Alman meclisi yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında ikinci önlem paketini kabul etti. İkinci "enfeksiyondan koruma yasası"nda testlerin yaygınlaştırılmasından, sağlık ve bakım hizmetlerinde görevli personeli için öngörülen prim uygulamalarına yeni uygulamalar içeriyor. Tasarının, Cuma günü de Eyalet Temsilcileri Meclisi'nde kabul edilerek yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Testler yaygınlaştırılacak
Yeni düzenlemeye göre Sağlık Bakanlığı, özel olmayan sağlık sigortalarının prensipte koronavirüs test ücretlerini üstlenmesini zorunlu kılabilecek. Bu durumda belirti göstermeyenler de test yaptırabilecek.
Ayrıca bakım evleri ya da hastaneler gibi riskli alanlarda çalışanlara daha sık test yapılması da planlanıyor. Yine özel olmayan sağlık sigortalarının masraflarını üstlenmesiyle, vakaların daha hızlı tespit edilip, bulaştırma zincirinin kırılması hedefleniyor. Bu, uygulamaya konması durumunda bağışıklık testleri için de geçerli olacak.
Yeni yasa, laboratuarların negatif çıkan testler hakkında da ilgili makamlara bilgi vermesinin yanı sıra sağlık kuruluşlarının "iyileşenleri" de bildirmesini zorunlu kılıyor. Bilgilendirme zorunluluğu kapsamında, "virüsü kapmış olma ihtimali bulunanların verilerinin de" anonim biçimde Robert Koch Enstitüsü'ne iletilmesi zorunlu kılınacak.
Bakım ve sağlık sektöründe çalışanlara prim
Düzenlemede, huzurevleri çalışanlarına 2020 yılında bir defaya mahsus ve 1000 euroya kadar olmak üzere prim ödenmesi öngörülüyor. İşverenler ve eyalet yönetimleri, bakım ve huzurevlerinde çalışanlar için bu özel hizmet primini bin 500 euroya kadar yükseltebilecek.
Bakıma muhtaç kimseler için de 125 euroluk yardım öngörülüyor. Bakım destek yardımlarına erişimin de kolaylaştırılacağı belirtiliyor.
Yeni düzenlemede, 375 sağlık dairesinin başta dijitalleşme olmak üzere donanımının iyileştirilmesine yönelik masraflar için 50 milyon euroluk bütçe ayrıldığı belirtildi.
Ayrıca doktorların grip aşılarını hastalığın yoğun olduğu dönem başlamadan sipariş edebilmesi de kolaylaştırılıyor. Bu adımla, özellikle grip salgının olduğu dönemlerde aşıların yaygınlaştırılarak, sağlık sistemine ek yük getirebilecek yeni bir grip dalgasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
"Bağışıklık sertifikası" önerisi beklemede
Sağlık Bakanı Jens Spahn'ın getirmek istediği "bağışıklık sertifikası" uygulaması ise tartışma konusu olmaya devam ediyor. "Bağışıklık sertifikası” COVID-19 geçiren ve sonrasında iyileşenlerin bir an önce rutin yaşamlarına dönebilmelerini öngörüyor.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Spahn'ın "bağışıklık sertifikası”planına koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) karşı çıkıyor.
Spahn'ın planlarını eleştirenler, COVID-19 hastalığını atlatanların virüse bağışıklık kazanıp kazanmadığına ilişkin henüz yeterli veri olmadığına işaret ediyor. Bir diğer endişe konusu ise böyle bir uygulamanın toplumda neden olabileceği kutuplaşma.
Bağışıklık sertifikasına sahip olan ve hastalığı atlatmış olanlar, hareket özgürlüğü yeniden kavuşarak tüm etkinliklere serbestçe katılabilirken, henüz enfekte olmamış olanların ise kısıtlamalarla yaşayacağına dikkat çekiliyor. Bu durumun sağlıklı bireylerin de bilinçli şekilde enfekte olma girişiminde bulunmasına dahi yol açabileceğinden endişe ediliyor. Spahn'ın ısrarlı olduğu uygulama için Alman Etik Kurulu'nun görüşü bekleniyor.