Almanya'da tüm eyaletler, maske takma zorunluluğunu hayata geçireceğini açıkladı. Çarşamba günü Kuzey Ren Vestfalya, Aşağı Saksonya, Rheinland-Pfalz, Saar eyaletinin ardından Bremen eyaleti de kamusal alanlarda koruyucu maske takma zorunluluğu getireceğini duyurdu. Böylece tüm eyaletlerde maske takmak zorunlu hale gelmiş oldu.
Maske takma zorunluluğu, 27 Nisan Pazartesi gününden itibaren alışverişte ya da toplu taşıma araçlarında geçerli olacak. Cerrahi ve kumaş gibi koruyucu maskelerin yanı sıra, atkı, fular ve bandana gibi aksesuarlar da maske olarak kullanılabilecek.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Armin Laschet, konuya ilişkin Düsserdorf’ta yaptığı açıklamada "sorumluluk gerektiren bir normalleşmeye dönüş, sağlığın tutarlı bir şekilde korunması ile yakından ilişkili" diye konuştu. Uzmanlara göre günlük maskelerin, virüsün bulaşma riskini azalttığını kaydeden Laschet yine de en önemli şeyin, mesafe ve hijyen kurallarına sıkı sıkıya uymak olduğunu vurguladı.
Saar Eyaleti Başbakanı Tobias Hans da sadece maske takma çağrısı yapmanın gerekli etkiyi yaratmayacağı düşünüldüğü için zorunluluk getirildiğini söyledi.
Saksonya, geçen Cuma günü, Almanya'da toplu taşıma araçları ve alışverişte maske zorunluluğunu hayata geçireceğini açıklayan ilk eyalet olmuştu. Saksonya'nın başkenti Dresden’da pazartesi sabahı ücretsiz maske hakkından yararlanmak isteyen binlerce kişi belediye binasının önünde uzun kuyruklar oluşturmuştu. Yaklaşık 20 bin kumaş maskenin vatandaşlara dağıtıldığını açıklayan Belediye Başkanı, yaklaşık 200 bin maske daha sipariş ettiklerini söylemişti.
Maske virüsten korur mu?
Bulaşıcı hastalıklar konusunda çalışmalar yürüten Alman kamu sağlığı kurumu Robert Koch Enstitüsü (RKI), maskelerin sağlıklı insanlara virüs bulaşmasını engellediğine ilişkin kesin bir verinin bulunmadığını belirtiyor. Ancak enstitüye göre, kamusal alanda ağzı ve burnu kapatan koruyucuların kullanılması, COVID-19’un halk arasında yayılmasını yavaşlatmanın yanı sıra, risk grubunda olanları enfeksiyonlardan korumaya yarayan bir yöntem olarak tercih edilebilir. RKI, bunun özellikle işyerleri gibi çok sayıda insanın uzun süre kapalı alanlarda bir arada bulunduğu mekanlar ile, toplu taşıma araçları ve mağazalar gibi bir buçuk metrelik fiziki mesafenin sağlanamadığı alanlar için geçerli olduğuna dikkat çekiyor.