MB önceki gün bir puan daha faiz indirim kararı aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” söylemi sonrasında döviz kurlarındaki artış ile birlikte kurda da dalgalanmalar yaşanıyor. Dolar dün itibarıyla 16.50’leri gördü.

Doların “sabitlenmemesi” nedeniyle küçük ve orta ölçekli işletmelerin maliyetlerinde artışlar yaşanıyor. AKP kulislerinde de gündem, döviz kurlarındaki artış ile birlikte “kurdaki dalgalanma.” AKP’li milletvekilleri son aylardaki “döviz kurlarındaki artış ve dalgalanmalarla” ilgili çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletme yöneticisinden mesajlar aldıklarını belirtiyor.

AKP kulislerinde, “Vatandaşa verecek cevap bulamıyoruz” serzenişleri de dile getirilirken, kendilerine gelen mesajlarda da çoğunlukla “Artık hükümet bir adım atsın. Dolar kaç TL olacaksa olsun. 15 TL mi, 20 TL mi? Ne olacak? Bir an önce olsun ama artık kurdaki dalgalanma dursun” ifadelerinin yer aldığı belirtiliyor.

Kulislerde, döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle küçük ve orta ölçekli işletmelerin “sabit fiyat uygulaması yapamadıkları” yönünde de şikâyetlerin geldiği ifade ediliyor. Bazı milletvekilleri, “Milletvekili seçildiğimizden bu yana böyle mesajlar almıyorduk. Yurttaşlar döviz kurlarındaki artıştan daha çok kur dalgalanmalarından etkilendiklerini anlatıyorlar.

Esnafımızın bizden beklentileri var. ‘Bir ürün için sabah verdiğimiz fiyat, dövizdeki dalgalanma nedeniyle akşama pahalanıyor. Fiyat artırımına gidince de suçlanıyoruz. Ancak döviz kurlarındaki artış özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin sonunu getirir. Bizim artık fiyatlarımızı bir şekilde sabitlememiz gerek’ diyorlar” ifadelerini kullanıyor.

Milletvekilleri, döviz kurlarında yaşanan bu hareketliliği sahada “yurttaşlara anlatmakta zorlandıklarının” da altını çizerek “Her daim sahadayız. Yurttaşlarımızın ekonomi ile ilgili sıkıntılarının farkındayız. Gerçekten de döviz kurlarındaki dalgalanmanın durması lazım. Böyle giderse bir fiyat politikası oluşturulamayacak.

Ancak bu konuda hükümet de elinden geleni yapıyor. Yurttaşlara, ‘Hükümete güvenin’ diyoruz. Ancak tepkilerin giderek arttığını da görmezden gelemeyiz. Mutlaka çözeceğiz, inanıyoruz” görüşlerini de dile getiriyor.