Kurulda, Federal Meclis'ten 620 milletvekiline ek olarak eyalet milletvekilleri ile kamuoyunu temsil edenlerden oluşan 620 kişi, yani toplam 1240 kişi yer alıyor. Geleneksel olarak adayların Berlin Katedrali’nde düzenlenen sabah ayinine katılmasından sonra, öğle saatlerinde başlayacak oylamanın ilk turunda eski Dışişleri Bakanı Sosyal Demokrat politikacı Frank Walter Steinmeier‘in Cumhurbaşkanı seçileceği tahmin ediliyor.
Almanya’nın 13’ncü cumhurbaşkanı için birinci turda oy çoğunluğunun sağlanamaması durumunda ise sonuç ikinci ya da üçüncü tur oylamada belirlenecek. Steinmeier’in dışında Sol Parti’nin adayı bilim adamı Christoph Butterwege, İslam karşıtı Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) adayı ekonomist Albrecht Glaser ve bağımsız aday eski yargıç Alexander Hold adaylıklarını koydular. Ancak koalisyon ortağı partiler CDU/CSU ile SPD’nin ortak aday olarak Steinmeier’i desteklemeleri nedeniyle, 61 yaşındaki siyasetçinin seçimine kesin gözüyle bakılıyor.
Şimdiki Cumhurbaşkanı 76 yaşındaki Joachim Gauck’un, ileri yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle yeniden aday olmayacağını açıklamasından sonra, Birlik Partileri kendi adaylarını çıkarmayacaklarını bildirince, tek aday SPD’nin önerdiği Steinmeier’i ortak aday olarak destekleme kararı almıştı.
Başbakan Angela Merkel, Steinmeier’i destekleyeceklerini belirterek, “Steinmeier bir çok uluslararası krizin çözümünde çok deneyimli bir politikacı ve çok güvenilir biri. Dünyanın birçok yerinde yaşanan istikrarsızlık döneminde Steinmeier’in cumhurbaşkanı olması istikrar için önemli bir sinyal olacaktır” şeklinde konuşmuştu.
İlk kez 2005-2009 yılları arasında Angela Merkel başbakanlığında kurulan büyük koalisyon hükümetinde dışişleri bakanı olarak görev alan Steinmeier, 17 Aralık 2013 tarihi itibariyle kurulan Birlik Partileri-SPD koalisyonunda da yeniden bu görevi üstlendi. Uluslararası alanda zengin deneyimleri olan Steinmeier, hem Almanya’da yaşayan Türklere ve Türk kökenli insanlara hem de Türkiye’ye ve Türk-Alman ilişkilerine son derece önem veren bir politikacı olarak biliniyor.
2005 yılında Türkiye ile AB arasında müzakerelerin başlamasında büyük pay sahibi olan ve ondan sonra da uzun bir süre Türkiye’nin AB üyeliğine en açık şekilde destek sağlayan Alman politikacı olan Steinmeier, Almanya ile Türkiye arasında son zamanlarda yaşanan gerilimlere ve Türkiye siyasetindeki bazı sorunlara rağmen müzakerelerinin tam üyelik hedefi ile sürdürülmesinden yana olduğunu da bir çok ortamda tekrarladı. SPD’li politikacı Ahmet İyidirli, Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak da Türkiye’ye olan desteğinin süreceğine inandığını belirtiyor.