Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Ankara'da 28 kişinin hayatını kaybettiği patlama yerini ziyaret ederek, şehitleri dualarla andı.
Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na bağlı sendikaların genel başkanları, Ankara'daki konfederasyon genel merkezinde toplandı. Toplantıda, sendikaların çalışmaları ve emek dünyasının sorunları masaya yatırıldı.
Toplantı sonrası, Aksiyon İş yönetimi ve konfederasyona bağlı sendikaların genel başkanları, hep birlikte Ankara'da meydana gelen ve 28 kişinin hayatını kaybettiği patlama yerini ziyaret etti. Aksiyon İş Genel Başkanı Vedat Öztürk ve diğer sendika başkanları, ellerindeki karanfilleri olay yerine bırakarak şehitler için dua edip, yaralılara acil şifalar diledi.
Aksiyon İş Genel Başkanı Vedat Öztürk yaptığı açıklamada, hain saldırıyı kınadı, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerini iletti. Türkiye'nin son yıllarda kaos, kargaşa ve terörün tırmandığı bir atmosfere sürüklendiğine dikkat çeken Öztürk, ortaya çıkan bu tablonun, demokrasi, hukuk ve özgürlüklerden uzaklaşılmasından kaynaklandığını, bu karanlık ortamdan çıkışın yolunun da normalleşmeden, demokrasiye ve hukuka dönüşten geçtiğini söyledi.
Terörün hedefinin, kaosu ve kargaşayı körükleyerek milleti ve devleti aciz duruma düşürmek olduğunu beliren Vedat Öztürk şunları söyledi: "Son 7 ay içinde 300 güvelik görevlimiz şehit düşmüş, yüzlerce sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Başkent Ankara'da, 4 ay içerisinde ikinci büyük terör katliamı yaşanmıştır. Bu saldırılardan sonuncusu, başta TBMM olmak üzere, devletin en kritik kurumlarına birkaç adımlık mesafede gerçekleşmiştir.Terörün hedefi, ülkemizdeki kardeşliği, birliği ve beraberliği ortadan kaldırmak; kaosu ve kargaşayı körükleyerek milleti ve devleti aciz duruma düşürmektir. Buna fırsat vermek istenilmiyorsa, içeride hukuku ortadan kaldıran, demokrasiyi fiilen askıya alan, insan haklarını ve özgürlükleri hiçe sayan politikalardan derhal vazgeçilmelidir. Bu hatalarda ısrar etmek, ancak terör örgütleri ve karanlık odakların işini kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle, ülkemizin terör belasından kurtulmasının yolu da, normalleşmeden, hukuka ve demokrasiye dönmekten geçmektedir. Demokrasisi güçlü, kendi içerisinde sosyal barışı, kardeşliği ve birlikteliği sağlamış bir ülke, dış dünyada da hak ettiği itibarı kazanacak, hiç kimse böyle bir ülkeye karşı düşmanca tutuma cesaret edemeyecektir. Biz, yaşadığımız bütün acılara rağmen, milletimizin basiret, feraset ve derin sağduyusuna güveniyoruz. Bu necip millet, birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde terörden, kargaşadan, hukuksuzluktan, zulümden medet umanların tuzaklarını bozacak, karanlık emel peşinde koşanların heveslerini kursaklarında bırakacaktır."
CİHAN