Akşener ve Kılıçdaroğlu arasındaki İmamoğlu - Yavaş satrancı

Altılı Masa fırtınalı geçen 72 saatin ardından Millet İttifakı’nın adayı olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu belirledi.

SHABER3.COM

Muhalefet cephesinde dev bir krize dönen fırtınanın ana sebebi İyi Parti lideri Meral Akşener’in 2018 yılında partisine grup kurması için ödünç milletvekili vererek seçime katılmasını sağlayan Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını reddetmesiydi.

Aslında İyi Parti kurmayları son altı aydır “kazanacak aday” söylemiyle CHP lideri dışında iki ismi işaret ediyordu, zaten krizin gün yüzüne çıktığı cuma günkü Altılı Masa toplantısında Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan birinin aday olmasını önerdi.

Bu öneri ittifakla reddedildi. İmzalanan mutabakat metninde bu fikir ayrılığına vurgu yapılmadı. Ancak toplantıda Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını partisinin en üst organı olan Genel İdare Kurulu’nda onaya sunacağını söyledi.

Akşener, İmamoğlu ve Yavaş’a adaylık çağrısında bulundu

Aynı akşam partisinin Genel İdare Kurulu’nu olağanüstü olarak toplayan İyi Parti lideri, Kılıçdaroğlu’na destek olmadığını yönünde sert bir açıklamayla CHP Genel Başkanı’nı adaylıktan çekilmeye zorlamaya çalıştı.

Akşener, “Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir. İyi Parti ölüm ve sıtma arasında, bir tercihe zorlanmıştır. Ne bir kumar masasında ne de bir noter masasında olmayacağız” diyerek masadan kalktı. Masadan kalkarken “Bu vazife, prangalardan sıyrılıp, milletin sinesine varmayı emretmektedir. Hiç şüphemiz yok ki, bu vazife; reddedilemez bir vazifedir” diyerek seçim anketlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı açık ara önde olduğunu savunduğu İmamoğlu ve Yavaş’a cumhurbaşkanlığına aday olmaları çağrısında bulundu.

Akşener’in bu çıkışı sosyal medyada infial yarattı. Bugüne kadar Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkanlar bile üslup ve zamanlamaya tepki gösteriyorlardı. Akşener yalnız sosyal medyadan değil “milletin iradesini yeniden hakim kılma vazifesi”ni yüklediği isimlerden de destek görmedi. Her iki belediye başkanı İyi Parti’den kendilerine gelen bu teklifi nazik bir üslupla reddetti.

Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu’nun iradesi dışında hareket etmeyeceğini vurgu yaparken Ekrem İmamoğlu Millet İttifakı’nın eksilmeden büyüyeceğine olan inancını dile getirdi.

İmamoğlu ve Yavaş hep potansiyel cumhurbaşkanı adayı olarak görülüyordu

1994’ten beri aralıksız Adalet ve Kalkınma Parti ve öncülü partiler tarafından yönetilen Türkiye’nin iki büyük kenti İstanbul ve Ankara’yı kazanan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş tam da bu nedenle muhalefet partisi seçmenleri tarafından “kahraman” gibi görüldükleri gibi “potansiyel cumhurbaşkanı adayı” olarak kabul görüyorlardı.

Ancak her iki belediye başkanı Türkiye’nin seçim sathı maaline girdiği son bir yılda bu konuda farklı pozisyonlar aldılar.

İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığına açık olduğunu gizlemedi. Hatta geçtiğimiz yılın mayıs ayında aralarında muhalefet seçmenin pek de hazzetmediği Nagehan Alçı ve Ertuğrul Özkök’ün de bulunduğu bir gazeteci grubuyla gerçekleştirdiği Karadeniz gezisi kamuoyunda adaylık provası olarak algılandı.

Gelen eleştirileri Türkiye’de sol camianın kült liderlerinin Deniz Gezmiş’i anma toplantısında yaptığı konuşmada, “Benimle aynı şeylere inandığını aynı düşündüğünü söyleyen, ne yazık ki anlık hırslarına yenilmiş insanlar olabilir. Başkalarının değirmenine su taşıdıklarının farkında olmayanlar da olabilir. Bunların içerisinde farkında olup yapanlar da olabilir. Ama bu kardeşiniz için vız gelir, tırıs gider. Hiç umurumda değil” diye reddetti ama sonrasında bu sözleri nedeniyle özür diledi.

Yaz aylarında adaylık ihtimali bir miktar zayıflayan İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla siyasi yasak da içeren 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılınca bir anda yeniden öne çıktı.

Binlerce kişi yerel mahkemenin nihai kararını verdiği 15 Aralık akşamı Saraçahane’deki büyükşehir belediye başkanlığı önünde toplandı.

O akşam İmamoğlu’nun yanında Almanya’da bulunan Kılıçdaroğlu yerine Meral Akşener vardı. Kalabalığa konuşan Akşener, “Artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiye’nin de senin yanında olduğunu burada Saraçhane’den görüyoruz” sözleriyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın cumhurbaşkanı adaylığını düşündüğü hissettirmiş oldu.

Birkaç gün sonra gazeteci Fatih Altaylı’ya konuşan İmamoğlu, “Erdoğan’ın karşısındaki rakip takımın bir oyuncusuyum. Teknik direktör beni oyuna sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum” diyerek adaylığa kapı aralasa da söylerken “İşin güzeli bugün bizim takımda oyuna girmeye ve sonucu değiştirmeye aday, o kapasitede pek çok oyuncu var artık” diyerek diğer potansiyel adaylara da sıcak mesaj yolluyordu.

