Almanya Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu, Türkiye'nin, basın özgürlüğü, insan hakları ihlalleri ve iç savaşı aratmayan görüntüleriyle Avrupa Birliği (AB) tarafından kabullenilmesinin asla mümkün olamayacağını söyledi. 'Vizesiz Avrupa' vaadiyle kirli pazarlıklar yapıldığına dikkat çeken Mutlu, "Türkiye'nin bu haliyle AB'ye girmesi hayal olur." dedi.
Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Özcan Mutlu, Türkiye ve AB arasındaki vize muafiyeti anlaşmasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Avrupa'nın ancak demokratik bir Türkiye'ye kapılarını açacağına dikkat çeken Multu, 2016'da Avrupa'ya vizesi geçilebileceğine inanmadığını belirtti. AB'nin bu konuda Türkiye'yi oyalayacağını savundu.
Alman Parlamenter, basın özgürlüğü bağımsız adalet sistemi konusunda sorunların yaşandığı bir Türkiye'nin AB'ye girmesinin çok zor olduğunu vurguladı.
'DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN KAPILAR AÇILIR'
Son dönemde gündeme gelen Avrupa'da vize muafiyeti açıklamalarıyla ilgili, Türkiye'nin sembolik vaatlerle oyalandığını dile getiren Mutlu, "Ben 17 Ekim'de Türkler vizesiz Almanya'ya gelirse o zaman kameranın karşısına çıkıp, 'yanılmışım ben siyasetten alamıyorum' diyeceğim. Ama öyle olmayacak maalesef. AB vize muafiyeti konusunda Türkiye'yi oyalayacak gibi geliyor bana." ifadesini kullandı.
"Avrupa'da, demokratik bir Türkiye için kapılar açılır" diyen Mutlu, "Fikir özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, bağımsız bir medyanın olduğu bir Türkiye'ye Avrupa kucak açmalı ve açacaktır da er geç." dedi.
Mutlu, AB'nin demografik, ekonomik ve güvenlik politikalarından dolayı Türkiye'ye ihtiyaç duymasına rağmen, Türkiye'nin bir şekilde dışlandığını ve Türkiye'ye kucak açma yerine kirli pazarlıklar yapıldığını kaydetti.
Mutlu şöyle devam etti: "Demokrasilerde basın özgürlüğü, fikir özgürlüğü ve güçlerin dağılımı, yani bağımsız bir adalet sistemi olmazsa olmaz. Son zamanlarda Türkiye'de maalesef bu konularda çok büyük tereddütler söz konusu. 30 gazeteci hapiste. Fikir özgürlüğü sıfır seviyesinde. Bağımsız bir medya var mı yok mu o konuda büyük şüpheler söz konusu. Bu faktörle Türkiye'nin AB'ye girmesi çok zor. Aslında AB'de bu konulara daha çok önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. AB, Bürüksel olsun, Avrupa Parlamentosu olsun bu tür gidişata dur demeli ve Türkiye'ye bunların kabullenemez olduğunu belirtmesi gerektiğinin kanaatindeyim. Maalesef mevcut mülteci sorunu Avrupa'da çok büyük olduğu için Türkiye ile işbirliği yapılmakta ve bazı konularda çok cılız bir eleştiri çıkmakta."
