Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi yöneticileri, Ankara Barosu'nun işkence iddialarıyla ilgili raporu yayınlamamasıyla alevlenen tartışmaların ardından istifa ettiklerini açıklamıştı. İstifa eden isimlerden Gizay Dulkadir Ahval'e konuştu.
Ankara Barosu’nda yaşanan işkence raporu krizi devam ediyor. Ankara Emniyeti’nde Hizmet Hareketi'ne mensup oldukları iddia edilen kişilerin gözaltı sürecinde işkenceye uğradıkları anlaşılmıştı. Skandal üzerine Ankara Barosu, inceleme yapmak için İnsan hakları Merkezi’ni görevlendirdi. Emniyetteki işkence iddialarını inceleyen Merkez avukatları bir rapor hazırladı ancak bu rapor baro tarafından yayınlanmadı.
Bu krizin devam etmesi üzerine İnsan Hakları Merkezi’nde istifalar yaşanmaya başladı. İstifa eden isimlerden biri olan İnsan Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Gizay Dulkadir, Ahval'den Dicle Baştürk'e konuştu.
Avukat Gizay Dulkadir’in açıklamalarının bir bölümü şöyle:
“25 Ocak itibarıyla işkenceyle ilgili iddialar üzerine gerekli çalışmaları yaptık. Merkez olarak Baro’dan bu raporu yayınlamasını, suç duyurusunda bulunmasını, genel bir basın açıklaması yapmasını talep ettik. Ama Ankara Barosu yönetim kurulu, merkezimizin çalışma prensiplerine aykırı bir karar vererek rapor hakkında sadece bir suç duyurusunda bulunacağını, suç duyurusuna ek olarak savcılığa bildirileceğini beyan etti.
Baro, raporumuzu yayınlama talebimizi reddetti. Bizim açıklamamızı sansürledi ve içinden işkence, kötü muamele kısımlarını çıkardı. Bana göre içi boşaltılmış okuyanın ne olduğuna dair çok da bir şey anlayamadığı orta yollu bir açıklama yapmayı tercih etti.
Biz de hem raporumuzun yayınlanmaması hem de geçmişten gelen sorunların son yaşanan krizle birlikte artık ayyuka çıkmış olması nedeniyle sorunların çözümü için süreç yürüttük. Ama bu görüşmeler neticesinde artık mevcut yönetim kurulunun artık hak mücadelesi vermek istemediğini anladığımız için ve raporu yayınlamaması noktasında kararlılığını gördüğümüz için istifa kararı aldık.
Rapora ilişkin bize hukuken hiçbir itiraz gelmedi. Politik bir itiraz vardı sadece. Ankara Barosu mevcut yönetimiyle hak merkezli tüm kurumları sıkıntıya sokacağı bir noktaya gelmiştir. Ankara Barosu’nun hak mücadelesinden uzaklaştığını görüyoruz. Aynı politik anlayışla raporu yayınlamadığını görüyoruz.”