Ancak CHP genel merkezi Ekrem İmamoğlu’nu adaylık için birinci opsiyon görmüyordu. Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu, Ocak ayı başında yalnız “yargıyı sopa olarak” kullandığını söylediği iktidara değil İyi Parti’ye de mesaj gönderiyordu. Esenyurt’ta İmamoğlu’nun da bulunduğu toplantıda CHP lideri, “Nasıl olur da biz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı görevden alırız’, bunun arayışı içindeler. Hiç kimse unutmasın, Ekrem Başkan’ı kimseye kaptırmayız. O 16 milyonun belediye başkanı olarak kalacaktır” diyordu.

Yavaş adaylık için hep Kılıçdaroğlu ve Akşener’in ortak iradesini aradı


Mansur Yavaş ismi de birçok seçim araştırmasında Ekrem İmamoğlu gibi 22 yıldır aralıksız başbakan ve cumhurbaşkanı olarak görev yapan Recep Tayyip Erdoğan’a üstün geliyordu. Ancak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul’daki mevkidaşının aksine gündelik siyasi meselelere dair görüş açıklamayı tercih etmiyordu.

Ancak İyi Parti içinden ve İyi Partisi’nden kopan Zafer Partisi’nden Mansur Yavaş’ın aday olması için arka arkaya açıklamalar yapılıyordu. Özellikle sığınmacılar karşıtı politikası ile öne çıkan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Yavaş’ın ısrarlı olarak adaylığını talep ediyordu. 5 Aralık’ta Ankara’da bir üniversitede öğrencilerin sorularını yanıtlayan Mansur Yavaş, “Ankara halkı bizi Ankara için seçti. Hizmet etmemizi bekliyor. Bizden başka bir görev istenirse, biliyorsunuz bu, Altılı Masa'nın görevi. Biz, o ne derse ona uyacağız” diyerek topu Altılı Masa’ya atmış olsa da gönlünden cumhurbaşkanlığı geçtiğini gizlemiyordu.

6 Şubat depremiyle, Türkiye’de seçim ikinci plana düştü. Hatta AKP kurucusu eski başbakan yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın seçimlerin ertelenmesi önerisi gündeme geldi. Bu öneri reddedilirken ayın sonlarına doğru yeniden siyaset ısınırken Akşener, Fatih Altaylı’ya “Ben konuşunca bozguncu muamelesi görüyorum. Bu yüzden konuşmayacağım. Ama şunu bilin. Ben sizinle program yaptığımız gün nerede duruyorsam aynı yerde duruyorum” diyerek 28 Eylül’de Habertürk televizyonunda yayınlanan Teke Tek’teki “Mansur Bey veya Ekrem Bey aday gösterilirse biz varız dedim. Çünkü amaç kazanmak. Çok endişem var” sözlerine atıfta bulunuyordu.

2 Mart’taki Altılı Masa toplantısı öncesinde Halk TV’de İsmail Küçükkaya’ya konuşan Mansur Yavaş ise “Bu konu benim dışımda bir konu, Altılı Masa'nın konusu. Sayın Genel Başkanımız ve sayın Akşener'in rızasıyla yapılmayan hiçbir şeye girmem. Onların alacağı karara da sonuna kadar destek veririm” diyerek CHP ve İyi Parti liderlerinin ortak iradesini aradığını vurguladı.

Yavaş ve İmamoğlu, “tanımlanmış görevlerle” Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak

İki büyükşehir belediye başkanına bağımsız olarak irade beyan etmelerini telkin edenler de oldu ancak her ikisi de bu taleplere sıcak bakmadı. Ve isimlerinin cumhurbaşkanı adayı olarak kabul edilmemesi sonrası Altılı Masa’da çıkan yangını söndürmek için yine onların isimleri öne atıldı. Bu kez cumhurbaşkanı adayı değil cumhurbaşkanı yardımcıları oldu. Akşener’in masaya geri dönmesi için ortaya atılan formül telefon diplomasisi ile İyi Parti liderinin de rızasını aldı ve iki lider üst üste iki kez kendisiyle yüz yüze görüştüler.

Ve Akşener 6 Mart’ta yapılan Altılı Masa toplantısına geri döndü. Ancak İyi Parti liderinin toplantı sonrasındaki yüz ifadesi toplantı öncesindekinden de gergindi.

Zira İmamoğlu ve Yavaş için tarif edilen “yetkili icracı cumhurbaşkanı yardımcısı” pozisyonu metinde “İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları, Sayın Cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacaklardır” şeklinde yer buldu.

Gergin de olsa Akşener’i masaya döndürmeyi sağlayan Kılıçdaroğlu, fırtınalı geçen üç günün sonunda İyi Parti’nin karşısına çıkarmak istediği Yavaş ve İmamoğlu’nu kendi “tanımlayacağı görevlerle” yardımcı yaparak yanına almayı başarmış oldu. Üstelik CHP lideri, bu isimler dışında parti liderlerinden de başkan yardımcısı olacağını açıklayarak elini daha da rahatlatmış oldu.
<< Önceki Haber Akşener ve Kılıçdaroğlu arasındaki İmamoğlu - Yavaş... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER