Korona virüsü salgını Avrupa’da İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde hız kesmeden can almaya devam ederken, Almanya’daki düşük ölüm oranları dikkat çekiyor. Ülkedeki ölüm oranı, İtalya’da yüzde 9’u, İngiltere’de de yüzde 4.6’yı bulan istatistiklere kıyasla, yüzde 0.3’te seyrediyor.
Almanya’daki bu kısmen düşük oran, esasında uzmanların da kafasını karıştırıyor. İtalya ile yaşanan büyük fark özellikle şaşırtıcı bulunuyor. Zira Almanya, Avrupa’da İtalya’dan sonra en fazla 65 yaş üstü vatandaşa sahip ülke. Dahası, birçok endekse göre, İtalyanların Almanlardan çok daha sağlıklı yaşadığı hesaplanıyor.
Peki Almanya’nın sırrı ne? 23 bin 129 tespit edilen vakada ölümlerin 93’te kalması nasıl sağlandı?
Bazıları, bu durumu Almanya’nın çok test yapmasının hem oranı düşürmesine, hem de yayılma hızını kontrol altına almasına bağlıyor. Bazılarıysa istatistiklerin toplanma yöntemini sorguluyor.
‘HASTALARIN TEMAS HARİTASINI ERKEN ÇIKARDIK’
Hamburg’daki Medical Centre Üniversitesi’nin Enfeksiyon Bölümü Başkanı Marylyn Addo düşük ölüm oranlarını, Almanya’nın hastaların kimlerle temas kurduğunu belirleyerek, hastanelerin İtalya’dakinin aksine tam kapasiteye ulaşmasını engellemesine bağlıyor. Addo, “Almanya’nın avantajlarından biri, profesyonel temas taramasını ilk vakaların bildirilmesinden sonra yapmaya başlamamız. Bu sayede, kliniklerimizin yaklaşan fırtınaya hazırlanması için zaman kazandık” diyor.
‘GÜNDE 12 BİN TEST YAPABİLİYORUZ’
Almanya’nın çok sayıda test yaparak semptomları göstermeyen vakaları bile izole etmeyi başarması bir diğer neden olarak gösteriliyor. Ülkede en hafif belirtileri bile gösterenler test ediliyor. Günlük test kapasitesinin 12 bine, haftalık kapasitenin de 160 bine kadar çıktığı belirtiliyor. Yaklaşık bir aydır, enfekte bir kişiyle teması olan veya İtalya ile Çin gibi yüksek riskli yerleri ziyaret eden herkese test yapılıyor.
‘ÖNCE GENÇLERDEN BAŞLADI, ONLARI DA İZOLE ETTİK’
Düşük ölüm oranları için gösterilen sebeplerden bir diğeri, ilk haftalarda enfekte olduğu anlaşılıp izole edenlerin büyük kısmının genç olması. Alman basınına göre, virüse ilk yakalananların İtalya veya Avusturya’ya kayak tatili için gidenler olması da ülkeyi avantajlı duruma getirdi. Uzmanlar, bu durumun çok sayıda test politikası ile birleşmesi sayesinde zaman kazanıldığını söylüyor.
‘ORANLAR YAKINDA ARTACAK’
Ancak Berlin’deki Charité hastanesinde çalışan ve Alman hükümetine danışmanlık yapan virolog Christian Drosten, ülkedeki ölüm oranlarının önümüzdeki haftalarda artmasının beklendiğini de gizlemiyor. Drosten, bu beklenti hakkında “Sanki virüs daha tehlikeli hale gelmiş gibi görünecek ama bu esasında istatistiksel bir yanılsama olacak. O sayılar sadece, şimdiden olmaya başlayan şeyi yansıtacak: Giderek daha fazla enfeksiyonu kaçırıyoruz” diyor.
VERİ TOPLAMADA SORUN OLABİLİR Mİ?
Alman hükümetinin veri derleme yöntemi de uzmanlar arasında sorgulanıyor. Uzmanlar, İtalya’da test yapılmamış hastalara ölümden sonra bile olsa korona testi yapıldığına, Almanya’da ise böyle bir uygulama olmadığına dikkat çekiyor. Dolayısıyla birçok kişinin korona virüsünden ölmüş olsa bile başka gerekçelerle ölmüş gibi görünüyor olabileceği yorumu yapanlar var. Ancak Addo gibi uzmanlar, bildirilmeyen vakaların istatiklerde büyük bir değişime yol açacak kadar yüksek olduğuna inanmıyor.
Addo, “Korona bağlantılı olup da test yapılmadığı için istatistiklerde yer almayan çok sayıda ölüm olduğuna dair bir veri henüz görmedim. Solunum yolu hastalıklarıyla ilgilenen klinikler haftalardır virüs konusunda alarm halinde, dolayısıyla raporlanmayan önemli sayıda vaka olmasını çok şaşırtıcı bulurum” diyor.