Birgün Gazetesi'nden Yaşar Aydın'ın haberine göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kabinesi hafta başında açıklandı. Kabineye dair başta muhalefet, iş dünyası ve uluslararası sermaye kuruşları olmak üzere birçok kesimden farklı tepkiler yükseldi.
Farklı mecralarda ifade edilen tepkiler kadar, kalabalık içinde söylenmeyen şimdilik ‘homurtu’ şeklinde ortaya çıkan bir başka tepki merkezi de var. AKP’yi kuran, uzun süredir siyaset yapan hatta hâlihazırda yöneticilik yapan bir ekip açıklanan kabineden ve yöntemden ciddi şekilde rahatsız. Üstelik bu rahatsızlık Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmiş bile.
Açıklama öncesinde görüşme
Kabine açıklanmadan önce Erdoğan cephesinden farklı görüşler ifade edildi. İlk açıklama Meclis dışında bir ekip olacağıydı. Daha sonra Meclis içinden takviyeli bir kabine hazırlığı yapıldığı söylendi. Nitekim öyle de oldu.
Tüm bu süreçlerin öncesinde AKP’den bazı heyetlerin ve etkili isimlerin Erdoğan’la çeşitli temaslarda bulunarak işleyişe dair rahatsızlıklarını dile getirdikleri artık sır değil. Ankara kulislerinde bu isimlerden birinin de uzun yıllardır Erdoğan’ın çalışma arkadaşı olan Hayati Yazıcı olduğu konuşuluyor.
‘Yabancılaşma’ endişesi
Erdoğan’a iletilen itirazların en önemlisinin ‘teşkilatla hükümet arasında zayıflayan bağlar’ olduğu söyleniyor. 16 yıl boyunca devam eden iktidarları boyunca teşkilatların alışkanlıklarının oluştuğu, kendi içlerinden çıkmamış isimlerle çalışmak istemedikleri, bu toplantılarda Erdoğan’a iletilmiş.
Birgün gazetesine göre Erdoğan’a iletilen bir başka telkinin de örgüt içi tartışmalara yol açan Süleyman Soylu ve Berat Albayrak’a dair olduğu. Gazetenin Ankara’da iletişime geçebildiği AKP’ye yakın kaynaklar, partinin il-ilçe örgütlerinin deneyimli ve etkili olabileceklerini düşündükleri isimlere rahatsızlıklarını belirterek çözüm konusunda destek istediklerini söyledi. Tüm bu itirazları dikkate almadan oluşturulan tablonun da rahatsızlık oluşturduğu konuşuluyor. AKP’yi yakından takip eden gazetecilerse, “Salı günü itibariyle partide rahatsızlık çıplak gözle de görünmeye başladı” diyor.
Homurdanma ‘şimdilik’ eyleme dönüşmez
Tüm bu gelişmelere rağmen Ankara’da hiç kimse, yaşanan huzursuzluğun Erdoğan’a karşı yüksek sesli bir itiraza dönüşmesini beklemiyor. Erdoğan’a güven hem Meclis grubunda hem de parti örgütlerinde tam gözüküyor. Bununla birlikte hiçbir uyarının Erdoğan tarafından dikkate alınmamış olması belli düzeyde hayal kırıklıklarına da yol açmış gözüküyor.
AKP içinde yaşanan bu duygu kırıklığının somut sonuçlarına dair kimse şimdiden bir kestirimde bulunamıyor. Ama eski bir AKP yöneticisinin, “Bu kabine yerel seçimlere kadar gitmez. Örgütle barışmak zorundalar” uyarısını da buraya not etmek gerekir. Meclis’in önemi ortadan kaybolsa da seçimlere partiler giriyor. Yeni sistemin icraatlarının ilk sınanacağı seçimlerde Erdoğan’ın örgüte ihtiyacı olacağı kesin.
Parti beklenti içinde
Erdoğan’ın AKP yönetiminin bakanlıklara dair taleplerine olumlu yanıt vermediği çok açık. Ankara’da Erdoğan’ın partiyi de rahatlatacak bir adım atacağı konusunda beklenti çok yüksek. Bu yüzden de gözler kurullara yapılacak atamalara ve başkanlıklara çevrilmiş durumda.
Erdoğan’ın atamalarda partiyi gözetmesi durumunda bile bunun tek başına rahatsızlığı önlemeye yetmeyeceğini düşünenlerin sayısı az değil. O yüzden iki ay sonrasında bakanlıklarla kavga eden genel merkez ve il yöneticilerini görmek çok şaşırtıcı olmayacaktır.
Yaşar Aydın / Birgün