Alman işverenler, Alman ekonomisini ayakta tutmak için yüz binlerce kalifiye iş gücüne ihtiyaç duyduklarını her fırsatta dile getiriyor. Almanya'da bilişimden hasta bakımına, zanaatten lojistiğe, birçok alanda çalışan eksikliği bulunuyor. Yaz aylarında üzerinde mutabık kalınan, "Kalifiye İş Gücü Göçünü Geliştirme Yasası" isimli yeni yasa artık hayata geçirilme safhasında. Söz konusu yasa ile Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan üçüncü ülkelerin vatandaşı olan kalifiye iş gücünün Almanya'ya göç etmesinin kolaylaştırılması hedefleniyor.
Yeni kurallar, devlet kurumlarının işini kolaylaştırmak adına üç aşamada yürürlüğe girecek. Söz konusu kurallara detaylı olarak Federal Hükümet'in resmi sayfasından Almanca, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca olarak ulaşılabilir.
Mavi Kart uygulaması
Şu ana kadar matematik, bilişim teknolojileri, doğa bilimleri, tıp ve mühendisliğin dahil olduğu, iş gücünün özellikle eksik olduğu meslekler grubu da genişletiliyor. Artık bu gruba eğitim ve bakım alanları da dahil.
Bilişim teknolojileri alanında uzman olan kalifiye iş gücünün ise yüksek öğrenim diploması olmaksızın AB'nin Mavi Kart'ını alabilmeleri mümkün olacak. Bu durumda yalnızca en az üç yıllık iş deneyiminin kanıtlanması şart koşulacak.
Kalma izni ve daha fazla esneklik
Kalifiye iş gücü olarak mesleki ve akademik eğitim konusunda şart koşulan tüm önkoşulları sağlayan kişiler, oturma iznine başvurma hakkına sahip olacak. Bugüne kadar geçerli olan uygulama kapsamında, bu bir hak değildi ve dış temsilcilikler ve yabancılar bürolarında çalışan memurların kişisel kanaatlerine bağlıydı.
Öte yandan yalnızca eğitim alınan alanda çalışma zorunluluğu da artık yok. Örneğin makine teknisyenliği okumuş bir kişi, lojistik alanında da çalışabilecek. Bu uygulamanın tek istisnası, tıp, hukuk ve eğitim olacak.
Profesyonel araç sürücülerinin çalışması için gereken Federal İş Ajansı izninin çıkması da kolaylaştırılıyor. Önceliği olan Alman-AB vatandaşı tespiti ve dil bilme zorunluluğu kaldırılıyor.
Tüm bu değişiklikler, 18 Kasım'dan itibaren geçerli.
Bunlara ek olarak 1 Mart 2024'te yürürlüğe girecek kurallar da var.
Almanya'da büyük bir bürokratik engel olan, yurtdışında edinilmiş diplomaların tanınması sorunu, iş deneyimine sahip kalifiye iş gücü için ortadan kalkmış olacak. Geldiği ülkede devlet tarafından tanınmış bir meslek öğrenmiş ve iki yıl iş deneyimi edinmiş kişiler, Almanya'ya iş gücü olarak göçebilecek. Tıp, hukuk ve eğitim, bu alanda istisna teşkil edecek. Bilişim teknolojileri uzmanlarında ise diploma zorunluluğu aranmayacak.
Tanıma ortaklığı
Alman işveren ve üçüncü ülkelerden gelen başvuru sahibi, "tanıma ortaklığı" adı verilen bir anlaşma da yapabilecek. Bu, işveren istediği ve kabul ettiği takdirde diplomasının tanınma süreci sürerken yabancı kalifiye iş gücünün Almanya'ya gelip çalışabileceği anlamına geliyor. Söz konusu kişinin Almanya'da oturma izni de üç yıla kadar uzatılabilecek. Bunun önkoşulları, en az iki yıl iş deneyimi ve en az A2 seviyesinde Almanca bilgisi.
Aile birleşimi
İş aramak için fırsat kartı
Sürecin üçüncü ve son aşamasında ise bir grup kural, 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.
Haziran ayında ilk kez, puan sistemi bazlı bir fırsat kartı uygulamaya konulacak. Bu kartla birlikte, kalifiye iş gücü, iş aramak üzere 1 yıllığına Almanya'ya gelebilecek. Bu kartı almak için hayat masraflarını karşılayabileceklerini kanıtlamaları gerekecek. Gelen kişinin diplomasının eşdeğer olduğunu kanıtlayabilenler, söz konusu kartı herhangi bir önkoşul olmaksızın alabilecek. Diğer kişilerin ise bir yüksek öğrenim diploması veya en az iki yıllık mesleki eğitim belgesinin yanı sıra A1 seviyesinde Almanca veya B2 seviyesinde İngilizce bilgisini kanıtlamaları gerekecek.
Bunlara ek olarak puanlar şu durumlarda toplanabilecek: İş deneyimi, diplomanın Almanya'da tanınmış olması, yaş, Almanca ve/veya İngilizce dil bilgisi, Almanya ile bağlantı ve Almanya'ya taşınacak partner veya eşlerin potansiyeli.
Fırsat kartını alan kişiler, haftada 20 saate kadar çalışabilecek ve deneme amaçlı çalışmaları da mümkün olacak. Fırsat kartı, bir iş sözleşmesi söz konusu olduğu takdirde iki yıla kadar uzatılabilecek.
Batı Balkan uygulaması