OHAL kapsamında yürütülen soruşturmalar gereği birçok vatandaşın ev ve iş yerlerine baskınlar yapılarak arama ve gözaltılar yapılıyor. Bu operasyonlarda ise Kur’ân-ı Kerîm’ler, Cevşen, duâ kitapları ve Risale-i Nurlar suç delili olarak nitelendiriliyor. Okuyucularımızdan bizlere ulaşan bir Teslim Tesellüm Tutanağı’nda okuyucumuzun iş yerinde yapılan bir aramada suç delili olarak el konulanlar arasında 1 adet Arapça yazılı Büyük Cevşen, 1 adet 264 sayfa Said Nursî’ye ait İşaratül İcaz isimli kitap, 1 adet Kur’ân-ı Kerîm yer aldı. Okuyucumuzdan aldığımız bilgiye göre, Kur’ân-ı Kerîm, Cevsen ve Risale-i Nur daha sonra adliyede teslim edildi.
Hazırlık CD’leri neden suç sayılıyor?
Gazetemize ulaşan Teslim Tesellüm Tutanağı’nda yer alan diğer materyaller arasında üniversiteye hazırlık cd’leri ve İngilizce gramer cd’leri de ayrıca dikkat çeken el konulan maddeler arasında. Yüz binlerce insanın muhatap olduğu bu durum normal şartlarda suç olması imkânsız olan, akıl ve mantıkla açıklanması mümkün olmayan uygulamaların son örnekleri.
İnsanlar dinden uzaklaşıyor
Bu tarz uygulamalar kamu vicdanında derin yaralar açıyor. Kur’ân-ı Kerîm’in bile bu şekilde suç unsuru sayılması toplumda oluşturulan korku havasının artmasına ve çok tehlikeli bir durum olan insanların dinden uzaklaşmasına sebep oluyor. Dine hizmet ettiğini iddia eden dindar bir iktidar döneminde yaşanan bu elim olaylar dine en büyük zararı verme noktasına gelmiş durumda. Vicdanlarda derin yaralar açacak bu uygulamaların biran önce son bulması gerekiyor.
‘İnönü döneminde Kur’ân-ı Kerîm’ler samanlıkta saklanırdı’
’Sosyal medya kullanıcıları bu tarz uygulamalara tepki gösterirken şu ifadeleri kullandı; “İnönü döneminde Kur’ân-ı Kerîm’ler samanlıkta saklanırdı. AKP döneminde ise Elmalı H. Kur’ân tefsiri ve Hadis külliyatı suç unsuru sayıldı.” Başka bir kullanıcı ise; “Kitaplar, Kur’ân-ı Kerîm’ler suç unsuru. Zalimler mazlûmlara her zaman aynı şekilde zulmediyor. Ya Rab bizi zalimlerden koru!” “Eğer kitaplar yakılıyor, suç unsuru diye kayıtlara geçiyorsa bu uygulamanın adı FAŞİZM’dir.”
Risale-i Nur okumak suç mu?
Benzer olaylar son dönemlerde oldukça sık yaşanıyor. Kur’ân tefsiri Risale-i Nur eserlerinin emniyet personeli tarafından “suç unsuru” gibi teşhir edilmesi hadisesi daha önce de yaşanmıştı. 30 Ekim 2016 haberimizde de G. Antep’de düzenlenen bir operasyonda ‘Mesnevî-i Nuriye’ adlı eser suç unsuru gibi teşhir edildiğini aktarmıştık. Bu uygulamaların vicdanları yaraladığını ifade ettiğimiz haberimizde, Risalelerden istifade eden milyonlarca kişinin, “Şimdiye kadar binden fazla mahkemede beraat eden bu eserler serbestçe satılan, okunan ve istifade edilen Kur’ân tefsiridir. Bazı polis operasyonları sonrası ‘suç unsuru’ gibi teşhir edilmesi çok yanlış. Bu kişiler ikaz edilmeli” şeklindeki tepkilerine yer vermiştik.