Almanya'da mülteci kriziyle birlikte aşırı sağ suçlarda artış yaşanması dikkat çekiyor. 2016 yılının ilk üç ayında mülteci yurtlarına yapılan saldırı sayısı 268 olarak kayıtlara geçti.
Alman devlet kanalı ARD'de yayınlana Hart aber Fair adlı tartışma programının sunucusu Frank Plasberg, ülkede suça bulaşmış ve hakkında yakalama kararı bulunan aşırı sağcı sayısının 372, bunların 342'sinin ise kayıp olduğunu söyledi. Plansberg, bunlardan birinin cinayet suçundan arandığını ifade etti.
ARD'nin yayınlanan Hart aber Fair bu hafta sekizi Türk, birisi Yunan ve bir Alman polisin öldüren NSU terör hücresi konu edildi. Frank Plasberg'in sunuculuğunu yaptığı programda Kassel'de öldürülen Halit Yozgat'ın ailesinin avukatı Thomas Bliwier, Bavyera Eski içişleri Bakanı Günter Beckstein (CSU), Süddeutsche Gazetesi'nin NSU'yu takip eden adliye muhabiri Annette Ramelsberg, Köln'deki Keuptstrasse'deki saldırıyı yaşayan Meral Şahin ve aşırı sağla mücadele uzmanı Thomas Mücke katıldı.
"Polis ve ve istihbarat NSU cinayetlerini neden önleyemedi ve büyük bir başarısızlık gösterdi?" sorusunun cevabının arandığı programda Eski Bavyera İçişleri Bakanı Beckstein, NSU cinayetlerinin aydınlatılması için Bavyera'da 150 kişilik özel komisyon kurulduğunu ve gece gündüz çalışıldığını söyledi. Beckstein, polis teşkilatının suça ortakmış gibi gösterilmesinin büyük bir haksızlık olacağını vurguladı. Buna karşılık Yozgat ailesinin Avukatı Bliwier ise Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın aşırı sağ hücrelerde muhbirlerinin olduğunu ve hala bu muhbirlere ait belgelerin ortaya çıkmadığını söyledi.
Avukat Bliwier, 1998 yılında oluşumu başlayan NSU'nun kuruluşundan itibaren Anayasa Koruma Teşkilatı'nın bilgisinin olduğunu iddia ederek, birçok eyalette cinayetler işlenirken ilgili devlet kurumlarının NSU üçlüsü hakkında uyarıda bulunduğu fakat bu bilgilerin yeterince değerlendirilmediği ve gerekli yerlere ulaştırılmadığını ileri sürdü.
Köln'de 2004 yılında NSU saldırısının mağdurlarından esnaf Meral Şahin ise "Alman polisinden daha fazlasını bekliyordum. 5 yıl hiçbir şey yapılmadı. Bu kabul edilemez. Ya soruşturma bilinçli olarak engellendi ya da gerçekten daha iyisini yapamadılar. Bunu utanç verici buluyorum." dedi.
Meral Şahin, Köln'deki saldırı sonrası güvenlik birimlerinin önce "Bu, dükkan sahipleri arasında bir hesaplaşma olabilir." dediğini sonra da terör örgütü PKK'nın yapmış olabileceğinin ileri sürüldüğünü hatırlattı. Şahin, Keuptstrasse'deki saldırıyı aşırı sağcıların yapmış olabileceği dillendirildiği halde polisin bu iddiayı ciddiye almadığını aktardı.
Münih'teki NSU davasını takip eden muhabir Anette Ramelsberg de "Öyle başarısızlıklar yaşıyoruz ki bunlara kefil olamayız. Burada sadece memurların suçu yok. Toplumda nefrete karşı ilgisizliğinde büyük etkisi var." sözleriyle toplumun sessizliğinden şikayetçi oldu. CİHAN