Almanya'da doğal gazda sıkıntı derecelendirmesinde 1'inci seviye erken uyarı, 2'inci alarm, 3'üncü seviye de acil durum olarak tanımlanıyor. Doğal gazda erken uyarı Mart 2022'de verilmişti. Alarm seviyesi olarak nitelenen ikinci dereceye ise Haziran ayında Rusya'nın doğal gaz akışını yüzde 60 oranında azaltılmasıyla tahmin edilenden önce geçildi. Alarm seviyesi olarak nitelenen bu ikinci kademenin anlamı, gaz tedarikinde bir sorun olduğu veya talebin aşırı yükseldiği ve temin koşullarının kötüleştiğinin teyidi. Ancak bu alarm seviyesinde devletin müdahalesi söz konusu değil. Son aşama olan acil durum halinde ise hükümet doğal gaz piyasına doğrudan müdahale etme hakkına kavuşuyor.
Ülkedeki enerji dağıtımından sorumlu kuruluş olan Almanya Federal Ağ Ajansı da geçen hafta Rusya'dan doğal gaz tedarikinin tamamen kesilebileceği uyarısını yaparken vatandaşları ve endüstriyi enerji tasarrufuna çağırdı. Rusya'dan enerji akışının kesilmesinin ülkede tamemen bir gaz kesintisi anlamına gelmeyeceğine dikkat çeken Federal Ağ Ajansı, Almanya'nın Rusya dışında Norveç ve Hollanda'dan doğal gaz tedarik ettiğini hatırlattı, almaya da devam edeceğini vurguladı.
Ancak hafta başında Norveç'te petrol ve doğal gaz sektöründe çalışanların greve başladığı haberi nedeniyle Ağ Ajansı'nın açıklaması endişeleri gidermeye yetmedi. Ayrıca federal hükümetin bir soru önergesine verdiği cevapta, işletmelere acil durumlar için en az 72 saat enerji sağlayan jeneratör almasını tavsiye ettiğinin ortaya çıkması, doğal gazda durumun ciddiyetini daha da çarpıcı biçimde gözler önüne serdi.
Depoların yaklaşık yüzde 62'si dolu
Almanya'da yapılan son resmi açıklamalara göre, ülkedeki doğal gaz depolarının yüzde 61,85'i dolu. Rusya'nın ardından Avrupa'nın enerji ihtiyacının neredeyse dörtte birini karşılayan Norveç'teki petrol ve doğal gaz sektöründe Salı günü başlayan grevin yayılması halinde depoların istenilen şekilde dolmayabileceği belirtilmiş, grevin yayılması durumunda ülkenin doğal gaz ihracatının yüzde 56 oranında azalabileceği bildirilmişti.
Norveç'teki grev ve küresel resesyon korkusu Avrupa'da doğal gaz fiyatının Pazartesi günü yüzde 9 kadar artarak megavatsaatinin son üç ayın zirvesine çıkmasına ve 176 eurodan işlem görmesine neden oldu.
Norveç hükümeti ise dün geç saatlerde alışılmışın dışında bir adım atarak başlayan grevi, enerji krizi ve Ukrayna savaşının yol açtığı jeopolitik durum nedeniyle durdurdu. Ayrıca işveren ile çalışanların toplu sözleşmede uzlaştırılması için bir özel komisyon oluşturulduğunu açıkladı.
Enerji Güvenliği Yasası'nda değişiklik
Federal hükümetin yaptığı yasal değişiklikle enerji şirketleri, müşterileriyle arasında var olan sözleşmelere rağmen, tedarik zincirinde görülen maliyet artışını, alıcıları olan belediyelere, sanayiye ve vatandaşa gelecekte yansıtabilecek. Ancak buradaki artış, daha önce saptanmış ücret ile tedarik edilen miktar arasındaki fark kadar olabilecek, bunu aşamayacak. Ayrıca tedarik zincirindeki maliyet artışının fiyata, dolayısıyla da müşteriye yansıtılabilmesi için ülkede acil durum ve alarm seviyesi ilan edilmiş olması şartı koşuluyor.
Yasal düzenlemede tüketiciyi keyfi uygulamalardan korumak için başka bir önlem daha alınıyor. Bu da ülkedeki doğal gaz dağıtımını koordine eden Almanya Ağ Ajansı'nın ülkeye yapılan doğal gaz ithalatında büyük ölçüde azalma olduğunu resmi olarak tespit etmiş olması.
Yasal değişiklikle Almanya'da devlet, kritik öneme sahip enerji şirketlerinde kapital ile pay sahibi olma yolunu da açıyor veya onlara güvence verme ya da kredibiltesini yükseltme gibi destek ihtimallerini de mümkün kılıyor. Bu tür desteklerin süresinin ise sadece sınırlı bir zaman dilimi geçerli olması öngörülüyor.
Enerji devi Uniper zora düştü
Almanya'da en büyük gaz depolarını da elinde bulunduran Uniper ve benzer şirketler, Rusya'ya yönelik yaptırımlar veya Rusya'dan gelen doğal gazın azalması üzerine daha pahalıya enerji tedarik etmekle karşı karşıya, ancak Almanya'daki düzenlemeler, bu şirketlerin aradaki fiyat farkını müşterilerine yansıtmasını engelliyor. Almanya'da doğal gaz gideri, bir önceki sene yapılan toplam tüketimin 12 aya bölünmesi ile hesaplanıyor ve aylık gider olarak söz konusu o miktar ödeniyor. Dolayısıyla da kısa vadeli zamlar söz konusu olamıyor.
Vatandaş hem korunuyor hem de tedarikte ilk sırada
Pazartesi günü Başbakan Olaf Scholz, ilk kez 1967 yılındaki kriz döneminde hayata geçirilen ve sendikalar ile işveren temsilcilerini bir masada toplayan "Uyumlu Eylem" adlı zirveyi yeniden hayata geçirdi. Hükümetin buradaki amaçlarından biri de pandemi nedeniyle son iki senedir toplu sözleşmeleri sıfır veya düşük zamla geçiren sendikaları yüksek zam talep etmemeye ikna etmek. Hükümet, maaşlara yapılacak yüksek zamların enflasyonu daha da tırmandıracağı ve bir spiral etkisi yaratacağını savunuyor.
Öte yandan Almanya Perakendeciler Birliği'nin yaptırdığı yeni bir kamuoyu araştırmasına göre tüketicilerin yüzde 27'si artan fiyatların da etkisiyle maaşlarıyla giderlerini karşılayamaktan korkuyor ve harcamalarını kısma yoluna gidiyor. Bu da iki yıllık pandemiden sonra canlanma bekleyen pek çok sektör için büyük endişe kaynağı.