AKP’de 4’üncü Olağanüstü Kongre süreci tamamlanırken, kongre sonrasında oluşan kadro listelerine AKP içinden eleştiriler gelmeye başladı.
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, “AK Parti’nin seçim kadrosu” başlıklı yazısında yeni MKYK’nin yapısının atılıma işaret etmediğini vurgulayan Ünal şunları yazdı:
“AK Parti’nin yeni oluşan MYK’sı çok değişmedi ama MKYK’da büyük oranda değişim yapıldı. MYK’da tecrübenin ağır basması kuşkusuz olumlu ancak MKYK’daki değişimin AK Parti’nin ortaya çıkan yeni ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu görülüyor. Görünen o ki, yakın gelecekte AK Parti’nin politika, dil ve misyonunda çok değişiklik olmayacak. Bunun önce yerel seçim için riskli olduğu kanaatindeyim.
Yeni MKYK, AK Parti’deki köklü istişare mekanizmasının bu dönemde de geçmişe nazaran zayıf kalacağına işaret ediyor. MKYK üye sayısı 50’den 75’e çıkarılmıştı; bu sayı korundu. MKYK toplantılarının yedek üyeler dâhil geniş katılımlı yapılması, güncel meselelerin etraflıca tartışılmasını önlüyor. Yeni dönemde de AK Parti’nin bu imkândan mahrum kalacağı görülüyor.
MKYK’nın yapısı da “atılıma” işaret etmiyor. Geçmişte defalarca seçim kaybetmiş ya da kamuoyu nazarında imajı hasar almış isimlerin “vazgeçilmez” olarak tekrar görev almalarını, dil, politika ve misyonda “istikrar” olarak yorumlamaktan başka seçeneğimiz yok.
Olağanüstü kongre öncekiler gibi kalabalık, renkli, heyecanlı, coşkulu olsa da bir “rutini” yerine getirmiş oldu.”
KADROLARA AKP İÇİNDEN ELEŞTİRİ
AKP’li Şamil Tayyar da kongrenin ardından yaptığı paylaşımda, kadrolardaki ‘yozlaşmaya’ tepki gösterdi.
Tayyar, “Bu gerçeklikten kopuk, iç iktidar hesabına dayalı keyfilik, karar alma sürecinde etkisi olmayan üç beş isimle sınırlı değişiklik, sadece değersiz istatistiki veridir, değişim değildir” eleştirisini yaptı.
Tayyar, paylaşımının tamamında şunları söyledi:
Kongrenin ardından bir küçük tespit ve uyarı olarak kenarda dursun.
Yeni politika, vizyon ve kadrolara dair değişim talebini, toplumsal ihtiyaçlar ve siyasal dinamikler şekillendirir.
Bu gerçeklikten kopuk, iç iktidar hesabına dayalı keyfilik, karar alma sürecinde etkisi olmayan üç beş isimle sınırlı değişiklik, sadece değersiz istatistiki veridir, değişim değildir.
Ne var ki Cumhurbaşkanımızın azametini kendi gölgesi sananlar, Erdoğan sonrası hesaplarını ‘değişim’ ambalajıyla sunuyor.
Yozlaşmayı tetikleyen bu hizip, AK Parti’yi için için çürütüyor.
Oy oranının yüzde 50’den 35’e inmesinin siyasi/sosyal sebeplerini üreten bu yoz akıl, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde de etkili olursa, telafisi güç siyasi hasar oluşabilir.
Üzgünüm, bir ekip, cehenneme giden yolu iyi niyet taşlarıyla döşüyor.
