CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretçisi, davetçisi hiç eksik olmuyor. Dün Adana’ya CHP Milletvekili Orhan Sümer’in oğlunun düğününe katılmak üzere yola çıkıyordu.
Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre Meral Akşener’in İYİ Parti Genel Başkanlığı döneminde partisinin seçime katılmasını engellemek için Cumhur İttifakı her türlü yolu denedi. O zaman CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye katılmasını sağlayıp seçime girme yolunu açmıştı. Millet İttifakı’nı oluşturan “6’lı masa”da başta Anayasa değişikliği olmak üzere, 2 bin 300 maddelik “Mutabakat metni” hazırlayıp ülkenin ana sorunlarına çözüm için çalışma yapıldı. Meral Akşener, en kritik dönemde 6’lı masadan ayrıldı, Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi, iki gün sonra masaya yeniden döndü. O günden bu yana bunun bir planın parçası olduğu yorumu hiç eksik olmadı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Meral Akşener arasında yapılan görüşmeyle ilgili siyasi çevreler yorumlarını sürdürüyor.
6’LI MASA ORTAKLIĞI HÜSRANLA BİTMİŞTİ
İYİ Parti ve CHP’nin eski liderleri Akşener ile Kılıçdaroğlu, Mayıs 2023 seçimleri öncesi 6’lı masada iş birliği yaparak AKP iktidarına karşı birlikte mücadele etti. Seçim kaybedilince ittifak dağıldı.
BU İKİ SORU ÖNEMLİ
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü’nün bu görüşmeyle ilgili sorusunu şöyle cevaplandırdı:
“Bu görüşmeyle ilgili birinci soru görüşme talebinin kimden geldiği olmalı. Sayın Erdoğan’ın daveti üzerine mi, yoksa Sayın Akşener in talebi üzerine mi bu görüşme gerçekleştirildi. Bu önemli. Buna göre şu değerlendirme yapabilirim:
1-Eğer, Erdoğan’ın talebi üzerine Sayın Akşener bu görüşmeyi yaptıysa, bu Erdoğan’ın gücüne teslim olmak demektir.
2-Eğer kendi talebi yani Sayın Akşener, ‘Ben görüşmeyi talep ettim, dolayısıyla bu talebimi de Sayın Erdoğan kabul etti’ diyorsa bunun gerekçelerini Sayın Akşener kamuoyuna gerekçeleriyle açıklamalı.
Sayın Akşener, Erdoğan’la görüşme talebinde bulunduysa bunu açıklamalı. Çünkü İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu bile devre dışı bırakıldığı anlaşılıyor.
PARTİ AHLAKINA UYMAZ
Böyle bir görüşme yapılması en azından hem parti ahlakına uymaz hem de aykırıdır. Parti ahlakına uymaz çünkü uzun yıllar bir partinin genel başkanlığını yapmış birisinin partisini devre dışı bırakarak Erdoğan’la görüşmesi etik değildir.”
KİMİN TALEBİYSE BİLDİRMELİYDİ
Akşener’in o aşamada neler yapması gerektiğini Kılıçdaroğlu şöyle cevaplandırdı: “Partisine bilgi vermesi gerekirdi. Yani bu görüşmenin öncesinde görüşme kendisinin talebiyse mutlaka ‘Şu gerekçelerle ben Erdoğan’la görüşeceğim’ demesi lazımdı. Veya Erdoğan’ın talebi üzerineyse ‘Evet, ben Erdoğan’la görüşeceğim. Erdoğan’ın böyle bir talebi var. Sizin parti olarak söylememi istediğiniz bir şey var mı?’ diyerek en azından kendi partisine sormalıydı. Burada konuşması ve kamuoyunu aydınlatması gereken Sayın Akşener. Neden aydınlatmadığını bilmiyorum. Medyada, oğlu için büyükelçilik, kendisi için Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı istediğine ilişkin haberler yer alıyor. Tabii onlara çok fazla bir şey söylemiyorum. Burada önemli olan görüşme talebinin kimden geldiğidir.”
NEDEN KALKTIĞINI BİLMİYORUM
Bu görüşmenin siyasetin yumuşamasıyla ilgili olup olmadığına ilişkin soruya, “Politikada yumuşama olması için ya da normalleşme olması için Meral Hanımın aktör olarak partinin genel başkanı pozisyonunu koruması gerekir. O pozisyonda olması lazım. Sayın Akşener o pozisyonda değil. Akşener’in böyle bir görüşmeyi niçin yaptığını emin olun bilmiyorum. Akşener’in 6’lı masadan hangi gerekçeyle ayrıldığını ve hangi gerekçeyle tekrar masaya döndüğünü bilmiyorum. Bunu bir gün kendisine sormak isterim.” şeklinde cevap verdi.