyor. Tabi bunun neticesinde Mansur Yavaş ile ilgili olarak yasal süreç başlatılıyor. Neticede bu imza incelendiğinde, senetteki imza incelendiğinde vatandaşa ait olmadığı; jandarmanın ve emniyetin bilirkişilerince açıkça ortaya konuyor. Adli tıp raporlarında da sabit hale gelmiştir. Bu senedin sahte olduğunu ortaya koyuyor. Tabi sahte senedin tespitiyle ilgili icra takibi iptal edilmiş oluyor. Ve mahkeme Yavaş ile ilgili olarak para cezasına hükmediyor. Dava süreci sonuçlanıyor 2016 yılında Yargıtay tarafından onanıyor ve kesinleşiyor. Yani CHP’nin Türkiye’nin kalbine belediye başkanı olarak önerdiği şahsın, sahte senet takibi yaptığı, bu senetteki imzaların sahte olduğuna dair raporların kesin olduğu, yargı neticesinde kötü niyet tazminatına ve para cezasına çarpıtıldığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu açıdan basında ortaya çıkan iddialara niye cevap verilmediği… CHP ve ilgili aday tarafından niye örtbas edilmeye çalışıldığı da ortaya çıkmış oluyor. Tabi olay devam ediyor. 2015’ten bu zamana kadar Mansur Yavaş ile bu vatandaş arasında karşılıklı iddialar ilgili 28 ayrı soruşturma, dava ve icra takipleri devam ediyor. 28 davaların içeriğinde; basındaki iddiaların doğru olduğu ve önemli bir resmi evrakta sahtecilik, şantaj ve menfaat temini en vahimi yargı içerisinde örgüt kurmak ve kişisel ilişkilerle nüfuz ticareti yapmak gibi suçlamalarla ilgili olarak süreç devam ediyor. Mansur Yavaş’a yöneltilen suçlamalar bu şekilde. Ankara ağır ceza mahkemesinde, avukatlık suçlarıyla ilgili devam eden bir ceza davası sürdüğü söylenmektedir. "
'MANSUR YAVAŞ ADAYLIKTAN ÇEKİLECEK Mİ?'
En önemli konu da şudur. Hakkında bu şekilde iddialar olan birisi, Ankaralıların önüne belediye başkan adayı olarak çıkartma tutumunuz devam edecek midir? Israrınız var mıdır? Resmi evrakta sahtecilik, yargı içinde örgüt kurmak, şantaj, kaçak işçi çalıştırmakla ilgili de yargı süreçleri devam ediyor. Tehdit, şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal, görevi kötüye kullanmak gibi konularda ise yargı süreci 28 ayrı davayı kapsayacak şekilde sürmektedir. Dolayısıyla Türk siyasi tarihi açısından, tarihe geçecek bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz.
S-400: KİMSENİN KAPRİSİNİ BEKLEYECEK DEĞİLİZ
Ömer Çelik, Rusya'dan alınması planlanan S-400 füzeleriyle ilgili ABD tarafından yapılan açıklamalara da tepki gösterdi. Çelik, "Türkiye güvenliği konusunda bir takım çevrelerin kaprislerini bekleyecek değildir" dedi:
"Patriotları uygun şekilde vermeyenler S-400 alınması konusunda bir takım yanlış açıklamalar ortaya koyuyorlar. Türkiye'ye dönük olarak yapılan yaptırım açıklamalarının hiçbir mantığı yok. Türkiye güvenliği konusunda bir takım çevrelerin kaprislerini bekleyecek değildir"