Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Avukat Cemal Okan Yüksel, Türkiye'yi büyük bir tehlikenin beklediğini belirterek, "Ankara bir tuhaf. Burada Anayasa çiğneniyor ama çiğneyen, bırakın suçluluk duymayı, mahcubiyet bile duymuyor. Aksine, kahraman edalarıyla dolaşıyor ortalarda." dedi.

CHP'nin çiçeği burnunda hukukçu Milletvekili Okan Yüksel, seçildikten sonra gittiği Ankara'da gördüğü hukuksuzluklarla ilgili öngörülerini paylaştı. "Yıllarca avukatlık yaptım. Kanunları çiğnemiş, suç işlemiş binlerce kişiyle muhatap oldum. Kanunları çiğnemişlerdi ama en azından suçluluk duyuyorlardı." diyen CHP'li Okan Yüksel, ancak Ankara da son süreçte gördüğü hukuksuzlukların ve bunu yapanların adeta gururla dolaştığını belirtti. Okan Yüksel, Ankara'da gördüğü hukuksuzlukları ve bunu yapanların durumunu şu ifadelerle özetledi: "Ankara bir tuhaf. Burada Anayasa çiğneniyor ama çiğneyen, bırakın suçluluk duymayı, mahcubiyet bile duymuyor. Aksine, kahraman edalarıyla dolaşıyor ortalarda. Seçilip Ankara'ya gitmeden önce, Anayasa'yı çiğnemekten mahcubiyet duymayan tek kişinin Erdoğan olduğunu düşünüyordum. Ama Ankara'da gördüğüm kadarıyla, kanunları, Anayasa'yı hiçe saymak, onlar yokmuş gibi davranmak, bir tür alışkanlık. En son MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Meclis Başkanı seçiminde kullandığı sözler. Bahçeli'nin 'adayımız üçüncü turda elenirse son turda geçersiz oy kullanacağız' beyanı, açık bir Anayasa ihlali. Çünkü Anayasa'ya göre, Meclis Başkanlığı seçiminde grubu bağlayıcı karar almak suç."

KURALSIZ, HUKUKSUZ TOPLUM ZENGİNLEŞEMEZ, GELİŞEMEZ AKSİNE BİRBİRİNİ BOĞAZLAR

"Tehlikenin farkında mısınız, bilemiyorum." diyen Yüksel, şu ifadeleri kullandı: "Biz hukukçular, hukuk kurallarının herkesi bağlaması gerektiğini, eğer hukuk kuralları olmazsa veya herkesi bağlamazsa bir toplumun işlemeyeceğini biliriz. İyi kurallar, kötü kurallar vardır. Ama kuralsızlık bambaşka bir şeydir. Kuralsız bir toplumun zenginleşmek, gelişmek bir yana, birbirini boğazlamadan bir arada yaşaması bile imkânsızdır. Bize böyle öğrettiler. Aldığım onca hukuk eğitimine rağmen, kuralsızlığın cazibesine kapılmanın çok da zor olmadığını hissettim. Her şeye rağmen kuralların içinde kalmayı sürdürmek, kurallar için, kurallar içinde mücadele edebilmeyi sürdürmek, ancak seçmenlerin sizi sürekli ve kararlı bir biçimde denetlemesiyle mümkün."

SEÇMEN HUKUKSUZLUKLARA KARŞI BİZİ UYARMAZSA TÜRKİYE, BÜYÜK ZARAR GÖRECEKTİR

Seçmene büyük görev düştüğünü, seçtiklerini sıkça uyarması gerektiğini vurgulayan Yüksel, "Hem beni seçenlerin hem de bu Parlamento'daki bütün milletvekillerinin seçmenlerinin bizi sürekli olarak denetlemesi, yanlış yaptığımızda uyarması, doğru yaptığımızda desteklemesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye, kısa süre içinde, kuralsız bir ülke haline gelebilir ve bundan hepimiz çok zarar görürüz." diye konuştu.

ANKARA'DA KOALİSYON İSTEMEYEN TEK BİRİSİ VAR O DA ERDOĞAN

Meclis Başkanlığı seçimlerine de değinen Yüksel, Başkan'ın AK Partili olmasının çok da dert olmadığını kaydetti. Asıl tehlikenin başka yerde olduğunu vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti: "MHP'nin bütün seçenekleri iptal eden tutumu yüzünden diğer partiler de uzlaşmaya çalışmaktan ürkerse, bir koalisyon kurulamayabilir. Şu an Ankara'da, benim gördüğüm kadarıyla, 'koalisyon kurulamasın da yeniden seçime gidilsin' diye bekleyen bir tek Erdoğan var. AKP milletvekilleri ve AKP yönetimi bile koalisyon kurulabilmesini istiyorlar. Yani MHP, Erdoğan'ın çok ihtiyaç duyduğu ama kendi partisinden bile bulamadığı desteği, bir defa daha Bahçeli sayesinde elde etmiş oluyor. Tehlikenin farkında mısınız bilemiyorum ama eğer Bahçeli'nin tutumu prim yapacak olursa, bundan Bahçeli de dâhil herkes zarar görecek. Bir tek Erdoğan mutlu olacak."

CİHAN