Hem de bu testi Almanya'ya giriş yapmadan 48 saat önce yaptırmaları gerekiyor. Özellikle Karayolu ile Türkiye'ye giden bir çok gurbetçi yollarda test telaşı ile karşı karşıya kaldı. 

Türkiye’den Almanya’ya dönecek kişilerin uçağa binmeden veya sınır kapısından çıkmadan önce negatif Covid-19 testlerini göstermeleri gerekiyor. Test sonuçları zamanında eline ulaşmayan kişiler uçaklarını kaçıracaklarından dolayı yeniden uçak bileti almak durumunda kalacaklar. Zamanında bulunamayan uçak biletleri nedeniyle izin süreleri bitenler işyerlerinde sorunlar yaşayabilecekler.

AKP'nin Almanya ile yaptığı pazarlık sonucu Testleri pozitif çıkanlar Türkiye'de karantinaya alınacak ve tedaviye tabi tutulacaklar. Ayrıca sadece testi pozitif çıkanlar değil bütün aile de Karantinada tutulacak. Türkiye’den çıkışına izin verilmeyenler nerede karantinaya girecekler? Otelde kalmaları durumunda masrafları nasıl karşılanacak? Tedavileri nasıl gerçekleşecek” gibi sorular ise hala ortada .Çünkü Türkiye riskli ülke listesinde olduğu için Almanya'daki sağlık sigortaları Türkiye'yi kapsamıyor . 

Oysa  Almanya’ya başka ülkelerden dönen ve virüs bulaşmış kişiler, Almanya’da evlerinde karantina altında tutuluyor. Durumlarının ağır olması durumunda Almanya'da tedavileri yaptırılıyor. 

Turizm merkezi 4 il için seyahat uyarısının kaldırılması başta seyahat seyahat acentaları ve Türk toplumunda  heyecan meydana getirdi. Ancak getirilen şartlar ve belirsizlikler Almanları Türkiye'yi tercih etmelerinde büyük bir engel. Zaten bir çok Almanyalı tatil kararını önceden vermiş durumda. 

İktidara yakın gurbetçi dernekleri ve basın kuruluşları bile gurbetçileri mağdur eden pazarlığa tepki gösterdi. Gurbetçilerin pazarlık malzemesi yapıldığına dikkat çeken Nürnberg Türk Toplumu Başkanı Bülent Bayraktar You Tube kanalında kararı değerlendirdi. Mevcut şartlara güvenip Türkiye'ye giden Avrupalı Türklerin ve Alman turistlerin mağdur edildiğine dikkat çeken Bayraktar 'bu koşullarda da Alman turist de zor gelir. Almanya kendi güvenliğini Türkiye'ye havale etti. Bu anlaşmanın tek kazananı Almanya.  ' dedi 

Alman Dışişleri Bakanlığı ayrıca ; ifade ve eleştiri özgürlüğü konusunda Türkiye’de önemli kısıtlamaların olduğu ve bu nedenle tutuklanma tehlikesinin bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:

‘’Hükümeti sosyal medyada eleştiren ifadelerle ve cumhurbaşkanına hakaret iddiaları nedeniyle tutuklamalar, cezai kovuşturma veya çıkış yasağı uygulanabilmekte. Birisi geçmişte sorunsuz bir şekilde Türkiye'ye seyahat edebilmiş olsalar bile, ülkeye tekrar girmeleri durumunda tutuklama/ kovuşturma ile karşılaşabilecekleri göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıda belirtilen uygulamalar aynı zamanda Türkiye ile yakın özel ve kişisel bağları olan Alman vatandaşlarının yanı sıra Alman vatandaşlığına ek olarak Türk vatandaşlığına da sahip olan ve Almanya'daki Kürt derneklerinde aktif olan kişileri de etkilemektedir.”

GAZATECİLER DİKKAT!

Bakanlığının açıklaması şöyle devam ediyor:

“Gazetecilerin Alman hukuk anlayışına göre ifade özgürlüğü kapsamına giren ifadeleri, Türkiye'de mesleğin icrasının kısıtlanmasına ve ceza yargılamalara yol açabiliyor.

Siyasi olaylardan, mitinglerden ve genellikle büyük kalabalıktan uzak durun.

Sosyal medyada hükümeti eleştiren ifadeler eski olsalar da üçüncü şahısların fikirlerinin paylaşılması veya beğenilmesi şeklinde olsa dahi Türk güvenlik makamlarının cezai tedbirleri için gerekçe olabileceğini unutmayın.”