İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nce büyük salonda yapılan duruşmada mütalaaya karşı savunmasını yapan tutuklu sanıkların son sözlerinin ardından mahkeme müebbet hapis cezası kararlarını onadı.
P24'ün aktardığına göre, altı sanıklı davanın istinaf ikinci duruşması bugün (2 Ekim 2018) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde bir saat gecikmeyle başladı.
Tutuklu Ahmet Altan Silivri Cezaevi'nden SEGBİS ile duruşmaya katılırken, tutuksuz yargılanan Mehmet Altan salona gelen ilk isim oldu. Ardından tutuklu yargılanan Nazlı IIlıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Tuğrul Özşengül mahkemeye getirildi.
SAVUNMALAR
Savunmasına ilk başlayan Nazlı Ilıcak oldu. Öte yandan Ilıcak, Zaman davası ile “F...’nün medya yapılanması” adıyla bilinen davada sanıklar hakkındaki 'darbe' suçlamalarının düştüğüne dikkati çekti.
Ilıcak, AYM’nin Şahin Alpay kararına da değinerek, "AYM, 17-25 Aralık hakkında yazmanın 'örgüt amacına hizmet edildiğini” göstermediğini belirtiyor. Savcı, benim cemaate neden hizmet etmek isteyeceğime dair tek bir somut delil ortaya koymadı. 43 yıllık meslek hayatımda hep hak, hukuk, demokrasi dedim. Bunun için defalarca bedel ödedim" dedi.
Ilıcak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2 yıldır 'terörist' ve 'casus' gibi suçlamalara maruz kalmak, ödediğim bedellerin bir kenara atılması... Bu haksızlık canımı çok yaktı. Benim gibi köşe yazarlarının hemen hemen hepsi tahliye oldu, Zaman gazetesinde yazanlar dahil. Bu delilleri vicdan terazisinde tartsanız, bana yöneltilen suçlamaları işlemediğim kanaatine varacaksınız. Suç işlemedim. Beraatimi, Mehmet Altan kararı uyarınca hiç değilse tahliye yoluyla mağduriyetimin sonlandırılmasını talep ediyorum."
Ilıcak'ın ardından söz alan avukatları, “darbe” iddiaları hakkında beraat kararı verildiği benzer dosyalara atıf yaparak, beraat talebinde bulundu. Ardından, söz alan Fevzi Yazıcı, savunmasına başladı.
"Davada çok sayıda cevapsız soru var. Askerler bu reklamdan hangi talimatı aldı?" diye soran Yazıcı, suçsuz olduğunu belirterek beraatini istedi.
Fevzi Yazıcı'nın avukatı Mesut Yazıcı da söz alarak, "Hazırlık aşamasından yayınlanma sürecine kadar reklam filmleri hakkında tek söz sahibi Ekrem Dumanlı'dır" dedi.
Yazıcı, mevzubahis reklamın RTÜK denetiminden geçtiğini vurgulayarak, "Bu, bazı çevrelerin kendilerine pay çıkarmak için yaptıkları sansasyonel bir suçlamadır" ifadesini kullandı.
Fevzi Yazıcı'nın reklamla herhangi bir ilgisi olmadığını tekrar eden Avukat Yazıcı, beraat ve tahliye talebinde bulunarak savunmasını noktaladı.
Mehmet Altan savunmasında ''Eğer hukuk var ise verilecek karar bellidir: Bu beraatten başka bir şey olamaz.'' ifadelerini kullandı.
Ahmet Altan'sa savunmasında ''Anayasa’ya, AYM’ye, AYM kararlarına, Parlamento’ya saygı gösterilmesini bekliyorum.Hiçbir mahkemeden anayasaya saygılı olması istenmez, bunu biliyorum. Ama dava süresince anayasa çiğnendi, AYM kararlarına uyulmadı. Karşımızda anayasayı, Parlamento'nun iradesini yok sayan bir savcı var. Bütün bu yargı sisteminin üzerine düşen gölgeyi ortadan kaldırmanızı bekliyorum.'' dedi
Tuğrul Özşengül de ''Masumum, beraatimi talep ediyorum.'' dedi
Son sözü sorulan Yakup Şimşek'se ''Eğer hak ve hukuk diye bir şey varsa, benim bu davadan beraat etmem gerekir.'' diye konuştu.
KARAR
Mahkeme savunmaların sonrasında kararını açıkladı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce "Anayasayı ihlal suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
İstanbul Bölge Mahkemesi’nin istinaf taleplerini reddetmesiyle temyiz süreci, Yargıtay nezdinde devam edecek.