Başbakan Olaf Scholz ise şu anda Kuzey Akımı 1’i kapatmayı düşünmediklerini söyledi. Avrupa Birliği (AB) ile birlikte Rus enerjisine alternatifler aradıklarını ifade eden Scholz, “Ancak çok kısa bir sürede bunun gerçekleşmesinin söz konusu değil. Bu nedenle de Rusya ile enerji tedariki alanında çalışan firmaların faaliyetlerini sürdürmesi bizim açımızdan bilinçli bir karar” dedi.
Maliye Bakanı Christian Lindner, Rusya’dan doğal gaz alımının durdurulmasının masadaki seçenekler arasında olduğunu ifade ederken, Ekonomi Bakanı Robert Habeck ise enerji alanında ambargo uygulanmasının sosyal barışı tehlikeye atacağı uyarısında bulundu.
Artan enerji fiyatlarına karşı halk arasında yükselen hoşnutsuzluk üzerine hükümet kira yardımı ve burs alanlara ek ödemede bulunma kararı almıştı. Ancak yapılan yardımlar zamları karşılamaktan çok uzak olduğu için tepkilerin yükselmeye devam etmesi bekleniyor.
AB RUS GAZINI MASAYA YATIRIYOR
Alman basınında yer alan haberlere göre AB’nin Ukrayna’da askeri ve mali yardımların yanı sıra Rus ekonomisini çökertmeye öncelik vereceği belirtiliyor. Bu temelde mevcut yaptırımlara yenilerini eklenmesi söz konusu.
Özellikle Almanya’da Hristiyan Demokratlar, Rus ekonomisinin can damarı olan doğal gaz, petrol ve kömür alımının kesilmesini talep ediyor. Bu durumda kapatılan madenlerin ve nükleer santrallerin yeniden açılabileceği gündeme getiriliyor. Daha önce radikal şekilde nükleer santrallerin kapatılmasını savunan Yeşiller Partisi üyesi Baden-Württemberg Eyaleti Başbakanı Winfried Kretschmann bu seçeneğin de tartışılmasından yana olduğunu söyledi.
YENİ BİR SOSYAL HAREKET BEKLENTİSİ YÜKSEK
Bu durumun Avrupa’nın birçok ülkesinde yeni sosyal hareketlerin ortaya çıkmasına yol açabileceği tahmin ediliyor. Yeşiller Partisi üyesi Almanya Ekonomi Bakanı Habeck’in enerji fiyatlarının “sosyal barışı tehlikeye atacağı” yönündeki açıklaması bu nedenle boşuna değil.
Savaş ve silahlanmaya bütçe ayırma konusunda diğer partilerle yarışan Yeşiller, ülke içinde ise sosyal hareketi bastırma, ortaya çıkan barış hareketini NATO ve AB’ye yedeklemenin çabası içinde. Silahlanmaya ayrılan 100 milyar avroluk ek bütçe, nükleer santrallerin yeniden açılması tartışması ve artan enflasyon Almanya’da yeni kurulan SPD-Yeşiller-FDP koalisyonun işinin kolay olmadığını gösteriyor.
Özellikle, seçim öncesinde bugün alınan kararlara karşı bir söylem kullanan Yeşiller tabanında itirazlar yükselmeye başladı. Yine SPD içinden de silahlanmaya rekor düzeyde bütçe ayrılmasını eleştirenler var. Her iki partinin gençlik örgütü silahlanma planına karşı çıktı.