Raporda Alman silahlarının Suudi Arabistan'ın Yemen'e, Türkiye'nin de Afrin'e yönelik operasyonunda kullanıldığı belirtilerek, "Şayet Almanya dürüst bir arabulucu rolü üstlenmek istiyorsa, uzun dönemli bir barış politikası benimsemeli ve kısa dönemli menfaatleri bir yana bırakmalıdır" ifadeleri yer alıyor.
Alman hükümetine eleştiri
Deutsche Welle'nin haberine göre “Sonu olmayan savaşlar. Daha fazla diplomasi, daha az silah ihracatı” adıyla yayımlanan 2018 Barış Bilirkişi Raporu'nda, Alman hükümetinin Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki Afrin'e yönelik yürüttüğü harekatı sırasındaki “uzun süreli sessizliği” eleştiriliyor. Raporda, Alman hükümetinin bu operasyon sırasında "yanlış anlaşılmaya mahal bırakmayacak şekilde insan hakları hukuku ihalleri yaşandığı ve devletler hukukunun 'şiddet yasağı' ilkesinin çiğnendiğini” yüksek sekle dile getirmiş olmaması eleştiriliyor. Raporda ayrıca, "Almanya’nın insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye'ye olan eleştirilerinden 'birkaç vatandaşın tahliye edilmesi karşılığında' feragat etmemesi gerektiği ifade ediliyor.
Türkiye'nin PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak gördüğü YPG'ye (Halk Savunma Birlikleri) karşı Afrin'de başlattığı operasyonun ardından Alman kamuoyunda Türkiye'yle yapılan silah ticaretinin durdurulması tartışmaları baş göstermişti. Ayrıca aralarındaDie Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in bulunduğu Türkiye’de tutuklu Alman vatandaşlarının serbest bırakılması da kamuoyunda bu kişilerin ne karşılığında bırakıldıkları tartışmalarına neden olmuştu.
Raporda ayrıca "Alman hükümetinin kısıtlayıcı silah ihracatı kontrol yasası çıkartması” yönünde çağrıda bulunuluyor. Yemen'de 2015'ten bu yana devam eden savaşta taraf olan ülkelere verilen silah ihracatı izinlerinin iptal edilmesi gerektiğinin belirtildiği raporda, Almanya’nın bu ülkelere silah ihraç etmesiyle kısıtlayıcı politikanın ilkelerini ihlal ettiği aktarıldı.
ABD’nin İran'la yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi konusuna da değinen rapor, Avrupa Birliği'nin kendisine güvenen ortak bir politika belirlemesi ve Almanya’nın bunun başını çekmesi gerektiğini belirtti. Raporda, "ABD’nin anlaşmadan çekilmesinden ötürü uluslararası ilişkilerin göreceği zararın en aza indirilmesi için Alman hükümeti ortaklarıyla birlikte stratejiler belirlemelidir” denildi.
Raporda ayrıca dünya çapında barış ve güvenliğin sağlanması için uluslararası toplumun giderek daha güçsüz bir konumda olduğu belirtildi. "Dünya an itibariyle istikrarlı ve adil bir barış ortamından çok uzakta” denilen raporda, 2012 ile 2015 yılları arasında dünyadaki iç savaşların sayısının 32'den 51’e çıktığı ifade edildi. Bu rakamın 1945'ten bu yana görülen en yüksek rakam olduğu aktarılırken, 2016 yılında dünya etrafında 47 iç savaşın sürdüğü ve bu sebepten 102 bin insanın askeri operasyonlarda hayatını kaybettiği, 10 milyondan fazla insanın da savaş nedeniyle göç ettiği belirtildi.
Kısa adı HSFK, BICC, INEF ve IFSH olan barış ve güvenlik araştırmaları enstitüleri tarafından hazırlanan rapor, 1987 yılından bu yana yayımlanıyor.
DW Türkçe