İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu, 16 Haziran Pazar günü saat 21:00'de canlı yayında bir araya gelecek.
RS FM'de programa katılan ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, canlı yayının seçimin sonucuna etkisini değerlendirdi. Uslu, "Şu anda İstanbul'da kararsız seçmen kalmadı. Dolayısıyla kararlı seçmenlerin olduğu yerde adayların seçmenin fikrini değiştirmesi kolay değil. Bunun için çok büyük hatalar yapılması lazım. Ama iki aday da yeterince tecrübeli. Dünyanın en uzun kampanyasını yapıyorlar. Hata yapmayacaklardır. Bu yayın 31 Mart öncesinde olsaydı çok etkili olabilirdi ama şu an çok etkili olacağını düşünmüyorum." diye konuştu.
"İMAMOĞLU ÖNDE GÖRÜNÜYOR"
23 Haziran seçimiyle ilgili yapılan araştırmalarda Ekrem İmamoğlu'nun önde göründüğünü açıklayan ANAR Genel Müdürü Uslu, "Zaten öyle olması da beklenirdi çünkü İmamoğlu'na destek veren seçmen kitlesinden bir kopma yaşanmasını kimse beklemiyordu. AK Parti adayına oy veren kitlede kopma olur mu tartışması vardı. AK Parti'ye duyulacak reaksiyon bazı seçmenlerin karar değiştirtirmesi sonucunu doğurabilirdi. Çünkü seçim sonrası yaşananlar birçok insanın adalet duygusunu tatmin etmedi. Bizim gözlemimiz de böyle olduğu yönünde" dedi.
"SANDIĞA GİTMEYENLER SONUCU BELİRLEYECEK"
Seçim sonucunu belirleyecek en önemli faktörün sezon etkisi olduğunu söyleyen İbrahim Uslu, "Sandığa gitmeyenler sonucu belirleyecek. Memleketinde tatilini geçiren ailelerin geri dönüşünü mümkün görmüyorum. Partiler de bunun farkında o yüzden Anadolu'ya kampanya yapıyorlar. Sayın İmamoğlu'nun Karadeniz turu ve Binali Yıldırım'ın Bursa'daki '23 Haziran'da İstanbul'da buluşalım' diyen pankartları bu duruma örnek verilebilir" açıklamasını yaptı.
Kürt seçmen ve Karadenizli seçmen faktörlerinin de seçimin sonucunda etkili olacağını ifade eden Uslu, "AK Parti birinci seçimde Kürt seçmenle ilgili majör hatalar yaptı. Şimdi onu telafi etmeye çalışıyor. Karadeniz ve Pontus söyleminin de hasara yol açması mümkün" dedi.
"31 MART SEÇİMİNİN TAM TERSİ YAPILIYOR"
Şu anda AKP'nin 31 Mart seçiminde uyguladığı stratejinin tam tersini yaptığını belirten İbrahim Uslu, "31 Mart seçiminde bir strateji denendi. Seçimden sonra o stratejinin değerlendirmesi yapıldı. Hatta seçim sonrası stratejik bocalama evresi yaşandı. Pontus tartışması da orada çıktı. Sonrasında ise aday yarışsın, orantısız güç kullanımı görüntüsü vermeyelim dendi. Çünkü ilk seçimde bu görüntü verildi ve olumsuz sonuçlandı" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk seçimde ilçe ilçe miting yaptığını, rakibin kriminalize edildiği sert ve olumsuz bir dil kullanıldığını söyleyen Uslu, "Şimdi ise pozitif bir dil kullanılıyor. Cumhurbaşkanı kampanyada yok. Gönül belediyeciliğinden akıl belediyeciliğine geçildi. Şu an bütün mesajlar rasyonel. Vaatler ön plana çıkarılıyor. Bence daha doğru olan bu kampanya. Yeterince zaman olsaydı, birinci seçimde de bu şekilde gidilseydi belki ikinci seçim yapılmıyor olabilirdi" dedi.