Dünya genelinde virüsle mücadelede örnek gösterilen Japonya ve Güney Kore’den sonra Almanya da vaka sayısına nazaran ölüm oranlarını düşük tutması nedeniyle gözlerin çevrildiği ülkelerin başında geliyor.
Robert Koch Enstitüsü, salgının Almanya’ya sıçramasından önce tedbirlerini aldıklarını ve test sayısını yüksek tuttuklarını belirtiyor. Virüse yakalananların da 45 ila 49 yaş ortalamasında olması, ölüm sayısını düşürmüş gözüküyor.
Ülkede şimdilerde farklı bir test aşamasına geçildi. Halkın bağışıklık kazanıp kazanmadığını ölçümleyen yeni çalışmanın ilk ayağı, Almanya'nın salgından en kötü etkilenen şehri Heinsberg’de gerçekleşti.
Der Tagesspiegel’in haberine göre, kentte yaşayanlardan temsili örneklemeler alındı ve enfeksiyon oranları ölçüldü. İlk sonuçlara göre, bu şehirde nüfusun yüzde 15'i hastalığı geçirmiş görünüyor.
Virüs bilimci Hendrik Streeck’in açıkladığı çalışmanın sonuçlarına göre, hastalığı geçirmiş insanların oranı arttıkça, hastalığın yayılma hızı da düşüyor. Bunun için ise eşik noktası yüzde 60-70 olarak açıklanıyor.
Haberde aktarılana göre, salgının en kötü vurduğu yer olan Heinsberg’de dahi henüz bu seviyelere ulaşılabilmiş değil.
Yapılan tespitler, şehirde ölüm oranının tahminin çok altında binde 4 olduğunu ortaya koyuyor.
Bu oranlar henüz araştırmanın ilk sonuçları olarak öne çıkıyor. Tagesspiegel, genelleme yapmak için erken olduğu uyarısını yapıyor. Nisan ayı içinde Almanya çapında yapılacak olan testler sonucunda daha net bir değerlendirme yapılabilecek.