Ankara Başsavcısı Harun Kodalak, 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından zamanlaması manidar ve siyasi içerikli bir açıklama yaptı.
Kodalak, 2012 KPSS ile ilgili soruşturma gerekçesiyle yaptığı açıklamada, ‘soruşturmaların değişen hiçbir durum ve koşuldan etkilenmeksizin devam edeceği' ifadeleri kullanılarak, siyasi baskı iması yapıldı. Kodalak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhuriyeti yasaların suç saydığı eylemleri işleyenler her kim ya da hangi suç örgütü olursa olsun, bu kişilere ve suç örgütlerine karşı açılmış bulunan ya da gelecekte açılacak olan soruşturmalarımız, değişen hiçbir durum, koşuldan etkilenmeksizin ve hiçbir taviz verilmeksizin hukuk kuralları çerçevesinde sonuna kadar yürütülecektir.”
Bu ifadeler, Ankara Adliyesi'nde görev yapan savcılar üzerinde baskı olarak yorumlandı. Kodalak, daha önce de yaptığı açıklamada, masumiyet karinesi başta olmak üzere birçok hukuk ilkesini ihlal etmişti. Kodalak'ın AKP iktidarının sona ermesinin ardından yaptığı açıklama, ‘bugüne kadar soruşturmalar siyasi baskıyla mı yürütüldü' algısını oluşturdu. Hukusuz şekilde tutuklu bulunan Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran, Kodalak'ın savcılık mesleğine olan saygı ve güveni yok edecek açıklamalarda bulunduğunu söyledi.
MHP'Lİ HALAÇOĞLU: KİMSE HAKİM SAVCILAR ÜZERİNDE VESAYET OLUŞTURMASIN, HESABI SORULUR
Başsavcı Kodalak'ın açıklaması akla Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun açıklamalarını getirdi. Halaçoğlu, kimsenin hakim ve savcılar üzerinde vesayet kuracak açıklamalarda bulunamayacağını vurgulayarak aksini yapanlardan hukuk içinde hesap sorulacağını ifade etmişti.
Halaçoğlu, HSYK Genel Sekreteri'nin bir röportajı üzerine yaptığı açıklamada, “Bu açıklamayı yapan kişi bir hukukçu! Bir hukukçunun bu şekilde konuşması kabul edilemez. HSYK değil, feriştahı olsa böyle açıklama yapamaz, hakim ve savcılar üzerinde vesayet oluşturamaz. HSYK böyle yaparsa, hukukun üstünlüğü ve mahkemelerin bağımsızlığından kim söz edebilir. Hukukta hakimler karar verir. Yanlış bir karar vermiş ise üstü mahkemeden döner. Hukuk düzeni budur. Cumhurbaşkanı hukuku tanımıyor, bunların da tanımaması normal! Ancak tüm bunların hesabı sorulur. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Bu açıklamaya göre, ‘hakimlere ve kararlarına güvenmiyorsunuz' demektir. Hakimleri peşinen rencide edici bir açıklamadır bu. Hakimlere ‘siz adil karar veremezsiniz' diyorsunuz. Böyle bir hukuk sistemine kim güvenir?” ifadelerini kullanmıştı.
ZAMAN