Almanya’da AKP iktidarı için casusluk yapan Türk taksici, mahkemede yaptıklarını itiraf etti.
DW Türkçe’nin haberine göre, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde görülen Türkiye bağlantılı casusluk davasının son oturumunda davanın sanığı Aziz A.’nın ilk davada mahkûm olan Ali D. tarafından muhbir olarak kullanıldığını söyledi.
Mahkemede Ali D. için istihbarat topladığını kabul eden sanık Aziz A. ifadesinde hem Türk hem de Alman vatandaşlığı bulunduğunu, iki çocuk sahibi olduğunu ve 90’lı yılların sonundan beri Almanya’da taksi şoförü olarak çalıştığını ifade etti.
Şüpheli, başlangıçta Ali D.’yi çok iyi tanımadığını, MİT veya başka bir Türk istihbaratına çalıştığını bilmediğini, sonra da buna inanmadığını beyan etse de mahkeme başkanı yazışma protokollerindeki bilgilerin söylediklerinin doğru olmadığını gösterdiğini kaydetti.
“GÜLEN HAREKETİ ÜYESİ İKİ KİŞİ HAKKINDA BİLGİ VERDİM”
Davanın sorumlu savcısı Yasemin Tüz de DW Türkçe’ye verdiği bilgide, sanık Aziz A.’nın Ağustos 2021 tarihli yazışmalarda, kendisini muhbir olarak kullanan Ali D.’ye “Vatanım için her şeyi yaparım” şeklinde cevap verdiğini ve Türk istihbaratı için bilgi toplamaya hazır olduğunu beyan ettiğini belirtti. Aziz A.’nın kendisini AKP’li olarak nitelediğini belirten savcı Tüz, ellerindeki bilgiler ışığında Eylül 2021’de sanığın Gülen Hareketi üyesi olduğunu savunduğu iki kişi hakkında bilgi verdiğini, ayrıca Ali D. için 200 mermi satın aldığını ve birlikte poligona giderek atış talimi yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Tüz’ün verdiği bilgiye göre, Aziz A.’ya isnat edilen suçun Alman Ceza Hukuku’ndaki karşılığı ise 5 yıla kadar hapis.
ALİ D. JANDARMA İSTİHBARAT İÇİN ÇALIŞTI
Mahkeme kayıtlarına göre, casuslukla yargılanıp mahkûm olan itirafçı Ali D. 41 yaşında, milliyetçi bir Türk vatandaşı, 2018 yılından itibaren de Almanya’da PKK üye ve destekçileri ile Gülen Hareketi hakkında bilgi toplamaya ve Türk istihbaratına aktarıyor. Belgelere göre Ali D. kendisi gibi istihbarat toplaması için muhbir kazanmak amacıyla ilişkilerini geliştirmeyi denedi ve bunun için özellikle poligonlara atış talimleri yapmaya gitti. Bu arada Aziz A. ile tanıştı ve kendisi için çalışmaya ikna etti. Yine kayıtlara göre Ali D. Mart 2021’de gerçeğe çok benzer bir kurusıkı tabanca da satın aldı. İtiraflarına göre silah edinmek ve onu göstermekteki amacı, istihbarat için aracılık yapan kişi imajını güçlendirmek, çevresine kendisini önemli biri olarak lanse etmekti.
Mahkeme kararında Ali D.'nin Türkiye İçişleri Bakanlığı Jandarma Özel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na çalıştığı belirtildi. Kararda, Ali D.’nin bir jandarma istihbarat çalışanının Almanya’da yaşayan Türkler veya Türkiye kökenliler hakkındaki taleplerini yerine getirdiği ve onlara dair bilgi topladığı belirtiliyor.
Ali D. itiraflarında Türkiye’deki yaşamı konusunda da detaylı bilgi verdi. Ankara’da iyi işleyen bir otel satın aldığını, daha sonra eski sahiplerinin üzerinde baskı oluşturarak oteli kendilerine geri vermeye zorladıklarını söyledi. Ali D. bu nedenle oteli onlara satmak zorunda kaldığını, karşılığında ise bugüne kadar kendisine hala hiçbir bir ödeme yapılmadığını kaydetti. Sorumlulara karşı dava açmaya korktuğunu da aktaran sanık, bunun kendisinde gücü ve etkisi olmayanın Türkiye’de bir hiç olduğu kanaatini güçlendirdiğini, bu nedenle de istihbarata çalışmaya karar verdiğini savundu.
ALACAKLILAR BORÇLULARINI "GÜLENCİ" DİYE İHBAR EDİYOR
İtiraflarına göre Ali D. bu kararının ardından iki istihbarat servisi için çalışmaya başladı. Bu zaman zarfında bir keresinde kız arkadaşının eski sevgilisine sinirlendiği için onu PKK’lı diye ihbar ettiğini de belirtti. Bu dönemde Gülen Hareketi hakkında da bilgi topladığını, ancak bunları aktarmadığını, zira kendisinin de 2008-2012 döneminde Gülen Hareketi üyesi olduğunu iddia etti. Ali D.’nin itirafları arasında ilaveten Türkiye’de alacaklıların, borçlularını güvenlik birimlerine “Gülenci” diye ihbar etmelerinin yaygın olduğunu, kendisinin de zamanında böyle tehditlerde bulunduğunu söylediği de dikkat çekti.
Casusluk davasına önümüzdeki hafta Düsseldorf’ta devam edilecek.