Instagram yasağına ilişkin ilk kez açıklamada bulunan Erdoğan, "İsrail'i eleştiren basit bir cümleyi bile kendilerine hakaret sayıyorlar. Dijital faşizmle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, muhalefet için ise "Batı'dan çok Batıcı, İsrail'den çok İsrailci olan bu ev zencilerinin tek gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"İnsan hakları fikrinin muhafazası, geliştirilmesi, saldırılar karşısında korunması toplumsal barışın teminatıdır. Çevremizdeki gelişmeleri hep birlikte takip ediyoruz. Programımızı dünyada ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir dönemde icra ediyoruz. Uluslararası sistemde ciddi bir güç boşluğu var. Bir ahlak ve vicdan kaybı ile de karşı karşıyayız. Hepimizi ürkütmesi gereken kan, zulüm, savaş ve çatışma sahneleri adeta sıradan hale geldi. İnsanlığın kendi ortak güvenliğini temin etmek için tesis ettiği kurumlarda, normlar günden güne irtifa kaybediyor.
Gazze kriziyle beraber küresel sistem iflas bayrağını çekmiştir. Gazze'de Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı anlatmaya artık kelimeler yetmiyor. Katliam görüntülerine bakmaya inanın can dayanmıyor. Kafası kopmuş bebeklerin, babasının mezarının başında gözyaşı döken çocukların görüntülerini izlemeye hiçbirimizin kalbi dayanmıyor. 16 binden fazla çocuk öldü. 40 bin masum insan şehit edildi. İsrail, Gazzelileri sadece bombalarla öldürmüyor, aç ve susuz bırakarak da katlediyor. Haydut devlet, avuç içi kadar toprak parçasına sıkıştırdığı 2,3 milyon insana karşı barbarlığın her türlüsünü sergiliyor. Bu zulüm karşısında BMGK'dan çıt yok. Batılı ülkeler zaten soykırımın parçası.
Mazlumların özellikle, acıları üzerinde sevinç çığlıkları atan vicdan fukaralarını ne tarih ne de çocukları affedecek.
Şehit edilmesi alkış sahnesinden bağımsız değildir. Bütün dünya ateşkes beklerken, sonuç müzakerecinin kalleş bir şekilde şehit edilmesi olmuştur. Akıl ve izan sahibi hiçbir kimse böyle bir durumu normal karşılayamaz. İsmail Haniye'ye bir kez daha Allah'tan rahmet, Filistin halkına başsağlığı diliyorum.
Soykırımcılar mahkemede hesap vermeli. İsmail Haniye'nin şehit edilmesi alkış sahnesinden bağımsız değildir.
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINA 'DİJİTAL FAŞİZM' TEPKİSİ
İsrail'i eleştiren basit bir cümleyi bile kendilerine hakaret sayıyorlar. Dijital faşizmle karşı karşıyayız. Her türlü ahlaksızlığı ve terör örgütü destekçiliğini özgürlük parantezine alıp teşvik eden bu şirketler, Filistin halkının kahraman evlatlarına, direnişine açıkça savaş açmıştır. Sosyal medya şirketlerinin mafya gibi davrandıklarına şahit ediyoruz. Uyarılarımıza rağmen tüm terör örgütleri bu mecralarda istedikleri gibi at koşturuyorlar. Suç ve terör şebekeleri istedikleri propagandayı yapıyor.
Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir diğer durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur. Türkiye egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor, ancak şirketlerden önce meselenin öncesine arkasına bakmadan 'biz bundan nasıl menfaat sağlarız' diyen muhalefet partileri ayağa kalkıyor.
Bu platformların ayyuka çıkan sansürcülüğü, bunların karşısında kağıttan kaplana dönüşenler ülkemizi tenkit etme konusunda aslana dönüşüyorlar. Özgürlükleri savunmak böyle olmaz.
Batı'dan çok Batı'cı, İsrail'den çok İsrail'ci olan bu ev zencilerinin tek gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır. Bugüne kadar ev zencilerini muhatap kabul etmedik. Mücadelemizi bunların efendilerine karşı yürüttük. Biz asıl onları oynatan kuklacılara odaklanıyoruz.
Sosyal medya şirketleri bu alandaki tekel konumlarını, dünyadaki hak ve özgürlükleri desteklemek için değil toplum mühendisliği projelerini hayata geçirmek için kullanmaktadır.
Arzu edilen iş birliklerini henüz tesis edemedik. Türkiye'nin hassasiyetlerine karşılık verilirse mesele hal yoluna girecektir.
Yeni Türkiye'nin ihtiyaçları çerçevesinde yeni reform paketlerini devreye alarak bunları karşılamaya çalışacağız. İnsan Hakları Başkanlığımızın hazırladığı kitap çalışmalarının da AK Parti hükümetlerinin örnek insan hakları karnesini ortaya koyacağına inanıyoruz."