'2016'DA VİZE MUAFİYETİ GELECEĞİNE İNANMIYORUM'
Alman parlamenter, Ekim 2016'da AB'ye vizesiz gidilebileceğine yönelik açıklamalara ilişkin ise çok umutsuz konuştu. Mutlu açıklamasının devamında şunları dile getirdi: "Biz Yeşiller olarak daima Türkiye'nin vize konusunda daha çok hakları olduğunu savunduk. Türlere, özellikle Ankara Anlaşması'ndan ötürü serbest dolaşım verilmesinden yanaydık. Zaten yıllardan beridir de ta bizim Dışişleri Bakanı Joschka Fischer zamanından başlamak üzere Türkiye'nin AB üyesi olması için mücadele ettik. Ama çeşitli sebeplerden dolayı AB maalesef buna, Almanya da dahil Türkiye'ye serbest dolaşım hakkı vermediği gibi, vize muafiyeti de söz konusu değil. Ben 16 Ekim 2016'da vize muafiyetinin geleceğine de inanmıyorum. Bu pazarlık unsuruydu. Oysa bu hak zaten Türklerin hakkı. Ankara'nın hakkı. 1963 yılında yapılan anlaşma gereği Türklere aslında birçok konuda vize muafiyeti verilmesi gerekiyor. Bu yapılmadı, şimdi de bu çok büyük bir kazanım olarak hem Bürüksel'de hem Ankara'da gösterilmekte. Ben 17 Ekim'de Türkler vizesiz Almanyla'ya gelirse o zaman kameranın karşısına çıkıp 'yanılmışım ben, siyasetten alamıyorum' diyeceğim Ama öyle olmayacak maalesef. AB vize muafiyeti konusunda Türkiye'yi oyalayacak gibi geliyor bana."
'KİRLİ PAZARLIKLAR YAPILIYOR'
Mutlu, "AB nasıl bir Türkiye'ye kapıları daha kolay açar ?" şeklindeki soru üzerine de şunları söyledi: "Demokratik bir Türkiye için kapılarını açılır. Fikir özgürlüğü, basın özgürlüğü, bağımsız bir medyanın olduğu bir Türkiye'ye Avrupa kucak açmalı ve açacaktır da er geç. Çünkü Türkiye AB için demografik sebeplerden, ekonomik sebeplerden güvenlik politikalarından ötürü ihtiyaç duymakta. Eğer Ortadoğu'da enerji politikalarında, buna benzer bir çok alanda AB söz sahibi olmak istiyorsa global açıdan Türkiye'yi kucaklaması gerekiyor. Biz bunu daima savunduk, bunu Avrupa'da yeni anlamaya başladılar. Ama Türkiye'ye kucak açma yerine kirli pazarlıklar yapılıyor. Ve 'siz mültecileri orada tutun, bırakmayın gelmesinler Avrupa'ya. Size 3 milyar da verisiz, vize muafiyeti de veririz' diye önerilerde bulunuluyor. Bu önerilerin birebir uygulanacağından şüphem var."
'PARİS'TE, BERLİN'DE İSTEMEDİĞİMİZ MANZARALARI, CİZRE'DE VE ŞIRNAK'TA DA İSTEMİYORUZ'
Güneydoğu'da yaşanan ve savaş manzaralarını andıran görüntülerin Avrupa için ne ifade etiğine de açıklama getiren Mutlu, "Şu an Güneydoğu'da resmen bir iç savaş gibi manzaralar söz konusu. Orada yaşayan insanların anayasal hakları ellerinden alınmış, serbest dolaşım söz konusu değil. insanlar Cizre'de yaşıyorsa, Şırnak'ta yaşıyorsa, Batman'da yaşıyorsa yani bütün Güneydoğu'da yaşayan insanlar şu anda baskı altında. Hem de iki taraftan baskı altında: Bir taraftan PKK bir taraftan Ankara'nın baskısı ve ortada çaresiz vatandaş; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Avrupa Birliği'nin buna sessiz kalmasını ben çok eleştiriyorum. Partimiz de eleştiriyor. Çünkü oradaki manzaraları Ne Paris'te isteriz ne Berlin'de isteriz. Paris ve Berlin'de istemediğimiz manzaraları Cizre'de de Şırnak'ta da kabul etmememiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
'TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ'NE GİRMESİ HAYAL OLUR'
AB'nin, bu haliyle Türkiye'yi kabullenmeyeceğini vurgulayan Mutlu, "Türkiye'nin bu haliyle AB'ye girmesi hayal olur. Çünkü Türkiye'de güçlerin dağılımı tehdit altında. Bağımsız bir medya yok. Gazeteciler hapishanelerde. Türkiye'nin belli bir bölgesinde insanların anayasal hakları ellerinden alınmış. Bu ortamda Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesi değil, çok daha uzaklaşması söz konusu." ifadelerini kullandı.
CİHAN