Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Akşener'in yakın çalışma arkadaşlarına siyasetçinin son kurultayda neden bu denli sert sözler sarf ettiğini sordu; aldığı yanıtları şöyle aktardı:
"Parti içinde, 'Muhalif' dediğimiz küçük bir grup vardı. Ama onlar tamamen kayboldu gitti. Genel Başkan'ın onların konuşmasına eleştirisi yoktu. Kurultay konuşmasında 'Önce kendim özeleştiri yapacağım' demesinin sebebi de oydu. Yani 'Bazı eleştiriler var ki ben onları saygıyla karşılıyorum ve özeleştirimi yapıyorum' mesajıydı. Ama 'Parayla milletvekilliği sattı, sırayı verdi, ondan şu alındı' gibi söylentilere Genel Başkan çıldırdı. Yani tepkisi o bölümlereydi, o sözlereydi.
Genel İdare Kurulu'nu bayram sonrası toplayacak. Yeni divan seçilecek. Bu noktadan sonra herhangi bir itiraz olacağını sanmıyorum. Bir siyasi parti kanadından bazı yazarlara, yorumculara bazı şeyler yazdırılıyor. Örneğin, 'Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Erhan Usta gibi isimlerin Meclis'e gönderilerek parti içi siyasetten uzaklaştırıldıklarını' öne sürüyorlar. Bir yanda bunu söylüyor, diğer tarafta da partinin tekrar ülkücü çizgiye yöneldiği belirtiliyor. Partinin kafası karışık değil, yazanların biraz kafası karışık.
Bir dönem Genel Başkan, 'Ben PKK'lı mıyım, yargısız infazcı mıyım? İkisi birden olmaz' diyordu. Şimdi 'Ülkücüleri partiden tasfiye mi ediyor, iç siyasetten mi, yoksa partiyi ülkücü çizgiye mi çekiyor' gibi farklı yorumlar var. Genel Başkan, ölçüyü kaçırmadıkları sürece herkesi dinliyordu. Şahsi görüşüme göre partide fazla demokrat davranıyordu. Bu saatten sonra genel başkan daha çok hesap soracak gibi görünüyor.
GENEL BAŞKANIN 'FITTIRDIĞI' AN
İstanbul birinci bölgede Nimet Özdemir, kapı kapı dolaşıyordu. Seçime girdi, birinci oldu. O bölgeden aday gösterilmesine tepki gösterenler de vardı. Daha önce Genel Başkan aleyhine bir dünya laf eden Ersin Beyaz, temayülde üçüncü bölgede birinci sırada çıktı. Genel başkan dokunmadı ve onu da ilk sırada aday gösterdi. Aday gösterilmeyenler, sırasını beğenmeyenler, 'Başkanlık divanında niye yokum' dediler, yok 'para' dediler, 'pul' dediler. Genel başkanda onlara fıttırdı. Konuşmasında burayı açsaydı daha iyi olacaktı. O sinirle konuştu. Konunun iç yüzünü kendi bildiği için herkes biliyor diye düşündü. Biraz daha açmalıydı. Meral Hanım'ın en nefret ettiği şey akçeli işler.