Almanya gri hizmet pasaportu skandalının peşini bırakmıyor. Bavyera İçişleri Bakanlığının Yeşiller Eyalet Milletvekili Cemal Bozoğlu’nun konuyla ilgili soru önergesine verdiği yanıt, eyalette dört ayrı soruşturma başlatıldığını ortaya koydu.

Türkiye’de ise İçişleri Bakanlığı'nın yanıtlaması istemiyle Meclis'te gri pasaport skandalına ilişkin verilen soru önergelerine aydınlatıcı yanıtlar alınamamıştı.Gri pasaport skandalında son durumla ilgili açıklama yapan Yeşiller Milletvekili Cemal Bozoğlu, “Gri Pasaportlar konusunda ortaya çıkan gelişmelere yönelik Bavyera eyaletinde dört soruşturma açıldı. Traunstein'de başlatılan soruşturma Aşağı Saksonya Eyaleti, Hannover Savcılığının yürüttüğü diğer soruşturma ile birleştirildi” bilgisini paylaştı.

Sözü edilen Traunstein Savcılığının yürüttüğü soruşturma, AKP'li Ordu Korgan Belediyesi üzerinden organize edilen bir etkinlikle Almanya’ya giriş yapan gri hizmet pasaportu bulunan 46 kişi ile 4 Türk pasaportlu ve Şengen Vizesi sahibi bir otobüs şoförünü kapsıyor. Bu gruptan biri üç yaşında çocuk ve beşi yetişkin olmak üzere altı kişinin iltica başvurusu yaptıkları belirtildi. Otobüs şoförleri hakkındaki soruşturma sonucunda ise bu kişilerin suçsuz oldukları kanısına varıldığı kaydedildi. Grubu davet ettiği ileri sürülen kişi hakkında ise soruşturmanın, yaşadığı bölgenin savcılığına devredildiği belirtildi.

Weiden Savcılığının ise 213 gri hizmet pasaportlu kişi ve bu gruba yardım ettiği ileri sürülen 30 Türkiye vatandaşı hakkında soruşturma yürüttüğü kaydedildi. Gri iş pasaportlu gruptan 20'sinin Almanya’ya iltica başvurusu yaptığı saptandı.

Münih Savcılığının iki ayrı soruşturma başlattığı belirtildi. İlki, Üçüncü Alman Futbol Ligi ekiplerinden Münih Türk Gücü'nün adının sahte belgeye dahil edilerek insan kaçakçılığında kullanmasıyla ilgili başlatılan soruşturma.

Münih Savcılığı'nın ikinci dosyası ise Urfa/Ceylanpınar ilçesinden Münih’e geldiği iddia edilen gri hizmet pasaportlu 36 kişi ile bağlantılı insan kaçakçılığı şüphelisine yönelik soruşturma.

Gelişmeleri değerlendiren Milletvekili Cemal Bozoğlu şöyle konuştu:

"Almanya adalet kurumlarının elindeki veriler, olayın organize insan kaçakçılığının bir şebeke tarafından yapıldığı ihtimalini kanıtlıyor. Ancak organize edenler ve bu insan kaçakçılığı şebekesinin işbirliği yaptığı devlet kurumları yani kaymakamlar, belediye yöneticilerinden hesap sormak Türkiye güvenlik kurumları ve adaletinin görevi. Şu ana kadar Türkiye’den edindiğimiz izlenim, şebekenin arkasındaki kişilerin ellerini ve kolarını sallayarak gezdiği yönünde. Sahte belgelerle karar veren belediye yetkilileri hâlâ görevlerinin başında. Sahte belgelere dayanarak ön kontrol yapmadan pasaport veren kaymakamlar hâlâ görevlerinin başında. Türkiye’de içişleri bakanlığı yaptığı açıklamalar ile ya olayı bulandırıp bilgi kirliliği yaratıyor, ya da olayı zamana yayarak unutturmaya çalışıyor. Suçlular cezalarını alana kadar en az biz bu olayın peşini bırakmayacağız."