CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti için seçim destek kampanyası yürütüğü iddiasıyla acilen anayasal tedbir kararı alınmasını istedi. Bu çerçevede önce YSK'nın, milletvekili genel seçimleri propaganda döneminde belirlediği usul ve esasların 3 Mart 2015 tarihi Resmî Gazete'de yayımladığını belirten Çıray, CHP'nin ve milletvekili adayı olarak kendisinin, seçim kampanyasında bu usul ve esaslara tamamen bağlı kaldıklarını söyledi. Dilekçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, uzunca bir süredir anayasal tarafsızlığına ve bu konudaki yeminine aykırı olarak, iktidar partisi yöneticisi gibi davranarak mitingler düzenleyip toplantılar organize ettiğini ifade eden Çıray, bu toplantılarda AK Parti'den yana propaganda yaptığına ilişkin delilleri içeren bir dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne sundu.
'İZMİR MİTİNGİ ERDOĞAN'IN TARAF OLDUĞUNUN DELİLİDİR'
CHP Milletvekili Çıray, bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kuvvetler ayrılığını ve anayasal tarafsızlığını yerle bir ettiğini gösteren kanıtların son örneğini İzmir mitinginin teşkil ettiğini savundu. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım, İzmir milletvekili adayları ve AK Parti İzmir İl Teşkilatı'nın, tam kadro sahaya inerek Erdoğan'nın mitingini organize ettiklerinin açıkça basına haber konusu olduğuna dikkat çekerek, bu konudaki dökümanların da dosyaya eklendiğini belirtti.
Çıray, müracaatında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Önümüzün kesilmemesi lazım. Yeni Türkiye için yeni bir anayasaya ve başkanlık sistemine geçmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Millet, bu kararını açık bir şekilde bu seçimde vereceği milletvekilleriyle ortaya koyacaktır. Bunun için 400 milletvekiline ihtiyaç vardır." ve muhalefet partilerini kastederek, "Milletimiz, 7 Haziran seçimlerinde bunlara gereken cevabı sandıkta verecektir." şeklindeki bir dizi beyanına dikkat çekti. Kendi makamını ve sıfatını kullanarak yaptığı ve hepsi de neredeyse bütün haber kanallarında naklen yayımlanan konuşmalarla seçim yasaklarını deldiğini iddia eden Çıray, bu konuşmaların süre ve ayrıntılarının, istenirse RTÜK'ün kayıtlarında rahatlıkla kanıtlanabileceğini belirtti.
'YSK DA CUMHURBAŞKANI GİBİ ANAYASA'YI İHLÂL EDİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, konuşma ve tutumlarıyla anayasal zorunluluk olan tarafsızlığını ihlâl etmeyi seçim tarihine kadar sürdüreceğini ortaya koyduğunu savunan CHP Milletvekili Çıray, bu konuda anayasal inisiyatif alabilecek yegane kurumun, Anayasa'nın seçimlerin genel yönetimi ve denetimini düzenleyen 79. maddesine göre Yüksek Seçim Kurulu (YSK) olduğunu söyledi. YSK'nın, Cumhurbaşkanı'nın anayasal tarafsızlığı ihlâl ettiğini açıkça ispatlayan bütün kanıtlara rağmen bu konuda yapılan müracaatları reddettiğini, sözkonusu başvuruların gün ve sayılarını vererek ifade etti. Bunun ardından sözkonusu ret kararları sebebiyle YSK'nın, kendisine yapılacak yeni müracaatlar açısından artık etkin başvuru yolu olarak değerlendirilemeyeceğini öne süren Aytun Çıray, bu kurumun, ilgili talepleri, "298 sayılı yasa, kurula sadece siyasi partiler ve adaylar yönünden inceleme yapma yetkisi veriyor. Cumhurbaşkanı'nın faaliyetlerini inceleme ya da durdurma yetkimiz yok." gerekçesine dayanarak reddetme kararının, aynen Cumhurbaşkanı'nın tutum ve davranışları gibi Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.
'CUMHURBAŞKANI TARAFSIZLIK İHLÂLİYLE BİR TÜR DARBE YAPIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, delilleriyle ortaya koyduğu konuşma ve tutumlarıyla tarafsızlığını zorunlu kılan başta anayasal yemin olmak üzere bir dizi anayasal hükmü ihlâl etmekle kalmayıp adeta bir tür darbe yaptığını iddia eden CHP'li Çıray, YSK'nın Anayasa ve kanunların zorunlu kıldığı işlevleri yerine getirmekten kaçınması üzerine Anayasa Mahkemesi'nden iki acil talepte bulunduğunu belirtti. CİHAN