"Biri ötekine 'abi bu iş iyi oldu' dedi. 'Hangi iş' dedi öteki. 'Dolar işi abi, yırtım.'
Gazetecilik merakı 'dolar işi' lafını duyunca kulak kabartım.
'SIRTIM SAĞLAM'
Bir yudum viskisinden aldı başladı anlatmaya: ‘Beş liradan, altı liradan dolar topladım. Elime geçen parayı dolara yatırdım. Sağ olsun Tayyip Bey üçe katlattı. On sekiz lirayı görünce sattım. Nebati Bey devreye girdi. Bir operasyon dolar bir gecede on bir liraya düşmez mi? Koşa koşa aldım. Kur korumalı çıkardılar ya, bunlar dövize bir haller eder, el koyarlar korkusuyla yatırdım Nebati hesabına. Sırtım sağlam.
'Eee' dedi öteki merakla sordu:
'Nebati hesabı da neyin nesi?'
'Kur Korumalı var ya… Paran TL’de durmuş gibi oluyor ama dolarda. Nebati hesabı diyorlar.'
Viskisinden bir yudum daha aldı, purosunun dumanını havaya üflerken sordu; 'Sen ne yaptın abi…'
Abi dediği adam sandalyede doğruldu, hafiften kıvrandı, anlatmakla anlatmamak arasında gitti, geldi. Önce viskisinden bir yudum aldı, biliyorsun girişiyle söze başladı.
'Biliyorsun yeni ev aldım. Yengen çok ısrar etti. Sağlamcı. İkiz villaymış, ikisini de almalıymışız önü havuzmuş çoluk çocuk rahat edermişiz. Kafamın etini yedi. Mecbur aldık. Gerçi şimdi üçe katladı. Bizim hanım akıllı.'
Bunu söyler söylemez kahkahayı patlattı… Viskiden bir yudum daha alıp lafa yeniden girişti:
'BEN DE ŞİRKET PARASINI NEBATİ HESABINA YATIRDIM'
Konuyu ilk açan 'hadi o zaman sağlığımıza' dedi; viskilerini tokuşturdular, sırtlarını yasladılar…
Nereye mi? Erdoğan’ın kurduğu düzene tabi… Gerçek şu. AKP, Erdoğan’ın partisi 20 yıllık iktidarlarının sonunda viski içenlerin partisi oldu."