Akşener, grup toplantısındaki konuşmasında Sedat Peker'in videolarına da değindi. Son haftalarda yaşananları ibretle takip ettiklerini söyleyen Akşener, meseleye devletin itibarı açısından baktıklarını ifade etti. "Bu devlet, hepimizin. Devlet insanlığından nasibini almamışların elinde zarar görmesine asla müsaade etmeyiz. Ancak yaşanan çirkinlikleri göz ardı edemeyiz" diyen Akşener, Erdoğan'a yönelik olarak şunları kaydetti:
"O ne yaptı, gitti kefalet koydu. Sayın Erdoğan, bu işler öyle bir kişinin çıkıp ortaya kefalet koymasıyla olmaz. Bu işler şeffaf ve adil şekilde yönetilen yargı süreçleriyle olur. Seni bir kez daha devlet ciddiyetiyle ve makamının sorumluluğuyla çalışmaya davet ediyorum. Bu önemli mevkilerde olanların dedikodu usulü iş yapması, başında bulundukları o bakanlıkların, Adalet Bakanlığı'nın hakimi savcısı, İçişleri Bakanlığı'nın kolluk kuvvetleri birbiriyle çalışmak zorundadır. Bu nasıl bir devlet yönetme anlayışıdır?
Bunu samimiyetimle söylüyorum. Bakın durum tahmininizden vahim, vahim, vahim. İçişleri Bakanı'nın kenara çekilmesinde fayda vardır. Delilleri toplayacak kolluk kuvvetlerinin rahatlaması için, adalet mekanizmasının gölgesiz işletilmesi için bu şarttır. Benim Sayın Süleyman Soylu ile ilgili herhangi bir alerjik tutumum söz konusu değildir. Kendisi benim babamın oğlu değildir. Devlet aile ilişkisi biçiminde yönetilmez. Görevini yaptığı zaman alkışlarız, yanlış yaptığı zaman eleştirimizi söyleriz.