10 yıldır uygulanan tasarruf tedbirleri ile haberleşme giderlerini kısıtlayan, “laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyacağız” propagandası ile her seçimde vatandaştan oy isteyen AKP iktidarının son 5 yıllık döneminin telefon faturası 80 milyon TL’yi buldu. 2012’de tüm bakanlıklar ve bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşların haberleşmesi için 8 milyon TL ödeyen devlet, 2013’ten itibaren her yıl telefon faturasını 1 milyon TL “kabarttı.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde, Ocak 2007’de yayımlanan “tasarruf tedbirleri” konulu genelge hükümleri, geçen 10 yıla karşın tüm kamu kurum ve kuruluşları için geçerli durumda. Genelgeye göre, kamuda, telefon faturalarının harcama yetkilileri tarafından ay ay kontrol edilmesi, özel görüşme bedellerinin ilgililerden tahsil edilmesi gerekiyor.
Bir sınırı var
Genelge, cep telefonu kullanımlarına bürokrata göre bir sınırlama getiriyor. Başbakan, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargı organları başkanları, bakanlar, Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Başbakanlık Müsteşarı’nın cep telefonu görüşmeleri için bir sınır bulunmuyor. Ancak Diyanet İşleri Başkanı’ndan başsavcılara, genel müdürlerden, bakanlıkların özel kalem müdürlerinden basın müşavirlerine kadar çok sayıda makamın yıllık telefon görüşme ücretleri, her yılın ocak ayında ödenenen net maaşı ile sınırlı.
Yeni tasarruf rejimi
Geçerliliğini yitirmeyen genelge hükümlerinin yanı sıra, Başbakan Binali Yıldırım’ın, “2018 yılı tasarruf yılı. Tasarrufa kamudan başlayacağız. Önce kendimizden başlayacağız. Şaşaa, debdebe bitiyor” sözleri de kamuda yeni bir “tasarruf rejimi”ne geçileceğine işaret etti. Ancak CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun kamudaki haberleşme harcalamalarına ilişkin soru önergesine verilen yanıt, 10 yıllık tasarruf rejimine de uyulmadığını gösterdi.
Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle, verdiği soru önergesinde, 2012-2017 yılları arasında bakanlık ve bağlı kurum ve kuruluşlarca kullanılan mobil telefon hatları, SMS hizmetleri ve sabit telefon hatları için ne kadar ödeme yapıldığını sordu. Soruya Maliye Bakanı Naci Ağbal yanıt verdi. Yanıta göre, 2012 yılının başından 2017 yılının kasım ayına kadar bakanlıkların ve bağlı kurum ve kuruluşların toplam haberleşme masrafı 79 milyon 185 bin 931 TL’yi buldu. Yıllara göre 2012 yılında haberleşme faturası 8 milyon 696 bin 394 TL oldu. 2013 yılında fatura yaklaşık 4 milyon TL “kabararak” 12 milyon 302 bin 601 TL’ye çıktı. 2014, 2015 ve 2016 yıllarında her yıl yaklaşık birer milyon TL arttı. 2016 yılının “alo faturası” 16 milyon 465 bin 201 TL iken, 2017 yılının ilk 10 ayının toplam haberleşme harcaması 13 milyon 704 bin 908 TL’yi buldu.
Maliye Bakanı Ağbal, yıllara göre ödenen faturaların operatörlere göre ayrımını da yaptı. Buna göre 5 yılda Türk Telekom’a 3 milyon 59 bin 947 TL ödendi. Vodafone firmasına toplamda 2 milyon 307 bin 969 TL, Turkcell’e ise 8 milyon 336 bin 991 TL ödendi.
Yıllara ve firmalara göre telefon kullanım bedelleri şöyle:
‘Yeni bürokrasi elitinin şatafatı’
Soru önergesinin sahibi Sezgin Tanrıkulu, ortaya çıkan 80 milyon TL’lik telefon faturası için yaptığı değerlendirmede, “Hükümetin hiçbir konuda tasarruf etmediği, kamu kaynaklarını özensiz harcadığı, bu bedellerle ortaya çıkıyor. AKP’nin yarattığı yeni bürokrasi elitinin şatafatı Türkiye’nin içinde olduğu durumla izah edilemez” dedi.
