Altınları, tahvilleri yerken iyiydi...
TURHAN BOZKURT | Samanyoluhaber
Amerikan Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile birlikte 14 merkez bankasına Korona Krizi’nde can simidi fırlattı.
Meksika, Endonezya ve Brezilya gibi 13 ülkenin merkez bankası dolar talebinin fırladığı şu günlerde Fed sayesinde derin bir nefes alırken Türkiye kapı dışında kaldı. Dolar takas (swap line) koridoru 6 ay boyunca açık kalacak.
Merkez Bankası (TCMB) “belki bu sefer yüzümüze bakarlar” ümidiyle yazılı dilekçe ile müracaat etti.
Dilekçe yazmakla bitse keşke! Fed’in nakit döviz desteği karşılıksız değil.
AMERİKA’YI TAHVİLLE KORKUTMAYA KALKTILAR
Amerikan tahvillerinin teminat olarak gösterilmesi gerekiyor. Mesela Endonezya 30 milyar dolar tutarında Amerikan tahvili mukabilinde 60 milyar dolarlık likidite desteği temin etti.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükûmeti 2018 yılı ağustos ayında pastör Andrew Brunson krizinde ABD Başkanı Donald Trump’a karşı koz olarak “tahvillerini satarım” hamlesi yapmıştı.
2016 ve 2017 yıllarında Rusya ile yakınlaşırken Kremlin Sarayı’nın gözünü girmek maksadıyla TCMB, ABD tahvillerini satmaya başladı.
Trump’ın şahsi Twitter hesabında, “Pastör Brunson’ı derhal serbest bırakın, yoksa ekonominizi mahvedirim.” mesajı ile aynı dönemde satış bariz bir şekilde hızlandı.
77 MİLYAR DOLAR AMERİKAN TAHVİLİ VARDI
Öyle ki Türkiye 2017’de 61,2 milyar dolar seviyesinde bulunan elindeki ABD tahvili tutarını 2018 sonunda 2,8 milyar dolara kadar düşürmüştü.
Söz konusu tutar 2014’te 77 milyar dolar seviyesindeydi.
AKP hükûmeti ABD devlet tahvillerinin yanı sıra Fed’in kasalarında muhafaza edilen altınları önce İngiltere’nin başşehri Londra’ya, akabinde Türkiye’ye taşıdı.
ABD devlet tahvillerini neredeyse sıfırlayan Merkez Bankası bu paraların bir kısmı ile külçe altın aldı.
Yine de altın dahil toplam döviz rezervleri tahvil paralarının henüz gelmediği 2017 yılının (brüt rezervler 114 milyar dolar) çok gerisinde (4 Nisan: 93 milyar dolar).
Bu açık tahvil paralarının nereye gittiğine dair kocaman bir soru işareti olarak TCMB’nin kapısının önünde duruyor.
Tahvil ve altınların nereye gittiği münhasır bir makalenin konusu olduğu için şimdilik bu bahsi kapatıyorum.
DEVLET HİSSİYATLA İDARE EDİLMEZ!
Amerika’ya sevmek ya da nefret etmek herkesin kendi tercihi. Ancak devleti idare edenlerin hissi hareket etme lüksü yoktur.
Türkiye’de çarkların dönmesi için dış ticaretin devam etmesi gerektiği, dolayısıyla dolara her zaman ihtiyaç duyulacağı bilinmiyor muydu? Elbette biliniyordu.
Devleti idare edenler bunu bile bile “Bize TL yeter! Dolar alan yanar!” diyerek Hazine’yi, TCMB’yi uçurumun kenarına sürükledi. Döviz borcu 450 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığı bir dönemde yapıldı bu hata.
Doları her zaman nakit olarak saklamak yerine farklı şekillerde değerlendirmek sıradan bir iktisat kuralıyken hükûmet Amerika’ya kafa tutmak için tahvilleri sattı, altınları İstanbul’a taşıdı.
O GÜN KENARA NOT ETTİLER
Tahvillerin mülkiyeti zaten Türkiye Cumhuriyeti’ne geçmiş, devletin tapulu malı. Tahvili Amerika’da tutmanız size bazı kapıları açacaksa mahdut miktarda bir kaynağı dışarıda tutmanızın ne mahsuru var.
Bir koyup iki-üç almak fırsatını niye heder ediyorsunuz. Neticede aldığınız kararlara muhatabınızda da bir karşılığı olacaktı.
AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın restini Amerikalılar gördü, fakat belli etmedi. Vakti geldiğinde mukabelede bulunmak üzere sadece not ettiler.
Bugün… İşler sarpa sardı. Koronavirüs salgını baş gösterdi.
Herkes dolara hücum edince dolar talebi karşılanamıyor. Zor günler için biriktirilmiş 47 milyar TL ihtiyat akçesi de harcandı.
Dolar bir anda 6,70 TL’ye kadar yükseldi.
Doların anavatanında sunulan imkân tam da karantina günleri için altın kıymetinde iken Türkiye kapı dışarı edildi. Sürpriz mi? Değil.
Diğer taraftan diplomasiyi bilek güreşi zannedenler madem Fed’de duran 28,7 ton altını, 77 milyar dolar tahvili Türkiye’ye getirdiğine göre bu paralar şimdi niye kullanılmıyor?
DİLEKÇE YAZMAKLA BİTSE KEŞKE!
TCMB’nin resmi bilançosunda göstermiyorsunuz. “Vardır bir maslahatı.” deyip geçelim. Hangi zulada tutuyorsanız bize söylemeden çıkarın ve Korona Krizi’nde vatandaşa dağıtın.
Daha neyi bekliyorsunuz?
Unuttuğumuz zannedilmesin: Fed’den gelen 28,7 ton altına ilaveten İsviçre (Basel) ve İngiltere’den de toplam 290 ton altın getirilmişti. Onlar da kayıp!
Ne taraftan bakılırsa bakılsın fiyasko! Fed’e dilekçe yazmak iyi hoş da.
Tahvilleri, altınları yerken aklınız neredeydi? Fed’in ne kadar stratejik bir müttefik olduğu şimdi mi aklınıza geldi?
İranlı, Rus ve Çinli dostlarınız nakite sıkıştığınız anlarda dolar vermiyor değil mi?
Komünist Çin'in hâlâ 1 trilyon dolardan fazla Amerikan tahvilini elinde niye tuttuğunu hiç mi merak etmediniz?
S-400 hava savunma sistemi aldığınız Rusya'nın 5 katımıza yakın ABD tahvili tuttuğunu da biliyorsunuzdur herhalde.
Fed'in "hiç olmazsa G20 çatısı altında" üyelere swap (dolar-yerel para birimi takası) desteği vermesi teklifi kabul edilmezse Türk Lirası için mayıs, mart ve nisan aylarından daha zor geçer...