AhvalPod’da Gülten Sarı ile ‘Konuşa Konuşa’ programına katılan Gergerlioğlu, Ankara Emniyeti’nde Dışişleri eski personeline yönelik işkence iddialarını değerlendirdi. Hakimin işkenceyi örtbas etmek istediğini söyleyen Gergerlioğlu, “Hakimin olayı örtbas etmeye çalıştığı bir tablo var karşımızda. Ankara Baro Başkanı, A’dan Z’ye tüm hukuksuzluğu açıkladı. Kendilerinin de baskı altında olduğunu hissettirdi. ‘Kardeşim sen buna ne karışıyorsun, bu bir cemaat soruşturması. Biz büyük bir bela ile uğraşıyoruz. Bu ihlalleri niye büyütüyorsunuz’ baskısı olduğunu söylüyordu.” ifadesini kullandı.
Gözaltına alınan Dışişleri personeli hakkında işkence iddialarının duyulur duyulmaz harekete geçtiğini söyleyen Gergerlioğlu,”Teyit ettim ve hemen konuyu sosyal medyada gündem ettim. Twett attım. Konunun duyulmasına çalıştım. Çok etkisi oldu, büyük tepki çekti. Ulusal ve uluslararası medyadan bizi aradılar. İnsan hakları kuruluşları da arayarak bu konuyla ilgilendi.”
‘Konuşmazsanız yarın işkenceye devam ederiz’
Gergerlioğlu programda, şu açıklamaları yaptı:
“İşkencenin yapıldığı iddialarından sonra, ‘konuşmazsanız, yarın devam ederiz’ denmişti gözaltındakilere. Avukatlar büyük bir telaş içinde bunun duyurulması için gayret sarf ediyordu.
’20 üst düzey bürokrata işkence’
“Konuyu medyaya yansıttık ve araştırınca oldukça vahim iddialar olduğunu gördük. Bunlar eski üst düzey bürokratlar. KHK ile ihraç edilmişler. İlk planda 78 kişi gözaltına alınmış, sonra sayı 111’e çıkmış. 20 kişiye işkence yapıldığı iddiası vardı.Ters kelepçe ile insanları diz üstü çöktürmek, çırılçıplak soyduktan sonra vücutlarında cop gezdirmek ve cop sokmak şeklinde iddialar olduğu belirtildi.”
“Pazartesi acilen bir soru önergesi hazırladık ve bu konunun aydınlatılmasını istedik. A’dan Z’ye süreci anlattık. İnsan Hakları Komisyonu’na bir dilekçe verdim. Siyasetçi olarak bana düşeni yapmaya çalıştım.”
Ömer Faruk Gergerlioğlu
“İşkenceye maruz kalan 6 kişinini anlattıkları tüyler ürpertici”
“Ankara Barosu ani bir ziyaret gerçekleştirdi Ankara Emniyet’ine sekiz avukatla. Cumhuriyet Başsavcısı bu görüşmenin gerçekleşmesini engellemeye çalışmış. Sabaha kadar süren görüşmeler yapılmış. Sabah saatlerine kadar sürmüş görüşmeler. 20 kişinin işkence gördüğü söyleniyordu, altı kişi görüşmeyi kabul etmiş. Altı kişinin anlattığı şeyler tüyler ürpertici. Burada çok önemli ihlaller tespit edilmiş. Savunma hakkının kısıtlandığına dair bulgular bulmuşlar. Gözaltındakilerin avukat tutma istekleri reddedilmiş. Ankara Barosu’nun müdahilliğinden sonra, yasaya aykırı uygulamayı kaldırmışlar.
Konuştukları altı kişiden beşi aynı ifadeleri kullanmışlar. Çelişen ifadeler yok. Biri ise, ‘işkence görenlerin bitkin, perişan hallerini gördüm, dinledim, şahitliğim bu şekildedir’ diye konuşmuş. Karanlık bir odaya götürülmüşler, üç kişi çırılçıplak soyulmuş, ters kelepçelenmişler, cenin vaziyette yere çöktürülmüşler. Hakaretler edilmiş. Vücutlarında cop dolaştırılmaya başlanmış. Makatlarına kayganlaştırılmış bir sıvı sürülerek kimine cop sokulmuş kimi de korkutulmuş.”
İşkence görenlerden biri bayılmış, hastaneye götürülmüş. Doktora anlatmış işkenceyi. Doktorun yanında bekleyen polis sağa sola mesaj yazmış panikle. Doktor görüşmesi sonuçlanmış. Anlattığı işkenceler doktor raporuna yazılmamış.
Altı kişi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılmış. Biri hakime, ‘Ben işkence gördüm’ deyince, hakim terslemiş onu. ‘Bir tek sen söylüyorsun, başkaları söylemiyor işkence gördüğünü’ diye azarlıyor kişiyi. Mahkeme zabıtlarına bu ifade girmiyor. Hakim bu ifadeleri mahkeme zabıtlarına geçirtmiyor.”
‘Baroya: Bu cemaat soruşturması, niye büyütüyorsunuz’ denmiş’
Hakimin olayı örtbas etmeye çalıştığı bir tablo var karşımızda. Ankara Baro Başkanı, A’dan Z’ye tüm hukuksuzluğu açıkladı. Kendilerinin de baskı altında olduğunu hissettirdi. ‘Kardeşim sen buna ne karışıyorsun, bu bir cemaatsoruşturması. Biz büyük bir bela ile uğraşıyoruz. Bu ihlalleri niye büyütüyorsunuz’ baskısı olduğunu söylüyordu.
Ankara Barosu, ‘Somut bulgularla bu işkence ortada’ diyor ve yetkilileri göreve çağırıyor. İşkenceyi yapanların açığa alınıp haklarında soruşturma açılması çağrısı yapılıyor. Söylenenleri kayda geçirmeyen hakim hakkında da soruşturma başlatılmalı diyor Baro.
Dün görüştüğüm bir avukat, müvekkilinin tir tir titreyerek yaşadıklarını anlattığını ve akıl sağlığını kaybetme tehlikesi bulunduğunu söyledi. Halen Ankara Emniyeti’nde bu kişiler.İtirafçı olarak serbest kalan üç kişi darp raporu almışlar ve baskı, darp altında bu ifadeleri verdik demişler.”